loading
close
SON DAKİKALAR

Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık Bakanlıklarının 2025 Bütçeleri TBMM Genel Kurulunda

Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık Bakanlıklarının 2025 Bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
Tarih: 11.12.2024 - 09:36
Kategori: Gündem

TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık Bakanlıklarının 2025 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı.

Toplantıda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Nükleer Düzenleme Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bütçeleri de ele alınacak.

CHP Milletvekilleri, Genel Kurulda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, bütçede, işçinin, aç yatan öğrencinin, emeklinin, siftah yapmadan dükkan açıp kapatan esnafın, canını dişine takıp çalışan öğretmenin, doktorun, kamu emekçisinin olmadığını, iktidarın bütçesinde halkın bulunmadığını savundu.

Bütçede geçilmeyen köprülere ve uçulmayan havalimanlarına ödenen milyonlarca liranın yer aldığını söyleyen Erdem, "Bu bütçede halkın refahı dışında ne ararsan var. Çünkü AK Parti iktidarı, bu ülkenin vatandaşının, gencinin, emekçisinin, ağacının, kadının, akan suyunun karşısında." ifadelerini kullandı.

İktidarın enerji politikasının, özelleştirme ve kamu zararları üzerine olduğunu ileri süren Erdem, 8 yıldır kalıcı yaz saati uygulaması ile ülkeye psikolojik şiddet uygulandığını ve bu uygulamanın enerji tasarrufuna hiçbir katkısı olmadığını iddia etti.

Erdem, konuşması sırasında karanlıkta okula ve işe giden kişilerin fotoğraflarını gösterdi.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, elektrik dağıtımının yüzde 100'ünü özel şirketlerin yaptığını, özelleştirmeler kapsamında 81 ilden 41'inin doğal gaz dağıtım işinin, sadece 2 şirkete verildiğini söyledi. Yavuzyılmaz, 8 yıldır kalıcı yaz saati uygulandığını anımsatarak, "Milyonlarca vatandaşın biyolojik saatini altüst ediyorsunuz. 8 yıldır kör bir inatla Türkiye'yi kör bir karanlığın içinde yaşatıyorsunuz. Kalıcı yaz saati uygulamasını kalıcı olarak biz kaldıracağız." sözlerini sarf etti.

- "Bu kara, hepimizin alnının karasıdır"

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, AK Parti iktidarlarında 2 bin 179 madencinin hayatını kaybettiğini, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği heyelana ilişkin kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun raporunun hala açıklanmadığını söyledi.

Şevkin, konuşmasının sonunda siyah boyayı yüzüne sürerek, "Şu karayı Soma'da ölen madenciler için, şu karayı Amasra'da ölen madenciler için, bu karayı İliç'te ölen madenciler için... Bu karayı da alnıma sürüyorum, koruyamadığımız bütün madencilerimiz için. Bu kara, hepimizin alnının karasıdır." ifadelerini kullandı.

CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, mevcut enerji politikalarının dışa bağımlılığı artırdığını, yerli teknoloji ve üretimi gerileten bir yapıda olduğunu savunarak, enerji santralleri ve altyapısının özelleştirilmesinin, kamunun kontrolünü azalttığını ve vatandaşların kaliteli enerji alma hakkını yok ettiğini ileri sürdü.

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mersin'e inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin Rusya'ya bağımlılık yarattığını iddia ederek, "Dünyada hiçbir ülkenin kabul etmediği yap-işlet-sahip ol modeliyle bu santral tam 60 yıl boyunca Rusya'nın kontrolünde olacaktır. Türkiye, kendi topraklarında üretilen enerjide bile Rusya'ya muhtaç hale getirilmiştir." ifadelerini kullandı.

Elektrik ve doğal gaz fiyatlarını eleştiren Kış, "Elektrik ve doğal gaza yapılan zamlar, milyonlarca vatandaşımızı faturalarını ödeyemez hale getirmiştir. Bu düzenin değişmesi şart olmuştur. CHP olarak diyoruz ki: 'Enerji halkındır.' Türkiye'nin enerji politikasını bağımsız, şeffaf ve sürdürülebilir bir temele oturtacağız." diye konuştu.

CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı'nın inşasına başlanmasının üzerinden 4 bin 98 gün geçmesine rağmen tamamlanmadığını, projenin 2027 yılında hizmete sunulacağının söylendiğini belirtti. Karasu, projenin hizmete sunulmasının geciktiğini ifade ederek, bu durumu eleştirdi.

Karasu, internet hizmetine ilişkin de "Dünyanın en yavaş internetini en pahalı fiyattan vatandaşa kullandırıyorsunuz." dedi.

- "Paranın büyük bir bölümünü hastanelere ayırıyorsunuz"

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, bütçeden sağlığa daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini belirterek, "Paranın büyük bir bölümünü hastanelere ayırıyorsunuz. Sağlık Bakanlığının birinci görevi, insanların hastalanmasını önlemek, sağlıklarını geliştirmek. Siz daha fazla parayı tedavi edici hizmetlere ayırarak yalnızca sağlık sermayesinin yararını gözetiyorsunuz. Bu ülkede yaşayanların daha uzun ve sağlıklı bir ömür geçirebilmeleri için kaynak aktarmak gerekirken, özel sektörü destekliyorsunuz." ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Sağlık Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin "geçen seneden kopya çekildiğini" öne sürerek, bunun, halkın sağlığına değil, rantın çıkarlarına hizmet eden bir düzen olduğunu savundu.

CHP Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, sağlık sektörüne talebin çok fazla olduğunu ancak Sağlık Bakanlığı bütçesinin yeterli olmadığını söyledi.

CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, sağlık sektöründe şiddete ilişkin eleştirilerden bulunurken, "Sağlıkçının canını korumaktan aciz olan bu sistemin ne acı ki yenidoğan bebeklerinin canına kastettiğine de şahit olduk." diye konuştu.

TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde AK Parti milletvekilleri söz aldı.

AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, enerji kaynaklarının istikrarlı ülkeler için bir nimetken, zayıf liderleri olan memleketler için lanet olduğunu ifade ederek, "Zayıf olsaydık buldurmazlardı. Buldursalar işlettirmezlerdi. İşlettirseler sattırmazlardı. Bilinsin ki karada yeterince bulamadığımız bu nimeti, şu denizlerden irademizin zoruyla çıkarmasak biri de çıkıp 'Türkiye'nin de burada hakkı var' demezdi. Akdeniz haritasını, sanki Türkiye Hint Okyanusu'nda bir adaymışçasına çizip, önümüze hukuk diye konulmasına izin vermedik. Hakkımız olanı, 'ama', 'fakat', 'lakin' dinlemeden alacağız." diye konuştu.

AK Parti Yozgat Milletvekili Süleyman Şahan, Türkiye'nin gerek sondaj gemileriyle gerek sismik araştırma gemileriyle gerekse Türk Deniz Kuvvetlerinin güçlü donanmasıyla 'masal' denilen Mavi Vatan'da olduğunu belirterek, "Heybemizdeki zenginlikleri hem arıyor hem koruyor hem de Türkiye Yüzyılı hedefine dolu dizgin yürüyoruz." sözlerini sarf etti.

Şahan, "İnkar edemeyiz muhalefetin de keşifleri var; 'Araçlar olmasaydı, trafik olmazdı', 'Yol yapmakla trafik azalmaz' keşiflerinize karşı 2024'te tarihimizin en büyük petrol keşfine imza attık. Terörden arındırılan Gabar'da artık kan değil, petrol akıyor." ifadesini kullandı.

AK Parti Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, milli enerji politikasının olumlu yansımasını seçim bölgesi Şırnak'ta yaşadıklarını vurgulayarak, "Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi hedef alan terör örgütlerinin kökü kazınıyor. Temizlenen Gabar'da artık kan değil, petrol akıyor." dedi.

Tatar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'dan, Gabar'da petrol üretimi 100 bin varile ulaşınca Şırnak'ta rafineri kurulması talebinde bulunacaklarını söyledi.

- "Diyalog ortamının sürmesi için el ele bu süreci devam ettirmemiz lazım"

AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, geçen sene "Yenilenebilir Enerji 2035 Yol Haritası"nın belirlendiğini hatırlatarak, "Bu yol haritasında ne diyor? Enerji Bakanlığı 11, 12 yılda 80 milyar dolarlık bir yatırım yapacak. Türkiye çok daha güçlü ve çok daha esnek, ilave kuracağımız yenilenebilir ve nükleer enerji kapasitesini taşıyabilecek bir altyapıya sahip olacak." diye konuştu.

DEM Parti'li milletvekillerinin Şırnak'ta hastane olmadığını belirterek tepki göstermesi üzerine Ayrım, "Türkiye bugünlerde sıcak gelişmelerin olduğu bir dönem yaşıyor. Diyalog ortamının sürmesi için hepimizin el ele, kol kola bu süreci devam ettirmemiz lazım. Siz bu şekilde yaparak bu ülkenin kardeşliğine zarar veriyorsunuz. Bakın, bunlar yanlıştır, yapmamanız lazım; size uzatılan bir el var. Ben geçen gün Genel Başkanınız konuşurken alkışladım. Niye alkışladım? Bu ülkenin huzura ihtiyacı var, onun için alkışladım." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının demir yolu çalışmalarına işaret ederek, "Bu ülkenin 80 yılında hep Onuncu Yıl Marşı'nı okuduk ve 'Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan' diyerek avunduk. Yine, türkülere konu oldu "Kara tren gecikir, belki hiç gelmez" diye andığımız bir demir yolları vardı." ifadesini kullandı.

Erdem, 2002'de tekrar devlet politikası olarak ele alınarak, demir yolu ağlarının yenilendiğini, Türkiye'nin hızlı trenle buluştuğunu ve Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 8'inci yüksek hızlı tren işletmesi haline geldiğini dile getirdi.

AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, Türkiye'de 2024 yılında bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü büyüklüğünün, bir önceki yıla göre yüzde 92 oranında artarak 784,6 milyar liraya ulaştığını belirterek, "Elektronik haberleşme sektöründe halihazırda 447 işletme, 821 yetkilendirmeyle hizmet vermektedir. Operatörlerin gelirleri önceki yıla göre yüzde 72 büyümeyle 2023 yılı sonunda 224,6 milyar liraya ulaşmıştır. Ülkemizde mevcut abone sayısı 93,3 milyona ulaşmış, nüfusa göre yaygınlık oranı da yüzde 109 olmuştur." bilgisini paylaştı.

- "Kamuoyunda oluşturulan algının aksine, aile hekimlerine zorla bir şey yaptırılmıyor"

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, AK Parti iktidarlarında bütçeden sağlığa ayrılan pay artırıldığı gibi koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan ödeneklerin de önemli derecede artırıldığını, aile hekimlerinin özlük haklarının iyileştirildiğini, ayrıca vatandaşlara hekim seçme hakkı getirildiğini anlattı.

Sağlık Bakanlığının, aile hekimleriyle ilgili yönetmeliğine dikkati çeken Güneş, şöyle devam etti:

"Burada Sağlık Bakanlığımız aile hekimlerimize diyor ki: 'Size ödenen bir maaş var. Bunun üzerine 14 bin 880 TL teşvik primi ödüyoruz. Ben bu teşvik primini 44 bin 600 TL'ye çıkarmak istiyorum. Bunun karşılığında sizden bazı isteklerimiz var çünkü OECD ülkelerinde bin kişideki antibiyotik kullanım oranı 16 iken benim ülkemde bu sayı 41. Bunu azaltmam lazım. Eğer aile hekimlerimiz bir önceki yıla göre yazdığı antibiyotik sayısında azaltma yaparsa her ay sana 2 bin 200 TL teşvik primi veririm'. İlaç yazmada kısıtlama var mı, yok."

Güneş, kamuoyunda oluşturulan yanlış algının aksine, aile hekimlerine zorla bir şey yaptırılmadığının altını çizdi.

"Yenidoğan çetesi" soruşturmasına da değinen Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kişiler mutlaka adalet önünde hesap verecek ve hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır. Bir daha böyle menfur olayların yaşanmaması için bakanlıklarımız gerekli tedbirleri alacak, ancak bu gibi münferit olaylar üzerinden tüm sağlık çalışanlarımızın ve sosyal sistemimizin töhmet altında bırakılmasına ve son yıllarda sağlık hizmetlerinde yaptığımız başarılı uygulamalar neticesinde hem halkımızda hem de tüm dünyada oluşturduğumuz güven duygusunun ortadan kalkmasına ve buna yönelik yapılacak olan operasyonlara asla izin vermeyeceğiz."

AK Parti Sivas Milletvekili Hakan Aksu, Türkiye ilaç sektörünün üretim ve ihracat olanaklarının her geçen yıl artmaya devam ettiğini belirterek, "Gelinen noktada vatandaşlarımız tarafından kullanılan ilaçların kutu bazında yüzde 91'ini, değer bazında da yüzde 57'sini ülkemizde üretmekteyiz. Ülkemizde üretilen ilaçlar, ABD ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere 185 ülkeye ihraç edilmektedir. Türkiye'de üretilen ilaçların ihracatı son 7 yılda yüzde 118 artarak 2023 yılı itibarıyla 2,23 milyar dolara ulaşmıştır." diye konuştu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk, Türkiye'deki üniversitelerin yüzde 70'inde en az bir "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı AR-GE" projesinin üretildiğini, 25 hastane bünyesinde TÜSEB projelerinin başarıyla devam ettiğini hatırlattı.

Öztürk, TÜSEB'in öncülüğünde yürütülen "Türkiye Ulusal Genom Projesi"nin, Türkiye'nin sağlıkta çığır açan çalışmalara imza attığının en güçlü göstergesi olduğunu ifade etti.

TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde Saadet Partisi milletvekilleri söz aldı.

Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, "yenidoğan çetesi" soruşturması üzerinden Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na tepki gösterdi. Sağlık sistemini eleştiren Kasap, "Hasta sağlık kuruluşuna ulaşamıyor. Ulaşamayınca acil servise gidiyor. Dünya ortalamasının çok üzerinde, 190 milyon acil muayenesi var. 900 küsur milyon muayenenin dörtte 1'i, beşte 1'i. Onun dışında, hasta, randevu bulamadığı için acil servislere gidiyor; hasta, tatmin olamadığı için acil servislere gidiyor ve acil servisleri boşu boşuna işgal ediyorlar. Hastaya 3'üncü reçete yazılıyor. Türkiye'deki sistemde hastaların hekime, sağlık kuruluşuna müracaatı yılda 11 civarında; dünya ortalaması 6, 7. Bu da sizin oluşturduğunuz sağlıkta dönüşümün sonucudur." ifadelerini kullandı.

İlaç katılım payının düşürülmesi gerektiğini söyleyen Kasap, "Siz hekimi cezalandırıyorsunuz. Şehir hastaneleri şehrin dışında. Siz sağlık sisteminin dışındasınız. Dünya Sağlık Örgütüne göre muayene süresinin 20 dakika olması lazım. Sizin oluşturduğunuz sistemde, muayene süresi 5 dakika." diye konuştu.

SMA hastalarının ilaçlarının SGK tarafından karşılanması gerektiğini kaydeden Kasap, diş hekimlerinin de sorunları olduğunu belirtti.

Kasap, Kütahya'nın yüzde 91'inin madenlere ruhsatlı, şehrin sadece yüzde 9'unun yerleşim bölgesi ve tarıma müsait olduğunu ileri sürdü.

- "Enflasyonun altında bir bütçe artırımı söz konusu"

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın Türkiye'nin demir yolu ağını güçlendireceği yönüne açıklamalarda bulunduğunu kaydetti. AK Parti iktidarının demir yolu ulaşımında "sicilinin parlak olmadığını" savunan Özbudun, Pamukova, Çorlu ve Ankara-Konya hattındaki tren kazalarını anımsattı.

Kara yollarında yaşanan kazalara da değinen Özbudun, demir yolu taşımacılığına ağırlık verilmesi halinde bu kazaların yaşanmayacağını belirtti.

Özbudun, "Biz bu açıklamaları dinlerken elbette güvenmek istiyoruz ama ne yazık ki bunlar sözde kalıyor. Ben ümit ediyorum ki bu vaatler yerine getirilir. Türkiye'deki trafik kazalarının önü alınmış olur ve tarım ürünlerinin, turizm hizmetlerinin maliyeti düşürülmüş olur." değerlendirmesinde bulundu.

Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, AK Parti'nin geçmişte ulaştırma alanında başarılar sergilemesine rağmen artık bu başarıdan bahsedilemeyeceğini ifade etti. 2025 yılı bütçesine göre Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının başarı gösteremeyeceğini söyleyen Atmaca, şunları dile getirdi:

"Enflasyonun altında bir bütçe artırımı söz konusu. 2025 yılı Ulaştırma Bakanlığı için pek verimli bir yıl olmayacak. 2024 değerlendirmelerinde ise 2022 yıl verileriyle kıyas yapılması 2024'te hiçbir şey yapılmadığını göstermektedir. Ulaştırma konusunda çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Özellikle ulaşım politikalarında çevreci ve ucuz sistemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. İşte, maalesef böyle bir çabanın olmadığını Ulaştırma Bakanlığının bütçesinden görmekteyiz. Demir yolu ve yük taşımacılığında AB ülkelerine göre çok çok gerideyiz. Demir yolu yük taşımacılığında AB ülkeleri yüzde 17,2 iken bizde yüzde 4,6 olması bunu ifade ediyor. Yine yolcu taşımacılığında ise AB ülkeleri arasında yüzde 7,3 olan payın bizde yüzde 1,5 olması, demir yolu taşımacılığına verdiğimiz önemi ortaya koymaktadır ve açıkça görmekteyiz ki, yapılan bu bütçeyle bu geri kalmışlıktan kurtulmamız mümkün değildir."

Deniz ulaşımı konusunda Türkiye'nin çok geride olduğunu öne süren Atmaca, "2023 yılında dünyanın en büyük 10 limanı arasında bir limanımız olacağı iddiası maalesef hala gerçekleştirilemediği gibi, yine bu bütçede böyle bir hedefin ortada olmadığı anlaşılmaktadır." ifadelerini kullandı.

- "Abonelerine yüzde 200-500 zam yapıyorlar"

Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, mobil hat operatörlerini eleştirdi. Dünya 6G teknolojisiyle tanışırken, operatörlerin 26 megabit internet hızını reva gördüğünü anlatan Ün, şöyle konuştu:

"Gelirlerinin sadece yüzde 16'sını yatırıma ayıran operatörler, fiber altyapıda ülkemizi OECD'nin en sonunda bırakıyor. Tüm başarısız bu tabloya karşı enflasyonun kendilerine göre yüzde 50 olduğu yerde abonelerine yüzde 200-500 zam yapıyorlar. Bu operatörlere fiyat belirlerken hesap soran bir devlet olmadığı için yapıyorlar. 2'si kamu, 3 firmanın oluşturduğu bu tekel, rekabetten münezzeh olma güvencesiyle yapıyor bunu. Bu operatörlerin hoyratlığının sorumlusu onlara haksız rekabet avantajı sağlayan Bakanlıktır. Bakanlığımızı vatandaşın menfaati yerine bu tekellerin çıkarlarını önceleyen tutumundan bir an önce vazgeçmeye çağırıyorum."

Ün, Denizli'nin limanlara erişecek bir demir yolu bulunmadığını söyleyerek, şehirdeki firmaların bu nedenle ayrılmak zorunda kaldığını aktardı.

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, nakliyecilerin sorunlarını gündeme getirdi. Başka ülkelerden gelen tırcıların Türkiye'den yük alıp gidebildiğini belirten Çalışkan, "Bizim tırcımız başka ülkelerden alamıyor. Biz, dışarıdan gelen adama ücret almadan yük yüklemesine müsaade ediyoruz ama komşumuzda bizim nakliyecimiz bin dolar para ödüyor ama Bakanlığın, eminim, bunların hiçbirinden haberi bile yok çünkü muhatapları sadece müteahhitler, muhataplarının içerisinde lojistik sektörü yok." dedi.

Kara sınır kapılarında tırların günlerce beklediğini anlatan Çalışkan, "Bunların hepsi milli servet, kayıp. Bunu bir an önce hızlandıralım. Bakanlığın özellikle ulaşımla ilgili çok büyük sorumluluğu olduğunu hatırlatmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

- "Araç muayene ücretleri fahiştir"

Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinin genel bütçe üzerindeki payının düştüğünü söyleyerek, "Bu durum ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında Hükümetin önceliğinin ulaştırmadan ziyade diğer ihtiyaçlar olduğunu göstermektedir. Açıkçası, bu hususun eleştirilecek bir tarafı yoktur. Üzülerek söylüyorum ki bugün ülkemizde uçak bileti alamayan vatandaşlarımız mevcuttur. 2024 yılında yüksek hızlı trene binip de baba ocağına gidemeyen gençlerimiz, evlatlarını ziyarete gidemeyen emeklilerimiz vardır." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin demir yolu istatistiklerinin AB ülkeleriyle kıyaslandığında çok düşük olduğunu savunan Bilici, "Bugün, ülkemizde yük taşımacılığında demir yolunun payı yalnızca yüzde 4,6'dır, Avrupa Birliği'nde bu oran yüzde 17,2'dir. Yolcu taşımacılığında ise Türkiye'nin demir yolu payı yüzde 1,5 iken Avrupa Birliği ortalaması yüzde 7,3'tür. Bu oranlar Avrupa Birliği ortalaması ile ülkemiz arasındaki farkın yaklaşık 5 katlık bir fark olduğunu gözler önüne sermektedir." diye konuştu.

TÜVTÜRK araç muayene istasyonlarının vatandaşları mağdur ettiğini söyleyen Bilici, "Son yıllarda giderek fahiş hale gelen muayene ücretleri bugün bir otomobil için 1821 lira 60 kuruşa kadar yükselmiş, vatandaşlarımızın muayene ücretine yönelik tepkisi de haklı olarak artmıştır. Bu rakamlar fahiştir. Rant burada da kendisini açık bir şekilde göstermektedir." dedi.

Saadet Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, şehrine yönelik ulaştırma yatırımlarının hayata geçirilmediğini savundu. Konya çevreyolunun tamamlanmadığını anlatan Ekici, şehir merkezinde trafik yoğunluğunun her geçen gün arttığını söyledi. Seydişehir Alacabel Tüneli'nin Türkiye'nin kara yolu ağındaki önemli geçitlerinden biri olduğunu vurgulayan Ekici, bu geçidin kış aylarında aşırı kar yağışı, buzlanma, fırtına ve çığ düşmesi gibi nedenlerle sık sık ulaşıma kapandığını söyledi. 2016'da yapımına başlanan ve 2019'da bitirileceği duyurulan tünelin hala bitmediğini söyleyen Ekici, "Adeta yılan hikayesine dönen bir tünel inşaatı. İktidar yetkilileri sürekli tarihler açıklıyorlar, tünel yok şu tarihte bitecek, yok bu tarihte açılacak, tarihler havada uçuşuyor ama tünel bir türlü açılmıyor. Sayın Bakana soruyoruz, ülke ulaşımı ve turizmi açısından böyle kritik bir tünel neden yıllardır bitirilmiyor? Sorun kaynaksa, ödenek yetersizliği ise diğer projelere, yollara ve tünellere kaynak ayrılıyor da Alacabel Tüneli'ne neden ayrılmıyor?" diye konuştu.

MHP milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

MHP İstanbul Milletvekili Yönter, son dönemlerde küresel ve bölgesel hesapların ağırlık merkezinin enerji olduğunu söyledi.

Doğal kaynakların, toplumların ve devletlerin rotasını çizdiğini belirten Yönter, Türkiye'nin hedeflerinden birisinin de enerjide bağımlılığı azaltarak bağımsızlığın tescil edilmesi olduğunu vurguladı.

Yönter, enerjide bağımsızlığın hayati olduğunun altını çizerek, "Kendi göbek bağımızı kendimizin keseceği, kendi ihtiyaçlarımızın aracısız karşılanacağı yüksek seviyeye, düzeye ulaşmak asıl olmalıdır. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri kapsamında enerji alanında tam bağımsızlık iradesinin sivrilmesi ileri yönlü hamledir." diye konuştu.

Yenilenebilir enerji klasmanında iddialı olunması gerektiğini ifade eden Yönter, bu konuda mesafeler almanın gelecek nesilleri de güvenceye kavuşturacağının altını çizdi.

Her alanda sahip olunan potansiyel gücün kullanılmasıyla Türkiye'nin enerjide tam bağımsız lige taşınacağını dile getiren Yönter, enerji talebinin son 20 yılda arttığını, yeni ve yenilenebilir enerji kaynağı çeşitliliğini artırmanın enerjide dışa bağımlılığı azaltacağını kaydetti.

Yönter, Türkiye'de elektrik tüketiminin yüzde 33'ünün yenilebilir enerji kaynaklarından elde edildiğini belirtti.

Gabar'daki petrol keşfine ilişkin açıklamalarda bulunan Yönter, "Gabar'da silahlar patlamıyor, elinde silahla dolaşan yok. Gabar'da iş, istihdam, umut, gelecek, kardeşlik, milli birlik ve dayanışma ruhu var. Bu sayede yerin altındaki doğal kaynak, yerin üstünde yaşayan millet varlığı tarafından çıkarılıp geleceğin inşasında kullanılıyor. 60 kuyuda üretim devam ediyor." diye konuştu.

- "Enerji politikalarındaki kararlı yaklaşım, Türkiye'yi bölgesel enerji merkezi haline getirme vizyonunu güçlendirecektir"

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Türkiye'nin dünya rezervlerinin yüzde 70'ine sahip olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bor pazarında lider olduğunu belirten Başkan, karbür üretiminde de önemli adımlar atıldığını vurguladı.

Başkan, Türkiye'nin bor ve karbür sektöründeki yatırımlarının, ithalatı azaltacağını, ihracat kapasitesini artıracağını ifade etti.

Enerji verimliliği konusunda atılan adımların büyük önem taşıdığını aktaran Başkan, bu alanda önemli ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Abdurrahman Başkan, şunları kaydetti:

"Enerji politikalarındaki kararlı yaklaşım, Türkiye'yi bölgesel enerji merkezi haline getirme vizyonunu güçlendirecektir. Yerli ve yenilebilir kaynakların kullanımının artırılması, enerji verimliliğin sağlanması, doğal gaz ve petrol keşiflerinin hızlandırılması, nükleer enerji yatırımlarının devreye alınması Türkiye'nin enerji güvenliği ve ekonomik kalkınması için büyük bir fırsattır."

- "Havalimanlarımız, stratejik üsler konumuna yükselmiştir"

MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, enerji ve ulaşım alanında önemli yatırımların yapıldığını belirtti.

Enerji alanında söz sahibi olunması için emin adımlarla ilerlendiğini ifade eden Işıkver, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamındaki çalışmaların sonuç verdiğini dile getirdi.

Işıkver, Türkiye'nin, ulaşım ve lojistik alanında bölgesel üs olması için çalışıldığını kaydetti.

MHP Giresun Milletvekili Ertuğrul Gazi Konal, Kalkınma Yolu Projesi'nin önemli fırsatlar sunacağını söyledi.

Ulaşım alanında önemli yatırımların hayata geçirildiğini aktaran Konal, havacılık sektörünün yolcu taşımakla sınırlı olmayan sistem haline geldiğini anlattı.

Konal, "Havalimanlarımız, birer lojistik merkez, tıbbi ekipmanların ve insani yardımlaşmaların hızlı sevk edilebildiği stratejik üsler konumuna yükselmiştir." şeklinde konuştu.

- "50 milyon ailenin güvenli internete erişimi sağlanmıştır"

MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal, milli ve güçlü teknolojik sistemler için çalışma yapıldığını aktardı.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) önemli projeleri hayata geçirdiğini ifade eden Uysal, ekonomiye 38 milyar lira katma değer sağlayan BTK'nin, en fazla katma değer üreten düzenleyici kurum olduğunu anlattı.

Uysal, "BTK'nin gerçekleştirdiği projelerden en önemlisi, çocuklarımızın ve gençlerimizin zararlı internet içeriklerinden korunmasıdır. Bu doğrultuda 50 milyon ailenin güvenli internete erişimi sağlanmıştır." dedi.

- "Halk sağlığının korunmasında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir"

MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, parti olarak TBMM'ye sundukları Ruh Sağlığı Kanun Teklifi'nin gündeme alınması gerektiğini belirtti.

"Yenidoğan çetesi" davasını hatırlatan Yılık, verilecek hiçbir cezanın yürekleri soğutmayacağının altını çizdi. Pelin Yılık, konuyu titizlikle takip ettiklerini bildirdi.

Bütçeleri, doğru sağlık hizmetlerine aktarmanın önemli olduğuna dikkati çeken Yılık, şöyle devam etti:

"Türkiye'de sağlık hizmetlerine yapılan yatırımlarla oluşturulan kapasite neticesinde hizmet kalitesinde, halk sağlığının korunmasında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Randevu alamama, ileri bir tarihe alma veya istenilen hastanede yatak bulamama gibi şikayetler halen yer yer devam etmektedir. Bu ihtiyaçları karşılamak için yeterli personeli olan hastanelerin tam gün tam kapasite çalışması yerinde olacaktır."

- "Katil çetesi sağlık camiasının onuruna büyük zarar vermiştir"

MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, sağlık turizmi alanındaki merdiven altı uygulamaların sektörün büyümesine engel olduğunu söyledi.

"Yenidoğan çetesi" davasını anımsatan Ersoy, TBMM'de tüm partilerin oy birliğiyle Araştırma Komisyonu kurulduğunu dile getirdi.

Ayşe Sibel Ersoy, şunları kaydetti:

"Araştırma Komisyonuyla gereken incelemelerin yapılıp suistimallerin önüne geçmek en büyük isteğimizdir. Sadece para için yeni doğan bebekleri yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan katil çetesi toplumumuza ve sağlık camiasının onuruna büyük zarar vermiştir. Mahkemeye intikal eden davanın en kısa zamanda sonuçlandırılarak en ağır cezaların verilmesini diliyoruz."

İYİ Partili milletvekilleri, Genel Kurulda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Uz, Türkiye'nin her alanda üretimden koparılan bir ülke haline geldiğini, uygulanan politikaların milleti ekonomik alanda nefes alamaz duruma getirdiğini savundu.

Suriye'deki gelişmelere de değinen Uz, Suriye'de istikrarın sağlanması ve toprak bütünlüğünün korunması yönündeki beklentilerin gerçekleşmeyeceğinin görüldüğünü söyledi. Uz, "2011'de ABD ve İsrail'in Suriye'yi bölme projesi bugün itibarıyla gerçekleşmiştir. Şimdi, Türkiye'nin ivedilikle güvenli bölgeyi genişletmesi gerekir. PKK/PYD/YPG kontrolünde bir alana müsaade etmemeliyiz. AB ile para karşılığında yapılmış geri kabul anlaşmasını derhal iptal etmeliyiz. Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşünü gönüllü ve güvenli olarak temin etmeliyiz." diye konuştu.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, enerji politikalarının yalnızca bugünün değil, geleceğin dengesini şekillendiren en kritik unsurlardan biri olduğunu, Türkiye'de bu alandaki politikaların bilimsel ve ekonomik gerçekliklerden uzak olduğunu savundu.

Yaz saati uygulamasını eleştiren Akburak, "Bu uygulamanın enerji tasarrufu sağlamak bir yana, enerji sektöründeki özel şirketlerin kar oranlarını artırmak için sürdürüldüğünü artık herkes biliyor. Yaz saati uygulaması insanlarımızın kör karanlıkta işe, çocuklarımızın ise okula gitmek zorunda bırakıldığı garabet bir uygulamadır. Çalışanlar için iş güvenliği riskleri artarken, trafik kazalarında gözle görülür bir yükseliş yaşanmakta. Kadınlarımız sokaklarda karanlığın tedirginliğini yaşamaktadır." diye konuştu.

TÜBİTAK raporlarının da uygulamayla anlamlı bir tasarruf sağlanmadığını gösterdiğini savunan Akburak, "Madem tasarruf etmiyoruz, niye halkımızın sağlığını ve yaşam kalitesini bu uygulamayla bozuyoruz? Yaz saati uygulamasına 2025 yılı itibarıyla derhal son verilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Akburak, Türkiye'nin güneş enerjisi açısından zengin bir ülke olduğunu ancak bu potansiyelin yeterince kullanılmadığını ileri sürdü.

- "Uygun finansman ve teknik destek sağlanmalı"

Bugün enerji üretiminin yalnızca yüzde 4'ünün güneş enerjisinden sağlandığını ifade eden Akburak, "Güneş ve jeotermal enerji projelerine yönelik teşvikler artırılmalı, özellikle konutlardaki çatı GES projelerine uygun finansman ve teknik destek sağlanmalıdır." dedi.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, vatandaşların ihtiyaçlarına göre değil, belirli kesimlerin çıkarlarına hizmet eden bir bütçeyle karşı karşıya olunduğunu iddia etti.

Aydın, "Bu adaletsiz bütçede ihalelere, faize ve rantiyeye bolca kaynak var fakat emekliye, işçiye, çiftçiye ve memura hiçbir kaynak yok. 2025 yılı bütçesi yine yoksuldan alıp zengine aktaran bir düzenin eseridir." görüşünü savundu.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz, Karayolları Genel Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerinde çalışan işçilerin sorunlarını anlattı. Beyaz, aynı işi yapmalarına rağmen işçilerin farklı ücretler aldığını, bu durumun adaletsizliğe neden olduğunu söyledi.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, sağlık alanında bazı sorunlar yaşandığını aktardı.

Bazı hastanelerde doktorların günde 150 hastaya baktığını, MR raporlarının geç geldiğini ve zaman zaman yanlış okunduğunu savunan Fakıbaba, şu ifadeleri kullandı:

"Hepatit ve tetanoz aşıları, maalesef aile sağlığı merkezlerinde yeterli sayıda bulunamıyor ve hastalar zorluk çekiyor. Meningokok, rota ve HPV gibi aşılar, Bakanlığın aşı takviminde yok. Bunların toplam maliyetinin 9 bin lira olması aileye ağır bir ekonomik yük getiriyor. SMA, DMD gibi tarama testlerinin evlilik öncesi gençlere ücretsiz uygulanması mutlak gereklidir ve mevcut olan SMA ve DMD'li çocuklarımızın tedavisi için bir fon oluşturulmalı ve belirli vergiler bu fona aktarılmalıdır. Tip 1 diyabet hastası çocuklar için aileye pompa, iğne ve sensör yardımı eksiksiz yapılmalı ve 18 yaşından sonra da devam etmelidir."

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise "Yenidoğan çetesi" soruşturmasıyla ilgili konuştu. 2016 yılında bir rapor hazırlandığını söyleyen Çömez, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun o dönemde İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğunu ancak rapordaki iddialarla ilgili bir adım atılmadığını ileri sürdü.

TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde DEM Parti milletvekilleri söz aldı.

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesini eleştirerek, devletin, yanlış özelleştirme politikası nedeniyle enerji üretimini tamamen özel şirketlere bıraktığını savundu.

Son yıllarda elektrik fiyatlarında önemli bir artış olduğunu söyleyen Akın, "Elektrik fiyatlarındaki artış, iktidarın enerji politikalarının özetidir. 2015 yılında yaklaşık 40 kuruş olan elektrik birim fiyatı, 2024 yılında 2,7 lira oldu. Yani 2015'ten bugüne elektrik birim fiyatları en az 5 kat arttı. Geçen günlerde yapılan yeni düzenlemeyle de yıllık 5 bin kilovatsaat üzerinde elektrik kullanan meskenler için sübvansiyon kaldırıldı. Bu demektir ki 2025 yılından itibaren yaklaşık 10 milyon konutta elektrik birim fiyatları yüzde 60 daha artacak. Bu durum halka büyük bir külfet yaratacak." ifadelerini kullandı.

DEM Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu, enerji üretimi ve dağıtımının sadece kar ve zarar hesabı yapıldığı için halkın ucuz ve kaliteli doğal gaz ve elektrik gibi temel enerjiye ulaşımının sağlanamadığını kaydetti.

Hasankeyf, Kaz Dağları, İliç ve Munzur havzalarında yapılmak istenen maden projelerinin doğa ve tarih tahribatına yol açtığını dile getiren Kordu, şöyle konuştu:

"Maden yasalarında defalarca yapılan yasal değişiklikler, madencilik şirketlerine daha rahat faaliyet gösterme imkanı sağlamakta ve yaşam alanları giderek yaşanmaz hale getirilmek istenmektedir. Özellikle altın, bakır, kurşun gibi madenler köyleri ortadan kaldırmakta, siyanürlü ağır metallerle yapılan çalışmalar ekoloji ve insana dair tarihsel hafızayı yok eden anlayışla ilerlemektedir."

- "Hangi bütçe bu kayıpları telafi edebilir?"

DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bütçesini eleştirerek, yıllardır bitirilmeyen yolların halkın yaşamını zorlaştırdığını anlattı.

Marmara ve Ege'de yolların, köprülerin ve tünellerin jet hızıyla yapıldığını ancak Doğu'daki kentlerde durumun tam tersi olduğunu iddia eden Kutevi, "Batman-Diyarbakır yolu tam 15 yıldır bitirilmedi. Sadece 2023 yılında bitirilemeyen bu yolda 18 yurttaşımız yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Bu kazalarda yaşamını yitiren canlarımızın hesabını kim verecek, hangi bütçe bu kayıpları telafi edebilir?" şeklinde konuştu.

DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar, Türkiye'nin, seyahat hakkının ekonomik nedenlerle kısıtlandığı bir ülke olduğunu ifade ederek, "Ekonomik kriz nedeniyle asgari ücretliler, emekliler, işçiler, memurlar için uçakla yolculuk yapmak artık bir lüks olmuştur." dedi.

DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakik, Ağrı'nın Türkiye'nin en yoksul kentlerinden biri olduğunu; kanser vakalarında ve çocuk ölümlerinde ilk 5'te yer aldığını söyledi.

Kentte sağlık alanında birçok sorun olduğunu anlatan Sakik, sorunları aktarmak ve çözüm önerilerini paylaşmak için defalarca aramasına rağmen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile görüşemediğini söyledi.

Sakik, Doğu'daki bazı illerde çalışan yabancı hekimlerin Türkçe bilmediği için hastaların sorunlarına derman olamadıklarını öne sürdü.

DEM Parti Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, AK Parti iktidarları süresince özel hastane sayısının iki katına, özel hastanelerdeki yatak sayısının da üç katına çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Özel hastanelerdeki cihaz sayıları kamudan daha fazla kapasiteye sahiptir. Yani kamu, bilerek isteyerek geri bırakılmaktadır. Özel sektör kamuya göre 20 yılda iki katından fazla büyümüş ve bugün sağlık sektörünün 3'te 1'ini kontrolüne almıştır. 2021 yılında cepten sağlık harcaması yüzde 15,9'du. Bu oran 2022 yılında 18,5'e kadar yükselmiştir. Sağlık hızla piyasalaşmaktadır ve toplum sağlığa cebinden daha fazla para harcamak zorunda kalmaktadır."

 

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları