Basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil ile görüşen ve daha sonra bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Erdoğan, sağlık durumunun sorulması üzerine, "Şu anda sağlıklı olduğum için karşınızdayım. Perşembe günü YAŞ toplantısına katıldım. YAŞ toplantısından sonra arkadaşlarımızla süreci değerlendirdik. Cuma günü Bakanlar Kurulu toplantısı yaptık. Bu vesileyle Başbakanlık’ta şahsımla ilgili birikmiş dosyaları gözden geçirme imkanım oldu ki, İstanbul’da da bunları yapmaya devam ediyorum. Gelen misafirlerimiz ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz.
Tabi bir nekahet dönemidir. Bu nekahet dönemi sebebiyle biraz daha bu süreci dikkatli götürmem lazım. Ondan sonra inşallah çok daha yoğun bir şekilde yurtdışı seyahatler başta olmak üzere çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Şimdilik çalışmalarımız bu istikamette, İstanbul-Ankara devam edecek. Herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Her geçen gün daha iyiye doğru gidiyor" diye konuştu. Ameliyatında emeği geçen doktorlara ve hemşirelere de teşekkür eden Erdoğan, kilo kaybı sorulunca, "Kilo itibariyle 4 kilo diyebilirim" dedi.
Cumhurbaşkanlığı görev süresi hakkındaki tartışmalara ilişkin bir soruya Erdoğan, "Bu konuyla ilgili Hükümet Sözcümüz Bülent Bey açıklamayı yaptı. Bizim bu konudaki düşüncemiz, Cumhurbaşkanımızın bu süresinin 7 yıl olması istikametindedir. Bunun parlamentoda olması gereken bir süreç varsa ki, bu konuda gelişen düşünceler var, böyle bir yetkinin parlamentoda olduğuna yönelik. Bu konuyla ilgili hemen Anayasa Komisyonu’nda da yeni yılla birlikte gündeme gelecektir. Bunu dün hükümet sözcümüz ifade etti, ben de ifade etmiş olayım" diye konuştu.
Erdoğan, sporda şiddet yasası nedeniyle AK Parti’de yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine, "Sporda şiddet konusunda bazı arkadaşlarımızın farklı açıklamaları olmuş olabilir. Ama nihai açıklama çıkan son karardır. Dolayısıyla partimizin içinde herhangi bir ayrılık, gayrılık, böyle bir şey söz konusu olamaz. Tabi farklı farklı düşünceler ortaya koyanlar olabilir, ama unutmayın ki müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar (Fikirlerin çatışmasından hakikat güneşi doğar). Bizim anlayışımız budur. Bu anlayışla da çalışmalarımızı bugüne kadar sürdürdük. Nitekim, sporda şiddetin yasaklanmasına yönelik yasa da meclisten geçtiği gibi Cumhurbaşkanımızın onayıyla da artık uygulamaya girmiş bulunuyor" dedi.
Suriye’de yaşanan olaylar ve Esad yönetiminin Türkiye sınırına füze konuşlandırması haberlerine ilişkin ise Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Suriye’deki uygulamayı şu anda bir diktatörlük uygulaması olarak görüyoruz. Tarih diktatörleri affetmemiştir. Suriye’de de bu süreç, bu şekilde devam ettiği taktirde, bunu Suriye’nin mevcut yönetimi de görmek durumundadır. Şu anda acımasızca Suriye’de insanlar öldürülmektedir. Burada öldürülen insanlar farklı inançlardan olan veya Suriye’ye düşman olan insanlar değildir. Suriye’nin kendi öz evlatlarıdır. Bu insanlar acımasızca öldürülmektedir.
Eğer bu insanlar Türkiye’ye kaçıp geliyorsa, bazıları acaba, ‘Kaçarken öldürülür müyüz?’ korkusuyla duruyorsa, bunun bir sebebi var. Şu anda Suriye’de yönetimde bir güven bunalımı vardır. Bu mevcut yönetim artık Suriye’yi idare edemez hale gelmiştir. Şu anda elindeki silahlarının gücüyle, silahsız insanlara karşı ayakta durmaya çalışan bir rejim söz konusudur.
Bu rejimi destekleyenler de bu zulüme ortak olmaktadırlar. Kim olursa olsun, hangi ülke olursa olsun eğer bu rejimi destekliyorsa, buna ortaktır. Biz mazlumların yanındayız, zalimlerin de karşısındayız. Dün böyleydik, bugün de böyleyiz. Bizim özel hukukumuzun olduğunu kaç kez anlattım. Ama bu özel hukuk zulüm ederken de devam eder mi, hayır. O zaman biz de o insanlara zulmetmiş oluruz. Onun için bir anda biz o özel hukukumuzu da kesip attık. Şu anda Arap Birliği de karşı tavır almıştır, onlar da taleplerini çok açık ortaya koymalarına rağmen netice alınamadığı için onlar da ilişkilerini kesmişlerdir. Biz de şu anda yaptırımlarımızı uygulamaya başladık. Bu artarak devam edecektir.
Sınırda şunu, bunu yerleştirmiş, bunlar bizi çok fazla ilgilendirmiyor. Bizim bir Adana mutabakatımız vardır. Şu anda bu mutabakat masadadır. Bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Karşı tarafta kim kendine ne tür kendine göre tavır alıyorsa, bilinmelidir ki, bizler de tabi bunun karşı tavrını alırız"
Basın toplantısında konuşan Abdülcelil ise Türkiye’nin verdiği siyasi, ekonomik ve askeri desteği sadecehükümet olarak değil, Türk halkının desteği olarak gördüklerini ifade ederek, "Türkiye’nin, Libya’nın kalkınmasında ana rolü olacak. Yaşadığımız savaşlar sonrası birçok şeye ihtiyacımız var" diye konuştu. Gelecek iki hafta içinde Libya Başbakanı Abdürrahim El Keibi’nin Türkiye’ye ziyaret gerçekleştireceğini aktaran Abdülcelil, Libya ordusunun oluşturulmasında Türkiye’nin yardımını talep ettiklerini de sözlerine ekledi.