loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan: Diktatörlük olsaydı adamı alıp götürürlerdi, konuşturmazlardı

Erdoğan: Diktatörlük olsaydı adamı alıp götürürlerdi, konuşturmazlardı
Tarih: 09.11.2017 - 14:28
Kategori: Sendika

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine 'faşist diktatör' diyen CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'a 'Diktatörlük olsaydı adamı alıp götürürlerdi. Konuşturmazlardı' dedi.

Erdoğan'ın 41. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmadan satırbşaları şöyle:

Mahalle kavramını yeniden tarif etmemiz gerekiyor.
Feto denilen alçağın arkasından giden kulları, onlar neredeler? İşte bir kısmı şu anda cezaevinde, bir kısmı yurt dışına kaçtı öyle veya böyle. Ama Pensilvanya'daki oradan ayrılamıyor. O nereye sığındı? O da Amerika'ya sığındı. 1999 yılından beri kendisine ayrılmış olan bir yerde, 400 dönümlük arazide, orada adeta köleleriyle beraber yaşıyor. Nereye kadar yaşayacaksın? Er veya geç hak yerini bulacaktır. Çünkü çok mazlumun ahını aldın. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Bu çıkacak. Seninle beraber bu zulme ortak olanlar da bunun hesabını verecekler.

'ÇAĞRIMIZLA ÖRGÜTLE İLİŞKİSİNİ KESENLER HAYATLARINI RAHAT SÜRDÜRÜYORLAR'

(Bank Asya'ya para yatıran kişiler) Sanki biz bunları dememişiz gibi arabasını satıp o bankaya yatıran… Bunca zaman bunları söyledik, bilsen nolur, bilmesen nolur? Bu kadar söyledikten sonra sen bunu yaparsan, hukukta bir kaide var. Onu bilmemek mazaret değil. Biz meydanlarda söyledik bunları ya. Bunların ne olduğunu meydanlarda anlattık. Bu örgüte sempati besleyen herkesi derhal ilişkilerini kesme konusunda ikaz ettim. Çağrımızla örgütle ilişkisini kesenler hayatlarını rahat sürdürüyorlar.

Bazıları ısrarla bu meseleyi bizim şahsı hesaplaşmamız gibi görüyor. 15 Temmuz başarılı olsaydı, halimiz nice olurdu?
'GAZİSİNE SALDIRAN, ŞEHİT YAKININA TERBİYESİZLİK EDEN…'

Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, 80 milyon vatandaşımızın tamamının namusuna emanet edilmiş yadigarlardır. Ülkesinin ve milletinin özgürlüğü, geleceği, korunması için gözünü kırpmadan ölümün üzerine giden, kimi şehit, kimi gazi olarak bu mücadeleden çıkan insanları başımızın üzerinde taşısak yeridir. Gazisine saldıran, şehit yakınına terbiyesizlik eden bu şehir magandaları, bu teröristler, bu zihniyetin bu ülkede nasıl barınabildiğini, ellerimizi başımızın arasına alıp düşünmemiz, sorgulamamız lazım.
Gaziliğin, şehitliğin ne demek olduğunu, ezanın, bayrağın, vatanın, milletin, devletin ne anlama geldiğini ana sınıfı çağından başlayarak tüm çocuklarımıza en güzel şekilde öğretmeliyiz. Aksi takdirde bu tür vandallıkların, bu tür cehaletlerin, bu tür ayıpların önüne geçemeyiz. Bu, hukuk meselesinden ziyade bir kültür meselesidir.
MHP'YE TEŞEKKÜR

Türkiye böylesine büyük badirelerle boğuşurken yanımızda yer alan, desteğini bizden esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle MHP'nin ülkemiz ve milletimiz için hayati önem taşıyan konularda yanımızda yer almasını takdirle ve memnuniyetle karşılıyorum. Buna karşılık anamuhalefet partisinin tutarsız, temelsiz, fırsatçı, her türlü kavramı ve değeri istismar eden, bunlarla kalmayıp FETÖ'den PKK'ya tüm terör örgütlerinin borazanlığını yapan tavrı karşısında üzüntümü de ifade etmek isterim.
'KİMSE KİMSEYİ ALDATMASIN'

O gece (15 Temmuz), sevincinden çığlık çığlığa birbirlerini arayanları biz biliyoruz. Ama biz bunları şimdilik televizyonlarda, şurada burada paylaşmıyoruz. Ama uluslararası toplantılarda biz bunları birileriyle özel paylaşıyoruz. Kimse kimseyi aldatmasın. Biz, kimin ne olduğunu gayet iyi biliriz. Bundan dolayıdır ki Türkiye'de de bundan sonra çeşitli ülkelerin bazı insanlarının burada rahatlıkla cirit atmalarına biz de fırsat vermeyeceğiz. Ne gerekiyorsa onu da yapacağız.

'EĞER BU ÜLKEDE DİKTATÖRLÜK OLSAYDI…'

Kalkıp şahsımı faşist ve diktatörlükle tavsif eden bu zihniyeti ben halkıma özellikle havale ediyorum. Eğer bu ülkede şahsım veya bir diktatörlük olsaydı sen kalkıp da ne Tekirdağ'ın meydanında öyle konuşabilirdin… Adamı alıp götürürlerdi. Hiç şakası yok. Diktatörlüğün olduğu bir yerde sen öyle konuşamazsın. Ne senin Genel Başkanın öyle konuşabilir ne de sen öyle konuşabilirdin."

'5'TE 1 EŞCİNSEL KOTASI KOYABİLİYOR…'

(Nilüfer Belediyesi'ne) 5'te 1 oranında eşcinsel kotası koyabiliyor, şu hale bak ya. Bir partide ölçü kalmayınca ne yapacağı belli olmuyor. Varsın bunlar böyle devam etsin. Biz bu partinin hangi dediğini dikkate alalım? Bizim milletimizin değerlerine savaş açanlarla işimiz olmaz. Ahlaki değerlere varıncaya kadar biz, biz olacağız.

'NE YAPARSAN YAP, DURDURAMAZSINIZ'

(Yeni AKM projesi için) Mimar Mühendisler Odası mı ne öyle bir şey var. O karşı çıkmış. Ya ne yaparsan yap. Durduramazsın. Bizim buraya da karşı çıktı. Biz yaptık mı burayı? Ağa babalarınız bile buraya geldi mi, geldi. 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları