Erdoğan; Kanun teklifimiz yasalaşırsa çalışan tüm emeklilerimize de tek seferlik ödemelerini yapacağız!
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM AKP Grup toplantısında; sözlerine, “Filistinlileri, Gazze'nin mazlum ve mağrur insanlarını en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum” diyerek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Önümüzdeki aydan itibaren yapımı tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz. Yıl bitmeden, toplam 46 bin deprem konutu ve köy evini hak sahibi depremzedelerimize teslim etmeyi planlıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AKP Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine, “Filistinlileri, Gazze'nin mazlum ve mağrur insanlarını en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum” diyerek başladı.
Gazzelilerin, 7 Ekim'den beri insanlık tarihinin en kalleş, en menfur saldırılarına maruz kaldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzelilerin camilerinin bombalandığını, okullarının harabeye çevrildiğini, hastanelerinin yerle yeksan edildiğini, sığındıkları mülteci kamplarının bilinçli şekilde hedef alındığını; göç eden sivillerin üzerlerine yollarda bombalar yağdırıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Analarının öpüp koklamaya kıyamadığı sabiler hunharca katledildi; babalara, gözü gibi sakındıkları yavrularının parçalarını toplattılar” diye konuştu.
“İSRAİL YÖNETİMİNİN İNSANLIK VİCDANI YANINDA ULUSLARARASI HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERMESİ İÇİN MEVCUT TÜM YOLLARI DENEYECEĞİZ”
Gazze'de, gıdası, yakıtı, ilacı, ekmeği, elektriği, suyu, iletişimi kesilen ve 360 kilometrekarelik açık hava hapishanesine sıkıştırılan 2,3 milyon insana adeta soykırım uygulandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünyanın gözü önünde 50 gün boyunca Gazze'yi yaktılar, yıktılar. İnsanlık tarihine kara birer leke olarak geçen her türlü zulmü yaptılar. Gazze'deki İsrail zulmüne maruz kalanların 7 Ekim'den beri yaşadıkları tam bir cehennemdi. Yüzde 70'ten fazlası kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 16 bin Gazzeli kardeşimiz İsrail'in saldırıları sonucunda şehit oldu, 35 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehitlerin her birini rahmetle yâd ediyor, yaralılara acil şifalar niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.
Gazze'deki binaların üçte ikisinin yıkıldığını, tahrip olduğunu ya da kullanılamaz hâle geldiğini; sağlık ve eğitim altyapısının tamamen çöktüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze'de son asrın en büyük mezalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden 'Gazze kasabı' olarak yazdırmıştır. Bu kara leke sadece Netanyahu'nun değil ona koşulsuz destek veren herkesin alnına yapışmıştır. Bu utanç lekesi hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Gazze'de işlenen insanlık ve savaş suçlarını da bir ikisi hariç Batılı ülkelerin tepkisizliğini de asla unutmayacağız. İsrail yönetiminin insanlık vicdanı yanında uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi için mevcut tüm yolları deneyeceğiz” diye konuştu.
“GAZZE İÇİN TEMAS TRAFİĞİMİZİ YOĞUNLAŞTIRARAK SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye'nin, tarih boyunca olduğu gibi bugün de tüm imkânlarıyla Gazzelilerin yanında olduğunu; uluslararası temaslarının ilk ve en önemli konusunun Gazze'deki savaş olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak Cezayir seyahatimizde Cumhurbaşkanı Tebbun'la, ardından hafta sonu ülkemizi ziyaret eden Lübnan Başbakanı Mikati ile bu meseleyi tüm yönleriyle konuştuk. İspanya Başkanı Sayın Sanchez ile telefon görüşmemizde Gazze'yi ele aldık. Bu konudaki dik ve dirayetli duruşu için İspanya'yı tebrik ediyorum. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres ile yaptığımız telefon görüşmesinin gündemi Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı insani dramdır. Yarın Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyoruz. Dubai ziyaretimizde iklim konularıyla birlikte Gazze'yi de ele alacak, Gazze halkı için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve insani arayı, akan kanın bir nebze olsun durdurulması bakımından müspet bir gelişme olarak görüyoruz. Mutabakatın tesisine katkı veren tüm kardeş ülkelere teşekkür ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin bir kısmının bölgeye ulaştırılmasından memnuniyet duyduklarını ancak içeri girmesine izin verilen yardım miktarının, Gazze halkının asgari ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu belirtti.
“DÜNYADA ANTİSEMİTİZMLE BİRLİKTE İSLAM DÜŞMANLIĞI DA YÜKSELİYOR”
“Netanyahu yönetiminden gelen açıklamalar, insani aranın kalıcı ateşkese tahvil edilmesi yönündeki umutlarımızı azaltmaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail kamuoyu nezdinde iyice köşeye sıkışan Netanyahu'nun siyasi ömrünü uzatmak için daha çok kan dökmesinin, daha fazla can almasının önüne mutlaka geçilmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Netanyahu, Gazze'de işlediği cinayetlerle antisemitizmi körükleyerek İsrail halkıyla birlikte tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada antisemitizmle birlikte İslam düşmanlığı da yükseliyor. Batılı liderlerin Hamas bahanesiyle Filistinlileri şeytanlaştıran sorumsuz söylemlerinin bedelini ise bu ülkelerde yaşayan göçmenler ödüyor. Pazar günü ABD'de üç Filistinli öğrenciye yönelik menfur saldırı, bunun son örneğini teşkil etti. Çoğu zaman 'fanatik, akli dengesi bozuk veya aşırı sağcı' denilerek önemsizleştirilmeye çalışılan bu teröristlerle mücadelede Batılı devletlerin isteksiz davrandığını biliyoruz. Gazze krizinin başından beri sergiledikleri çifte standart, Müslümanlara yönelik nefret suçlarının cezasız kalmasında kanuni boşluklardan ziyade başka senaryoların devreye girdiğine işaret ediyor. Kur'an-ı Kerim'i yakan melunlara fikir özgürlüğü, bu kılıf altında gösterilen müsamahakâr tavır kesinlikle iyi niyetli değildir. Anlaşılan geçmişte Musevilere ve Romanlara yapıldığı gibi bugün de bir Müslüman sorunu icat edilmeye çalışılmaktadır. Çoğu Avrupa'da olmak üzere yedi milyon insanı yurt dışında yaşayan bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Tek bir vatandaşımızın dahi burnunun kanamasına izin vermeyeceğiz.”
“ATEŞKESİN KALICI HÂLE GELMESİ İÇİN TEMASLARIMIZA HIZ VERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de çatışmalara verilen insani aranın, çatışmaların sona erdirilmesine yardımcı olmasını temenni ettiğini dile getirdi.
Türkiye'nin Gazze'ye yönelik insani yardımlarının sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde 12 uçak ve bir gemi dolusu yardım malzemesini El-Ariş'e sevk ettik. Toplam 1500 ton insani yardım malzemesini taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıkıyor” diye konuştu.
Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere Gazze'deki yaralıların Türkiye'ye intikalini sağlayarak tedavileriyle ilgilenildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de kurulacak sahra hastanelerinin yer tespit çalışmalarının da sürdüğünü anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin kalıcı hâle gelmesi için de temaslarımıza hız vereceğiz” dedi.
Türkiye'nin Gazze krizine yönelik çok boyutlu çabalarına ilişkin video gösteriminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti milletiyle Filistinli kardeşlerinin yanındadır. 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle bir kez daha bölgemize barış ve huzurun ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu hatırlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZİ 10 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE TAŞIMAYI HEDEFLİYORUZ”
Gazze krizinin 7 Ekim'den bu yana gündemlerindeki ilk konu olmakla birlikte ülke, millet ve partiye dair hususları da ihmal etmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ve Cezayir ziyaretlerinde muhataplarıyla ikili ticari, beşeri, siyasi ve savunma konularını etraflıca ele aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ile 50 milyar dolar seviyesinde olan ikili ticaret hacmini kısa sürede 60 milyar dolara çıkarmak istediklerini ifade ederek, “Cezayir ile bu sene altı milyar doları bulacak ticaret hacmimizi ise inşallah 10 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz” dedi.
Önceki gün Maldivler Cumhurbaşkanı'nı, devlet başkanı düzeyinde bir ilki teşkil eden ziyareti vesilesiyle Ankara'da ağırladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivlerle de turizm, savunma ve ekonomik iş birliğini geliştireceklerini kaydetti.
“KOMŞULARIMIZLA AŞILAMAYACAK HİÇBİR SORUNUMUZ OLMADIĞI İNANCINDAYIZ”
“Dış politikada dostlarımızın sayısını artırma, hasımlarımızın sayısını azaltma stratejimizi başarıyla uyguluyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Buradaki çizgimiz gayet açıktır. Biz diplomasiyi bir tarafın kaybettiği, diğer tarafın ise kazandığı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Diplomasi her iki tarafın da makul bir çizgide buluşarak kazançlı çıktığı, kazan kazan ilkesinin hayat bulduğu önemli bir imkândır. Ülkeler arasında anlaşmazlıkların, uyuşmazlıkların olması gayet doğaldır. Aslolan, bu ayrılıkları kör düğüme dönüşmeden çözme iradesidir. İşte biz buna sahibiz. Oturup konuştuğumuzda özellikle komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız. 7 Aralık'ta yapmayı planladığımız Yunanistan ziyaretine de yaklaşımımız bu yöndedir. Komşumuz Yunanistan'la ihtilaflarımız dün de vardı, yarın da olacak. Aynı şekilde, bu ihtilaflardan çıkar sağlama peşinde koşanlar da olacak ama bu gerçek, aynı denizi, aynı iklimi, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmiyor. Karşılıklı güven esasına dayalı olarak iş birliğimizi geliştirebileceğimiz pek çok başlık vardır. Ziyaretimizde bunlara odaklanma niyetindeyiz. Yunanistan seyahatimizin şimdiden ülkelerimiz arasında yeni bir sayfanın açılmasına vesile olmasını diliyorum.”
“MERKEZ BANKASI BRÜT REZERVLERİMİZİN EYLÜL 2014'TEN BU YANA İLK KEZ 134,5 MİLYAR DOLARA ÇIKTI”
Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında iştirak ettiği ödül töreninde, Türkiye'nin yenilikçilik eko sisteminin ulaştığı seviyeyi bizzat görme fırsatı bulduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli kategorilerde ödül alan şirketleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk özel sektörüyle ne kadar gurur duyulsa az olduğunu belirterek, “Muhalefetin ve mandacı ekonomistlerin sürekli karamsarlık zerk eden propagandalarına rağmen hamdolsun firmalarımız dünya çapında başarılara imza atıyor. Bilhassa savunma ve bilişim alanında faaliyet gösteren şirketlerimiz inovasyon konusunda diğer firmalarımıza da ilham kaynağı oluyor” diye konuştu.
Devletin teşvikleri sayesinde Türkiye sathında adeta bir ihracat ve üretim seferberliği yaşandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomideki zorluklara, bölgede patlak veren krizlere, 6 Şubat depremlerinin olumsuz etkilerine rağmen yakalanılan bu ivmeyi çok değerli bulduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iklimin güçlenmesi için iş dünyasına her türlü desteğin sağlandığını belirterek, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve inovasyon odaklı çalışan her girişimcinin yanında olduklarını kaydetti.
Merkez Bankasının bu amaçla önemli bir karar aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yatırım taahhütlü avans kredisi programına yıllık 100 milyar lira limit tahsis edildiğini aktardı.
Program kapsamında üç yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacağını ve yatırımcıların çok uygun koşullarda finansmana erişim imkânı elde edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca ihracatçılarımız için günlük reeskont kredi limitlerini 10 kat artırarak üç milyar lira seviyesine çıkardık. Her iki kararın başta ihracatçılarımız olmak üzere özel sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Merkez Bankası brüt rezervlerimizin Eylül 2014'ten bu yana ilk kez 134,5 milyar dolara çıktığının müjdesini de sizlerle paylaşmak istiyorum. Sadece bunlarla yetinmiyoruz. Meclise sunduğumuz yeni kanun teklifinde ihracatın desteklenmesinden döviz kıskandırıcı işlerin teşvikine kadar pek çok düzenleme yer alıyor. Yurt dışında şirket kurmuş müteşebbislerimizin buralardan kazandıklarını ülkemize getirmelerini teşvik eden yeni düzenlemeleri devreye alacağız.”
“DEPREM FIRSATÇILARINA GÖZ AÇTIRMIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'te görüşülen ekonomiye ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifinde, deprem bölgesinde fahiş fiyat uygulayanlara yönelik müeyyidelerin yer aldığını hatırlatarak, böyle bir meseleyi konuşmaktan bile hicap duyduklarını vurguladı.
Türkiye'de depremi siyaseten fırsata çevirmek ve ekonomik kazanca dönüştürmek isteyen tamahkârların bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin acısını istismar eden “deprem turistlerinin” son seçimlerde, sandıkta dersini aldığını ve millî iradenin şamarını yediğini söyledi.
Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına göz açtırmadıklarını, yapı malzemeleri ve yapım işlerinde piyasa gerçekleriyle izah edilmeyecek fahiş fiyatların söz konusu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle durumlar var ki aynı malzeme, aralarında 60-70 kilometre olan iki şehrimizde yüzde 20, yüzde 30 fiyat farkıyla satılıyor. Tamamen aç gözlülükten kaynaklanan bu çarpıklığın, bu vicdansızlığın üzerine gitmekte kararlıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel afet bölgesi ilan edilen yerlerde 2025 yılı sonuna kadar mevcut cezaların 10 kat daha ağır uygulanmasını sağlayacaklarını bildirdi.
“GÖREVİMİZ, İŞİNİ DÜZGÜN YAPANA DESTEK OLMAK, AŞIRI KÂR PEŞİNDE KOŞANLARA FIRSAT VERMEMEK”
Fırsatçılarla mücadelenin yanı sıra deprem konutlarını tamamlamak için bölgede fedakârca çalışan firmalara da her türlü desteği vereceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem sonrası oluşan yoğun talebin yapım işlerinde maliyetleri artırdığının farkında olduklarını aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şirketlere yardımcı olmak adına yapım işlerine ek fiyat farkı ve süre uzatımı verilmesine imkân tanıyacaklarını belirtti.
Depremden önce ihale edilen yapım işi sözleşmelerinin zamanında tamamlanmasında sorunlar yaşandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımların planlanan sürede tamamlanması için devlet olarak kolaylık gösterdiklerini ve yük aldıklarını anlattı.
Görevlerinin, işini düzgün yapana destek olmak, aşırı kâr peşinde koşanlara fırsat vermemek olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki inşa ve ihya çalışmalarına da böyle yaklaştıklarını dile getirerek, “İnşallah önümüzdeki aydan itibaren, yapımı tamamlanan deprem konutlarının, hak sahiplerine teslimine başlıyoruz. Yıl bitmeden toplam 46 bin deprem konutu ve köy evini, hak sahibi depremzedelerimize teslim etmeyi planlıyoruz” ifadesini kullandı.
“ÇALIŞAN TÜM EMEKLİLERİMİZE TEK SEFERLİK ÖDEMELERİNİ YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla İstanbul'da öğretmenlerle bir araya geldiğini hatırlatarak, tüm öğretmenlere teşekkür etti.
Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın, hayat hikâyesini, mücadelesini ve umutlarını beyaz perdeye aktaran “Aybüke: Öğretmen Oldum Ben” filmini gençlerin izlemesini tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öğretmenler Günü programında emeklilerle ilgili son müjdeyi kamuoyu ile paylaştıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emeklilerimizin yükünü hafifletmek amacıyla hayata geçirdiğimiz beş bin lira ödeme kararımızı, çalışan emeklilerimize de teşmil ediyoruz. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra çiftçi ve BAĞ-KUR’lu emeklilerimiz dâhil çalışan tüm emeklilerimize tek seferlik ödemelerini yapacağız. Önergemizin, Meclisten süratle geçeceğine inanıyorum. Teklifin yasalaşmasına müteakip ilk düzenlemeden faydalanamayan 4 milyon 689 bin emeklimizin hesaplarına 5'er bin liralarını yatıracağız. Böylece 76 milyar lira ilave kaynak kullanarak 15,2 milyon emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5 bin lira ödemiş olacağız. Bu kararımızın, emeklilerimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.”
“KADINA ŞİDDETTEN RAHATSIZ OLSALARDI BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KUYRUĞUNA TAKILMAZLARDI”
25 Kasım'ın Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dolayısıyla düzenlenen programda Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2024 Faaliyet Programı'nın detaylarını açıkladıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 66 alt hedef ve 218 faaliyet başlığının yer aldığı planın kadına yönelik şiddet konusundaki iradelerinin en somut ifadesi olduğunu vurguladı.
İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekilmesine dair marjinal çevrelerce yürütülen kampanyaların hiçbir temelinin olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Şiddet meselesini bu sözleşmeyle irtibatlandıranların amacının kadına yönelik şiddet olmadığını çok iyi biliyoruz. Çünkü bunlar gerçekten kadına şiddetten rahatsız olsalardı bölücü terör örgütünün kuyruğuna takılmazlardı. Bunların kadın haklarıyla ilgili bir dertleri olsaydı bölücü alçakların katlettiği kadınlarımızın hatıralarına sahip çıkarlardı. Bugüne kadar ne bölücü örgütün dağa zorla kaçırdığı 13-14 yaşındaki kız çocukları için iki kelam ettiler ne de evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerine destek oldular. Bölücü örgüte sempatiyle bakanlarla opera dinlemeyi, kahvaltı yapmayı, seçim ittifakı kurmayı maharet saydılar. Şimdi de el etek öptükleri için onur duyduklarını ifade ediyorlar. Varsın onlar yollarına bu şekilde devam etsin. Biz, şehit analarıyla, Diyarbakır anneleriyle, gerektiğinde canları pahasına darbecilere meydan okuyan yiğit kadınlarımızla, elleri nasırlı emekçi kadınlarımızla, vatanı için canını ortaya koyan kadın polislerimiz ve askerlerimizle, elleri öpülesi saygıdeğer öğretmenlerimizle yol arkadaşlığı yapmayı sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'ni dillerine dolayanların aile kurumunu güçlendirmeye yönelik adımlardan rahatsız olmasının tesadüf olmadığını söyledi.
Sapkın ve sapık adımların en büyük destekçisi olan kesimlerin temel hedefinin toplumsal yapıyı çökertmek olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “LGBT. Çok açık ve net. Bu sapkın, sapık akımlar karşısında tek dik duran Cumhur İttifakı'dır ve AK Parti'dir. Biz meydanı kesinlikle bunlara bırakmayacağız. Gençlerimizi ifsat etmelerine fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
“GENÇLERİMİZE 2 YIL GERİ ÖDEMESİZ 48 AY VADELİ 150 BİN LİRALIK EVLİLİK KREDİSİ İMKÂNI SUNACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurmak isteyen gençlere finans desteği sağlamaya başlayacaklarını dile getirerek, Aile ve Gençlik Fonu ile ilgili yasa teklifinin Meclis'ten onay aldığını, kanunun da bugün Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsattı. Fonu, ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere iki yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin liralık evlilik kredisi imkânı sunulacağını kaydetti.
Kredi kullanan gençlerin aynı zamanda iki yıl boyunca aile danışmanlık hizmetinden de faydalanacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, fon gelirleri arttıkça kapsamının ülke geneline yaygınlaştırılacağını belirtti.
“DEVLETİN KAYNAKLARINI MİLLETİN EMRİNE VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz gazının sevincini paylaşmak amacıyla seçimden önce başlatılan ücretsiz doğal gaz desteğinin sürdüğünü ifade ederek, “İlk ay ısınma dâhil konutlardan hiçbir ücret almamış, vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını devlet olarak biz ödemiştik. Nisandan itibaren konutlardaki mutfak ve su ısıtma ihtiyaçlarına karşılık gelen 25 metreküplük doğal gaz tüketimini faturalardan düşüyoruz. Şimdiye kadar bu çerçevede vatandaşlarımıza toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk. Bu uygulamayı, Nisan 2024 dönemine kadar devam ettireceğiz” dedi.
Enerjide vatandaşlara sunulan katkıların sadece doğal gaz ile sınırlı olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı içerisinde farklı adlar altında elektrik ve doğal gaz abonelerine toplam 282 milyar liralık destek verdiklerini söyledi. Bunun sadece enerji alanındaki destekler olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjinin dışında çok geniş bir yelpazede farklı desteklerin de olduğunu belirtti.
Büyüyen, güçlenen ve kendi kaynaklarını kullanan Türkiye'nin imkânlarından 85 milyon vatandaşın her birinin istifade etmesi için gayret ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra da devletin kaynaklarını milletin emrine vermeyi sürdüreceklerini vurguladı.
“GÜNDEMİMİZDE SADECE ÜLKEYE, MİLLETE, İNSANLIĞA HİZMET VAR”
Yaptıkları hizmetlerin muhalefet ile aralarındaki derin vizyon farkını da ortaya koyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi gündemlerinde sadece ülkeye, millete ve insanlığa hizmet olduğunu, muhalefetin gündeminde ise “bolca ayak oyunu, kimin kimi hançerlediği muamması ve her gün yenisi patlak veren skandallar” olduğunu belirtti.
Kendi gündemlerinin en başında Türkiye Yüzyılı'nın inşası varken muhalefetin gündeminde bölücü örgütün emrinde olanlarla Meclis'te nümayiş yapmak olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemlerinde deprem bölgesinin süratle ayağa kaldırılması ve depremzedelerin bir an önce yeni yuvalarına kavuşturulması varken muhalefetin gündeminde yalnızca siyasi geleceklerini kurtarmak olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefette son dönemde yaşanan gelişmeleri sadece yüzleri kızararak değil üzülerek de seyrettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Çok açık ve net söylüyorum; ne Türk siyaseti ne de Türk demokrasisi böyle bir manzarayı asla hak etmiyor. Milletimiz, iktidarı denetleme görevi verdiği muhalefetin pembe dizileri aratmayan hançer siyasetinden artık bıktı, usandı. Vatandaş bırakın bunlara oy vermeyi, adlarını duymak, yüzlerini görmek dahi istemiyor. Açıkçası seçim sonuçları açıklandıktan sonra biraz umutlanmıştık, belki hatalarını anlarlar, kendilerini sigaya çekerler diye ümit etmiştik. Ancak batı cephesinde değişen hiçbir şey olmadı. 14-28 Mayıs seçimlerindeki ağır yenilginin tüm faturasını cumhurbaşkanı adaylarına kestiler. Aynı tas, aynı hamam. Yollarına pişkince devam ettiler. Şimdi de devletin bakanlıklarını tereke malı gibi ona buna dağıttıkları gizli mutabakat konusunda aynı taktiği uyguluyorlar. 'Haberimiz yoktu' diyerek tam göbeğinde yer aldıkları kirli pazarlıklardan kendilerini temize çıkarmaya çalışıyorlar. Utanmasalar, seçim gecesi 10 dakikada bir kameralar önünde söyledikleri 'kazanıyor' yalanını da inkâr edecekler ama video o kadar güzel bir alet ki bunlara manevra fırsatı vermiyor.”
“DÜN SADECE SİYASİ KARİYERLERİNİ DÜŞÜNÜYORLARDI, BUGÜN DE TEK GAYELERİ KENDİ İKBALLERİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP'de genel başkanlık koltuğunda oturan şahıs değişti ama CHP'nin siyaset yapış tarzında zerreyi miskal değişiklik olmadı” ifadesini kullandı.
CHP'nin dün milletin aklıyla ve hafızasıyla alay ettiğini, bugün de halkı hafife aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün de siyaset mühendisliklerinden medet umuyorlardı bugün de tüm umutlarını masa başı senaryolara bağlamış durumdalar. Dün de millete hizmet gibi bir gündemleri yoktu bugün de yok. Dün de sadece siyasi kariyerlerini düşünüyorlardı bugün de tek gayeleri kendi ikballeri. Dün de Kandil'e ve Pensilvanya'ya şirin gözükme peşindeydiler bugün de ülke düşmanlarıyla iş tutuyorlar. Dün de etnik köken ve mezhep üzerinden siyaset yapıyorlardı bugün de milleti bölmeye çalışıyorlar. Figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi” görüşünü paylaştı.
Sahne önündekilerin yenilendiğini fakat sahne gerisindeki akıldanelerin aynı kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haklarını yemeyelim. Bir hususta az da olsa kendilerini geliştirdiler; öğrendik ki kabine üyelerimize özenip kendilerince güya bazı atamalar yapmışlar. Bunların ortada fol yok yumurta yokken gelin güvey olma sevdasını biz 14-28 Mayıs seçimlerinden çok iyi hatırlıyoruz. O zaman da erken gaza gelip daha sonra kendilerini komik duruma düşürmüşlerdi” değerlendirmesinde bulundu.
“ŞAYET HIZIMIZA YETİŞİRLERSE BİZDEN ÖĞRENECEKLERİ ÇOK ŞEY VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buna rağmen biz, kabinemizi takip etmek üzere kolpa da olsa içlerinden birilerini görevlendirmelerini olumlu karşıladık. Çünkü bu vesileyle belki bizden bir şey kaparlar, böyle düşündük. Bakan arkadaşlarımızı izleyerek belki ülkeye ve millete nasıl aşkla hizmet edileceğini öğrenirler diye düşündük. Bize bakarak belki milletin gönlüne nasıl girileceğini, dürüst ve temiz siyasetin nasıl yapılacağını anlarlar. Şayet hızımıza yetişirlerse bizden öğrenecekleri çok şey var. Ne biz ne de kabine üyelerimiz bunları talim etmekten asla gocunmayız. Yeter ki onlar her işleri gibi bunu da tavsamasınlar, boşlamasınlar, daha yolun başındayken su kaynatmasınlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bakmakla usta olunsaydı kediler kasap olurdu” atasözünü hatırlatarak, “Bu sözdeki hikmeti de göz ardı etmiyoruz. CHP ve şürekâsına, bizi, kabinemizi, partimizi ve ittifakımızı izlemeye devam etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum” diye konuştu.
“Bizdeki muhalefetten ne köy olur ne kasaba” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkesin ufku denizi kadardır demişler, bunların da ufku ancak buna yetiyor. Biz bunlara bakarak asla rehavete kapılmayacağız. Dört ay sonra yapılacak 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıklarımızı kendi önceliklerimiz ve programımıza göre yürüteceğiz. Rakiplerimizin karşımızdakiler değil, asıl onları kontrol edenler olduğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız” sözlerini sarf etti.
Salondaki partililerin “İstanbul bizimdir bizim kalacak” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler; unutmayın, bakın bugün bir başlık atıyorum, yeniden İstanbul” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman söylediğim gibi, bizim, kuklalarla ve kuklacılarla işimiz yok. Biz, kuklacıyı da parmağında oynatan üst akılla mücadele ediyoruz. Şimdiye kadar bu konuda en ufak bir zafiyet göstermedik. Başkaları ne yaparsa yapsın, biz ev ödevlerimizi en düzgün, en titiz şekilde yapmaya çalıştık. Emanetini taşıdığımız aziz milletimize karşı sorumluluklarımızın hakkını vermeye gayret ettik, 31 Mart mahalli idareler seçimleri öncesinde de aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz” ifadesini kullandı.
“GÜÇLÜ ŞEKİLDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
Seçim takvimlerinin sorunsuz bir şekilde işlediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak en güçlü şekilde yollarına devam edeceklerini belirtti.
Belediye başkan adaylıkları için başvuruların sona erdiğini, meclis üyelikleri için başvuruları almayı sürdürdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektronik ortamda illerin temayül yoklamalarını yaptıklarını, bunu da AK Parti'ye yakışır bir olgunlukla tam bir kardeşlik iklimi içerisinde, adeta bir demokrasi şöleni havasında gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Cumhur İttifakı'ndaki ortakları MHP ile görüşmelerin karşılıklı anlayış temelinde ilerlediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz ve bugüne kadar çeşitli fitne girişimlerine rağmen güçlendirerek devam ettirdiğimiz Cumhur İttifakı'nın, inşallah 31 Mart seçimlerinden de alnının akıyla çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerinden sahadaki çalışmalarını her zaman bu hassasiyette icra etmelerini beklediklerini söyledi.
Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde bölücü teröristlerin saldırıları sonucunda şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralı askerlere acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son terörist de imha edilene veya teslim olana kadar terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Bugünkü Millî Güvenlik Kurulu kasım ayı toplantısında, terörle mücadele dâhil devletin güvenliğine dair tüm konuları etraflıca ele alacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim güvenlik güçlerimizin ayağına taş değdirmesin” temennisinde bulundu.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları