loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan; Bolu’daki facianın yaşanmasına sebep olanlar ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını verecektir!

Erdoğan; Bolu’daki facianın yaşanmasına sebep olanlar ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını verecektir!
Tarih: 21.01.2025 - 19:32
Kategori: Gündem

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, Bolu Kartalkaya’daki otel yangınıyla ilgili olarak, “İlk etapta aralarında facianın yaşandığı işletme sahibinin de olduğu dört kişi gözaltına alınmıştır. Şunu bir defa açık ve net söylemek durumundayım; her ne suretle olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Konuşmamın hemen başında bu sabah Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında vefat eden 66 kardeşimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı yangında yaralanan 51 kardeşimize acil şifalar temenni ediyorum. Yaralanan kardeşlerimizden 17’si taburcu edilirken, biri yoğun bakımda olmak üzere diğerlerinin tedavisi devam ediyor. AFAD, sağlık ve diğer birimlerimiz yanan oteldeki çalışmalarını sürdürüyor. Hayatını kaybeden kardeşlerimizin kederli ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.

“GÜN SİYASET YAPMA DEĞİL, DAYANIŞMA, BİR VE BERABER OLMA GÜNÜDÜR”

Yangının haberini alır almaz dört bakanımızı süratle Bolu’ya gönderdik. Yangına müdahale çalışmalarını yürüten Valimiz ve AFAD Başkanımız ile diğer arkadaşlarımızdan düzenli bilgi aldık. Yangına farklı kurumlarımızdan toplam 156 araç ve 428 personelle müdahale edilmiştir. Gerek yangının çıkış sebebini, gerekse faciada sorumluluğu olanları tespit etmek amacıyla idari ve adli soruşturmalar başlatılmıştır. Altı Cumhuriyet Savcımız, iki Mülkiye Başmüfettişimiz ile Çalışma Bakanlığımızdan dört Başmüfettişimiz, beş kişilik bilirkişi heyeti ile birlikte en ince detayına kadar olay araştırılmaktadır. İlk etapta aralarında facianın yaşandığı işletme sahibinin de olduğu dört kişi gözaltına alınmıştır. Şunu bir defa açık ve net söylemek durumundayım; her ne süratte olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir. Elbette yüreklerimizdeki yangını tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Özellikle yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın derin bir teessür ve acı içinde olduklarını biliyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını paylaşmak amacıyla bir günlük millî yas ilan edilmiştir. 22 Ocak 2025 Çarşamba günü yurdumuzda ve dış temsilciliklerimizde güneşin batışına kadar bayraklarımız yarıya çekilecektir. Gün siyaset yapma değil, dayanışma, bir ve beraber olma günüdür. Siyaset, medya, yerel yöneticiler dâhil tüm aktörlerden vatandaşlarımızın acısına hürmet göstermelerini beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bir kez daha vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, milletimize başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür elim olaylardan muhafaza eylesin diyorum.

“DOĞACAK İLK ÇOCUK İÇİN VERDİĞİMİZ TEK SEFERLİK DOĞUM YARDIMIMIZI 5 BİN LİRAYA YÜKSELTTİK”

Eğitimden savunmaya, güvenlikten bölgesel gelişmelere kadar kritik konuları değerlendirdiğimiz bir Kabine toplantımızı daha tamamladık. Hep olageldiği gibi son Kabine toplantımızdan bugüne kadar ülkemize ve milletimize hizmet yolunda büyük bir gayret içinde olduk. Hemen her yıl mutat olarak gerçekleştirdiğimiz Valiler buluşmamızda 81 ilimizin valisiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde bir araya geldik. Kerim devlet tasavvurumuzun vatandaşa dönük yüzü olan vali ve kaymakamlarımızdan bilhassa içinde bulunduğumuz kritik dönemde çok büyük hizmetler ve özverili çalışmalar bekliyoruz. Malumunuz geçen Kabine Toplantımızda aldığımız karar çerçevesinde 2025 yılını Aile Yılı olarak idrak edeceğimizi milletimizle paylaşmıştık. 13 Ocak tarihinde 2025 yılı Aile Yılı Tanıtım Programını geniş bir katılımla Beştepe Kongre ve Kültür Merkezimizde gerçekleştirdik. “Aile toplumun temelidir” diyen Anayasamızın 41. maddesinin çizdiği çerçevede aileyi güçlendirecek tedbirleri hayata geçiriyoruz. Aile kurumunun son yıllarda giderek katmerlenen çok boyutlu bir kuşatma altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları, aile kurumunu hedef alan küresel bir haçlı seferine dönüşmüş durumdadır. Türkiye, bu sinsi akımlar karşısında fıtrat merkezli bir insanlık cephesi oluşturmaya çalışan ülkelerin en başında gelmektedir. Milletimiz için varoluşsal bir tehdide dönüşen bir diğer husus, 1,51’e kadar düşen doğurganlık hızımızdır. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu göz önünde bulundurulduğundan tehdidin vahameti daha net anlaşılacaktır. Bu tehdidi kesifleştiren bir başka sorun, evlenme yaşının yükselmesidir. Ülkemizde ilk evlenme yaşı kadınlarda 26’ya, erkeklerde 28’e çıkmıştır. İlk anne olma yaşı ise daha önce görülmemiş biçimde 29’u aşmıştır. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin bu tehlikeli gidişatı önce durdurmamız, sonra da tersine çevirmemiz gerekiyor. İşte bütün bu gerçekler temelinde 2025 senesini Aile Yılı ilan ettik. Tanıtım programımızda hem aile müessesesine sahip çıkmak, hem de doğum oranlarını arttırmak amacıyla devreye aldığımız yeni uygulamaları kamuoyumuzun takdirine sunduk. Evliliğe ilk adımını atan gençlerimize 48 ay vadeli, iki yıl geri ödemesiz 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunduğumuz Aile ve Gençlik Fonu’nu 81 ilimize yaygınlaştırma kararı aldık. Ayrıca, yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımımızı 5 bin liraya yükselttik. İkinci çocuk için her ay 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5.000 lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye aldık. İkinci ve sonraki çocuklar için vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Bunun dışında da farklı destek, teşvik ve yardımlarla aileyi güçlendirecek, çocuk sahibi olmayı teşvik edeceğiz.

Tabii burada şu tenakuzu da ifade etmekten geçemeyeceğim: Bir taraftan aileyi koruma ve nüfusumuzu arttırma gayesiyle canhıraş bir mücadele verirken, diğer taraftan gözbebeğimiz olan çocuklarımızın başıboş köpek sürülerince parçalanmasının izahını açık söylüyorum ne kendimize, ne vicdanımıza, ne de milletimize yapamıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Yüksekova’da 12 yaşında bir evladımızın hayatını kaybettiği olay hepimizi derinden yaralamış ve sarsmıştır. Hatırlanacağı üzere, daha önce de benzer hadiselere şahit olmuş, bunun üzerine Hükûmet olarak harekete geçmiştik. Bu sorunun çözümsüz kalmasından rant elde eden çeşitli lobilerin karşı çıkmasına rağmen mevzuatımızda gerekli düzenlemeleri yapmıştık. Kanun görüşmeleri esnasında Meclis’te sahnelenen kepazelikleri evladını kaybetmiş ailelerimize yönelik edepsizlikleri, bu insanların hiç mi vicdanı yok dedirten densizlikleri hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız. Yüksekova’daki yürek burkan olay yasal düzenlemenin ve endişelerimizin ne kadar isabetli olduğunu tekrar teyit etmiştir. Bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi şarttır: Türkiye’ye okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı bir ülke utancını yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Mevzuatta herkesin sorumluluğu bellidir. Siyasi parti ayırt etmeksizin belediyelerimizin tamamı yasanın ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmek zorundadır. Farklı bahaneler öne sürerek görevini yapmayanlarla ilgili bundan sonra daha zorlayıcı tedbirleri devreye alacağız. Tarım, İçişleri ve Çevre Bakanlıklarımız başta olmak üzere devletimizin ilgili tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecektir. Burada Eslem Teker evladımıza Yüce Allah’tan rahmet, acılı ailesine ve arkadaşlarına sabır niyaz ediyorum.

Yurtdışı kabuller noktasında da yoğun geçen iki haftayı geride bıraktık. 7 Ocak’ta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Sayın Mesrur Barzani’yi Külliyemizde kabul ettik. Kendisiyle terörle ortak mücadeleden diğer konulara gündemimizdeki tüm meseleleri istişare ettik.

Moğolistan Cumhurbaşkanı Sayın Khurelsukh ve heyetinin ziyareti 21 yıl sonra devlet başkanı seviyesinde Türkiye’ye gerçekleşen ilk ziyaret olması hasebiyle son derece önemli ve anlamlıydı. Ziyaret vesilesiyle ilişkilerimizi stratejik ortaklık seviyesine çıkaran ortak bildiriyle çeşitli alanlarda 10 anlaşma imzaladık.

“SURİYE TOPARLANIP GÜÇLENDİKÇE BÖLGEMİZİN TAMAMI BUNDAN KAZANÇLI ÇIKACAKTIR”

Suriye yeni yönetiminin Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanının ülkemizi ziyareti sırasında da pek çok kritik konuyu ele aldık. Yaklaşık 14 yıl süren zulüm ve katliamlar boyunca Suriyeli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız ve sahipsiz bırakmadık. Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılması çabalarında da yeni hükûmetin ve Suriye halkının yanında olacağız. Suriye toparlanıp güçlendikçe Esad’ın kaçarken arkasında bıraktığı enkaz kaldırıldıkça, sadece Suriyeli kardeşlerimiz değil, bölgemizin tamamı bundan kazançlı çıkacaktır. Bu toparlanmanın olabilmesi için şüphesiz başkalarından önce Arap ve İslam âleminin bu ülkeye destek olması önemlidir. Batılı kurumların uyguladığı yaptırımlar da bir an evvel kaldırılmalıdır. Bu konudaki hassasiyetimizi dün ülkemize resmi bir ziyarette bulunan Slovakya Başbakanı Sayın Robert Fico’yla paylaştım. Sayın Fico ile ayrıca savunma, yatırım ve ticaret başta olmak üzere ikili münasebetlerimizi etraflıca değerlendirdik. NATO müttefikliğimizin yanı sıra, stratejik ortaklık da tesis ettiğimiz Slovakya ile ilişkilerimizi kazan kazan temelinde ilerleteceğiz.

Yine son toplantımızdan bu yana partimizin il kongreleri vesilesiyle ziyaret ettiğimiz vilayetlerimizde birçok yatırımın resmi açılışını yaptık. Aydın-Denizli Otoyolunun, Konya Çevre Yolu İkinci Etabının ve Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası ile apronunun hayırlı olmasını diliyorum.

“GAZZELİ KARDEŞLERİNE SAHİP ÇIKMA SIRASI ARAP VE İSLAM ÂLEMİNDEDİR”

İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden sonra Gazze’ye başlattığı saldırılar önceki gün ateşkesin yürürlüğe girmesiyle şimdilik son buldu. İsrail’in kasıtlı bir şekilde sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan saldırılarında 50 bin Gazzeli şehit oldu. 110 binin üzerinde kardeşimiz yaralandı. İsrail 471 gün boyunca kelimenin tam manasıyla bir soykırım ve Gazze’yi özellikle söylüyorum, insansızlaştırma politikası uyguladı. Medyaya ve sosyal medyaya yansıyan fotoğraflar Gazze’deki yıkımın ne kadar devasa boyutta olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye olarak çeşitli kanallardan yürüttüğümüz çok boyutlu diplomasiyle, ateşkes mutabakatının sağlanması için gereken desteği verdik, 471 gün sonra Gazzeli kardeşlerimizin yüzlerinin gülüyor olmasından biz de memnuniyet duyuyoruz. Rabbim Filistin Direniş Hareketi Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye başta olmak üzere İsrail’in kalleş ve insanlık dışı saldırılarında şehit olan tüm kardeşlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin diyorum.

Gazzeli kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödemiş, ama haydutluğa boyun eğmemiş, katliam politikasına teslim olmamışlardır. Esir ve tutuklu takası görüntüleri kimin insan hayatına ve onuruna değer verdiğini, kimin de bunları yok saydığını göstermektedir. İsrail’in ateşkes ihlalleri konusunda sicilinin son derece kötü olduğunu tüm dünya biliyor. İsrail hükûmeti üzerindeki baskıyı sürekli kılarak bunun mutlaka önüne geçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak bu süreçte gereken neyse yapmaya devam edeceğiz. 100 bin tona ulaşan insanı yardımlarımızı özellikle Ramazan-ı Şerif öncesinde daha da artıracağız. Ateşkesi fırsat bilerek bölgede kalıcı barışa giden yolun açılması için de gayretlerimize hız vereceğiz. Bu süreçte İslam dünyasına yine çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Gazzeliler 471 gün boyunca dişleriyle, tırnaklarıyla direnerek topraklarına sahip çıkmışlardır. Şimdi Gazzeli kardeşlerine sahip çıkma sırası Arap ve İslam âlemindedir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

Bu düşüncelerle Kabine Toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bolu’daki yangında vefat eden kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar, ailelerine sabır diliyorum.”

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları