Erdoğan: İdlib Kürtlerin yaşam tarzına uygun değil. En uygunu Araplardır, çünkü burası çöl
![Erdoğan: İdlib Kürtlerin yaşam tarzına uygun değil. En uygunu Araplardır, çünkü burası çöl Erdoğan: İdlib Kürtlerin yaşam tarzına uygun değil. En uygunu Araplardır, çünkü burası çöl](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2019/buyuk/erdogan-idlib-kurtlerin-yasam-tarzina-uygun-degil.-1571995282.jpg)
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Kasım ayında yapacağı ABD ziyaretine ilişkin, "Mektubu da yanımızda getirip kendisine göstereceğiz" dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam TRT canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, açıklamalarında şunları söyledi:
"Öncelikle şunu tespit ederek başlayalım. Bu süreç 1940’lardan sonra, gerek ABD gerek Rusya noktasında Türkiye’nin bölgedeki belirleyici güç olması ilk defa ispatı vücut etti. Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce dünyada ABD, Rusya, Batı, İran’a detaylı bilgiler verdik. BM Genel Sekreteri Dışişleri Bakanımız tarafından bilgilendirildi. Almanya, Fransa, İngiltere ile, İslam dünyası ile diyaloglar oluşturuldu. ABD ve Rusya'nın bu süreçteki önemi şurada ortaya çıkıyor. Türkiye'nin 911 kilometre sınırı var ve bu sınır nedeniyle sürekli taciz ediliyoruz. Bunları 8.5 yıldır yaşıyoruz. Öteki tarafta sadece Irak'ın sınırı var. Başka hiçbir ülkenin burada sınırı yok. Fakat bir anlaşma mı var, Türkiye buraya davet mi edildi de Türkiye buraya geliyor? Evet bizim burada bir Adana Mutabakatımız var. Çift dikiş gidiyoruz. Hem tacizler, hem bu mutabakat."
Hangi uluslararası toplantıya gitsek başlıklar arasında terörle mücadele var" diyen Erdoğan, "Burada DEAŞ kılıfı diye bir şey var. Yahu burada sadece DEAŞ yok ki. Biz 3 bini aşkın DEAŞ'lıyı derdest ettik. AB'nin burada terör örgütü olarak kabul ettiği bir terör örgütü var. Bu terör örgütünün bir de kolları var. Bunları hala terör örgütü olarak kabul edelim mi diye tartışma var. Bunlara tırlar dolusu silah teslim edildi. Biz bunları sayın başkana ifade ettim. Hatta ilk anlatmam Hamburg'daki G20 zirvesiydi. Kendisine bunları anlattığımızda "bunlar nasıl olur" dedi. Bir ortağımızın böyle bir şey yapması ve bunlarla karşı karşıya kalmamız bizi üzüyor" diye konuştu.
Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti: "NATO'nun sözleşmesinin 5. maddesinde bizim birbirimizi herhangi bir saldırıya karşı koruma tedbirimiz var. Terör örgütleriyle görüşme yapıyorlar. Bir taraftan teröre karşı mücadeleyi konuşuyoruz bir taraftan onların gönderdiği mektupları kendi mektuplarınıza ek yapıp bize gönderiyorsunuz. Bunları hep konuştuk. Biz bunları Trump'ın kendisine bizzat anlattık. Biz şu anda size kırgınız, bir teröristle mektup alışverişinde bulunuyorsunuz, o mektubu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz."
"İşin en acı yanı; NATO'da stratejik ortağımız ABD. Ve ABD'den maalesef 30 bini aşkın silah, mühimmat vb ile Irak üzerinden Suriye'ye girildi ve terör örgütüne teslim edildi" diyen Erdoğan, "Terör örgütünün başında olanlarla Almanya, Fransa, ABD görüşme yapıyor" ifadelerini kullandı.
"Mazlum denilen kod adlı şahıs, kırmızı bültenle aranan bir terörist. ABD'nin bu adamı bize teslim etmesi lazım" diyen Erdoğan "Bugün Adalet Bakanıma da söyledim, onlar da bu adamı isteyecekler. Böyle bir çalışmanın gayreti içerisindeyiz" dedi.
"Putin ile 6 saat bir odada yapılan görüşmeler" ifadesine ilişkin Erdoğan, "Bir oda olur mu? Birçok odanın içerisinde insanlar gidip geliyor. Sayın Putin’in özel görüşmelerini yaptığı bir teras. Çıktık terasa, çok samimi bir havada görüşmemize devam ettik. Böyle kolay olmuyor bunlar. Heyetler anlaşamıyor, bize geliyor" dedi.
Erdoğan açıklamalarında ABD'ye gideceğini de açıkladı. Erdoğan, "Şu anda yaptırımların kaldırıldığını, kalktığını Sayın Trump açıkladı. 13'ünde Amerika'ya gitmemize mani bir hal kalmadı. Bu pozitif hava içerisinde temennim o ki Suriye'de bu ağır silahların süratle temizlenmesi ya da bu silahların Türkiye'ye terki. NATO'da beraberiz ya? Silahları bize versin. Yabancıya gitmemiş olur" diye konuştu.
Erdoğan, şunları söyledi: "Ayın 13'ünde tabiki bu davete icabet edeceğiz. Bir heyet olarak giderek oradaki görüşmeleri yapacağız. Bu mektubu da yanımızda getirip kendisine göstereceğiz. Sayın Putin'e de söylediğim bir şey var. Ben bir teröristle masaya oturmam. Herhangi bir terör örgütünü aracı olarak asla kabul etmem. Hiçbir yerde terör örgütüyle müzakere veya terör örgütüyle anlaşma ifadesi geçmez. Ne geçer? Amerika ile Türkiye Cumhuriyeti şu, şu konularda anlaşmaya varmışlardır. Benim bugüne kadar öğrendiğime göre sadece devletler arasında savaş olur. Siz bir terör örgütünün başı ile müzakere etmezsiniz ama devletler arasında oturur müzakereleri yaparsınız. O zaman, ben Pence ve Pompeo'yu gönderiyorum, dedi. Bu heyet geldi, görüştük. Türkiye Cumhuriyeti devleti asla terör örgütü ile masaya oturacak kadar alçalmamıştır. Orada 120 saat dedik. 120 saat doldu, ondan sonra da Rusya ile yaptığımız anlaşmanın süreci başladı. O da 150 saat ve devam ediyor. 13'ünde ABD seyahatini gerçekleştireceğiz. Bir çok konuda görüşeceğiz."
Erdoğan, açıklamasında Arap Birliği'ne yönelik tepki gösterdi. "Arap Birliği'nin ortaya koyduğu o tepkinin tutulur yanı yok" diyen Erdoğan, "Bunlar Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkardılar, şimdi almak için değerlendirme yapıyorlar. Arap Milliyetçiliği mi yapıyorsunuz yoksa Türklere mi karşısınız? Arap milliyetçiliği yapıyorsanız 3.6 milyon Araba biz bakıyoruz. Bunlara sahip çıkan Türkiye'ye siz karşı çıkıyorsunuz? Siz Erdoğan karşıtlığından mı bunu yapıyorsunuz? İslam dünyasına sesleniyorum, Tayyip Erdoğan ve bizim siyasi hareketimiz ne bölgesel milliyetçilik, ne kavmiyetçilik yapar. Biz sadece şuna inanıyoruz. Müslümanlar kardeştir, biz zalimlerin karşısında mazlumların yanındayız. Bizim kültürümüzde muhacir, ensar olmaya talibiz dedik, ve Suriyeli kardeşlerimizi ülkemize aldık. Arap Birliği, İslam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiştir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın programda Barış Pınarı Harekatı bölgesi için yaptığı yorum dikkat çekti. Erdoğan, bölgeye en uygun halkın Araplar olduğunu söyledi ve gerekçe olarak bölgenin 'adeta bir çöl' olmasını gösterdi.
Erdoğan, "Bizim için uçuşa yasak diye bir şey söz konusu değil. Astana süreciyle bizim Rusya-İran-Türkiye olarak dayanışmamız var. Bu olmamış olsaydı İdlib kan gölüne dönerdi. Burada 300-400 bin nüfus bize yürüyüşe başlamıştı. Silahlar durunca bu yürüyüş durdu. İdlib devasa bir alan. Önemli olan bu devasa alanda böyle bir birikimi kontrol altında tutmak. Yaşam tarzını kontrol altında tutmak. Buna da en uygun olan Araplardır. Kürtlerin yaşam tarzları buraya uygun değildir. (Neden sorusu üzerine?) Buralar çöl bölgeleri" dedi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları