Engin Altay'dan AKP'ye 'İbrahim Burak Oğuz' tepkisi: Kendi başkanlarını istifa ile yetindirip bizim başkanımızı tutuklamanın adı diktatörlüktür
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP'li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz'un tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına ilişkin açıklama yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Altay, Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz'un FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklanıp yerine kayyum atanmasına tepki gösterdi. Altay, FETÖ iddiasıyla istifa ettirilen AKP'li belediye başkanlarını hatırlatarak, "Kendi başkanlarını istifa ile yetindirip bizim belediye başkanımızı görevdeyken tutuklamak ve yerine kayyum atamanın adı diktatörlüktür" dedi.
Altay'ın açıklamaları şöyle:
"-Masumiyet karinesine inanıyoruz. Sadece Urla Belediye Başkanımız Burak Oğuz'la ilgili değil geçmişte de çok sayıda belediye başkanlarıyla ilgili böyle ilddialar ortaya atıldı. Bzı iddialar savcıların odasında kapatıldı. Ben şöyle bir adalet istiyorum. İbahim Burak Oğuz, Kadir Topbaş, Melih Gökçek, Recep Altepe, Ahmet Edip Uğur, Faruk Akdoğan, Hasan Üner ve Mehmet Keleş aynı iddialarla itham edildiler. İbrahim Burak Oğuz hariç hepsi dışarıda. Hiçbiri hakkında iddianame tanzim edilmedi. 17-25 Aralık'tan FETÖ ile yollarını ayıran AK Parti genel başkanı bahse konu belediye başkanlarını istifa ettirdi. Kadir Topbaş, Melih Gökçek, Recep Altepe, Ahmet Edip Uğur ve diğer AK Partili başkanların da yargılanmaları gerekirdi. Yargılamanın tutuksuz olması esastır. FETÖ ile sahiden irtibat varsa TCK ortada. Kanuna saygımız var. Ama ispatlanmadan belediye başkanımızı tutuklayıp kodese koyup yerine kayyum atamak demokrasi dışı uygulamadır. Kendi başkanlarını istifa ile yetindirip bizim belediye başkanımızı görevdeyken tutuklamak ve yerine kaymakamı kayyum atamanın adı diktatörlüktür.
-Sağ olsun sayın Bahçeli beka dedikçe CHP seçim kazanıyor. Bekanın ne olup olmadığını sadece sayın Bahçeli bilmiyor. Sayın Bahçeli konuşunca ben AK Parti Genel Başkanı konuşuyor sanıyorum. Bahçeli'nin geçmişte Erdoğan'la ilgili söylediklerini şu anda ağzıma almaya utanırım. Bu kadar çabu fikir değiştirmenin asıl sebebi 15 Temmuz olamaz. Bahçeli konuşmaya devam etsin. Bahçeli beka dediyse Tayyip Erdoğan yeni ve daha ağır bir yenilgi alacak demektir.
-Trablus yönetimi cihatçı bir yönetim, Tobruk yönetimi daha makul, seküler bir yönetim. AK Parti tercihlerini yaparken Türkiye'nin hak ve menfaatlerine göre değil AK Parti'nin ve Tayyip Erdoğan'ın ideolojik menfaatlerine ve yaklaışmlarına göre bir değerlendirme yapıyor. Türkiye Libya'daki iç savaşın tarafı olursa Doğu Akdeniz'de çok az da olsa kalan hak ve menfaatlerimizi sıfırlamış oluruz. Türkiye'nin Libya'dan iç savaşa müdahil olarak kazanabileceği hiçbir şey yoktur. Münhasır Ekonmomik Bölge Anlaşması yönetim değişikliği halinde gelen yönetimin de kabul edeceği bir anlaşmadır. Sen şimdi Meclis'e Libya'daki iç savaşa taraf olacak bir anlaşmayı getirirsen bu Türkiye'ye çok zarar verir. BM Güvenlik Konseyi'nin 2011 tarihli 1970 sayılı bir kararı var. Libya'ya silah ambargosunun kesin katı çerçevesini çizmiş ve bunun korunmasında ısrarlı. BM Güvenlik Konseyi'nin daha önce yayınlanan raporu var. Türkiye Libya'ya yasa dışı yollardan silah gönderen ülkeler listesine alınmışi silahların envanteri çıkarılmış. Trablus yönetimine destek çıkacağız derken BM Güvenlik Konseyi kararlarını çiğnemek suretiyle esas itibariyle dünyayla yollarımızı ayırıyoruz. Mısır'la, Suriye ile İsrail'le ayırdık yetmedi dünyayla yollarımızı ayırıyoruz."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları