Erdoğan, Sakarya Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi açılış törenine katıldı
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Afete hazırlık yanında diğer alanlarda da ülkemizi ve milletimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak adımlar atıyoruz” dedi.
Sakarya Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün 2 bayramı bir arada kutlayan çocukları selamlayarak, açılış töreni için geldiği Akyazı’da, yolların etrafının insanlarla dolu olmasının kendilerine duygulu anlar yaşattığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akyazı’da caddenin sağında ve solunda muhteşem bir katılım olmasının kendilerine bir şey gösterdiğini vurgulayarak, “Akyazı ne diyor biliyor musunuz? ‘Biz 14 Mayıs’a hazırız’ diyor. Sakarya ne diyor? ‘Biz gümbür gümbür akıyoruz, 14 Mayıs’a hazırız’ diyor” ifadelerini kullandı.
Açılışa katılan vatandaşlara, “İnşallah 14 Mayıs’ta bay bay Kemal’i gönderiyor musunuz? Onun buradaki uzantılarına gereğini yapıyor musunuz? Cumhur ittifakına Sakarya’da iş başında güvenle yola devam diyor musunuz?” sorularını soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan “evet” yanıtını aldı.
Bunun üzerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik etti.
“14 MAYIS’TA BUNLARA GEREKEN DERSİ VERMEMİZ LAZIM”
Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya Türküsü şiirinden “Sakarya saf çocuğu masum Anadolu’nun/Divanesi ikimiz kaldık, Allah yolunun” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse 14 Mayıs’ta bunlara gereken dersi vermemiz lazım. Ben Sakarya’nın bu dersi vereceğine inanıyorum. Gazi Mustafa Kemal’in çocuklarımıza adadığı bu önemli günün temsil ettiği Millî Mücadele ruhunu hiçbir zaman kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların “Dik dur eğilme, Sakarya seninle” şeklinde tezahüratta bulunması üzerine, “Bundan şüpheniz var mı? 21 sene değil, 40 yıl dik durduk, dikleşmedik ve bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik” dedi.
Kendi hikâyelerine, milleti sevmekle ülkeyi sevmekle vatanı sevmekle başladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her günümüze, her haftamıza, her ayımıza her yılımıza bu aşkla, bu sevdayla başladık ve devam ettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, imanın gereği olarak umutlarını asla yitirmediklerini söyledi. Mehmet Akif Ersoy’un “İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür/ İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür” dizelerini okuduktan sonra “Ne demek istediğimi anladınız değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan’a vatandaşlar “Evet” yanıtını verdi.
“DEPREM BÖLGESİNDEKİ VATANDAŞLARIMIZI ASLA YALNIZ BIRAKMADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki vatandaşları asla yalnız bırakmadıklarını belirterek dün de Kahramanmaraş’ta, Nurdağı’nda olduğunu hatırlatıp orada konutların teslimini yaptıklarını anımsattı.
Bugüne kadar Cumhur İttifakı olarak 4-5 kez bölgeye gittiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak birilerinin de “turist” olarak gittiklerini, kendilerinin ise turist olarak değil, iş yapmaya gittiklerini ifade etti.
“Asrın felaketi”nde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’nın bu acıyı iyi bildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan 24 sene önce, 17 Ağustos 1999’da Sakarya ile Marmara Bölgesini hemen hemen tamamında meydana gelen depremin acı hatıralarının yüreklerinde hâlâ taze olduğunu dile getirerek “Türkiye bugün 1999’a göre her bakımdan fersah fersah ileride bir ülke olarak 6 Şubat depremlerinin yaralarını daha hızlı sarıyor. Depremin 75’inci gününde ilk köy evlerini teslim etmeyi başaracak bir süratle çalıştık. İnşallah 650 bin yeni konut inşa ederek deprem şehirlerimizi tamamen ayağa kaldıracağız” diye konuştu.
“BU 7’Lİ MASA İYİCE DAĞITTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin tamamını depreme hazırlamak için kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri yürüttüklerini anlatarak şöyle devam etti: “Muhtemel bir depremde, en büyük tehditle karşı karşıya olan İstanbul’dan başlayarak tarihî bir dönüşüm kampanyası başlatıyoruz. İstanbul’da riskli konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza, dönüşüm bedelinin yarısını hibe olarak veriyor, kalan yarısına da çok uygun şartlarda borçlanma imkânı getiriyoruz. İnşallah her yıl 300 bin konutu bu şekilde dönüştürerek, 5 yıl içinde İstanbul’daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin tamamındaki riskli yapıları dönüştürecek çalışmaları da elbette ihmal etmiyoruz. Huzur olmadan, emniyet olmadan, istikrar olmadan, yatırım olmadan, üretim olmadan, kalkınma olmadan geleceğimize nasıl güvenle bakabiliriz? Bizim milletimize en büyük vaadimiz işte budur.”
“Bay bay Kemal’in bu tür vaatleri var mı? Hak getire. Bol bol yalan” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Londra’daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş veya getirmiş. Eroin, esrar kaçakçılarının paralarını buraya getirecekmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bay bay Kemal’in işi ya Kandil’deki teröristlerle, bu teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla. Sormak lazım bu CHP’li kardeşlerime, yahu bu adamın parlamento odasında niçin PKK’nın uzantılarıyla görüşüyor? Niçin genel merkezinde görüşemiyor? Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı? Açıkla. Açıklayamaz. Ne diyorlar? Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo’yu çıkaracakmış. Ne diyor? Teröristbaşı Öcalan’ı çıkaracakmış. Bu ülke, terör devleti değildir. Türkiye asla bu terör örgütlerinin oyuncağı değildir. Peki, bay bay Kemal bunları söylerken bayan Meral ne söylüyor? Aykırı bir ifadesi var mı? ‘Ya ne diyorsun sen ortak?’ diyor mu? Bu 7’li masa iyice dağıttı. Şimdi, bu 7’li masayı benim Sakaryalı kardeşlerim Akyazılı kardeşlerim inanıyorum 14 Mayıs’ta da siz dağıtacaksınız.”
“BUGÜN ALTAY TANKIMIZI SİLAHLI KUVVETLERİMİZE TESLİM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması esnasında alandaki vatandaşların ellerinde tuttukları “Yedi düvelli masa, sana vız gelir büyük usta”, “Çok az kaldı geliyor Millî Muharip Uçağı”, “Kazanan Türkiye, Togg’un varsa bas gaza” yazılı pankartları okudu.
Ardından sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mavi Vatan’ın bekçisi TCG Anadolu’yu bugün Sarayburnu’ndan Karadeniz’e uğurladıklarını hatırlatarak şunları kaydetti: “Son 1 hafta, 10 günde TCG Anadolu uçak gemimizi nereye uğurlayacağız, biliyor musunuz? İzmir’e. Şöyle 1 hafta-10 gün de İzmir’de kalmasında fayda var. Ne anlama geliyor, herhâlde anladınız değil mi? Fazla teferruatına girmeyeyim. İnşallah oradan farklı mesajlar vereceğiz TCG Anadolu’yla. TCG Anadolu’ya ‘maket gemi’ diyen bu 7’li masanın mensuplarına en güzel cevabı şu ana kadar bu gemimizi ziyaret eden 70 bin-80 bin kişi verdi. Bu insanlar durup dururken oraya gelmedi. Saatlerce kuyrukta beklediler. Neden? Bu muhteşem eseri görmek için.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkede bir toplu iğneyi yapamayan dönemlerden geldiklerini, şimdi İHA’ları, SİHA’ları, AKINCI’yı, Kızılelma’yı yaptıklarını anlatarak “Bu tabii bunları rahatsız edecek. Şimdi bugün, burayı bir tarih özdeşi hâline getirdik. Ne yapacağız? Arifiye’de bugün Altay tankımızı Silahlı Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Allah’a hamdolsun sonunda onu da yaptık. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme sözüyle bir kez daha karşınızdayız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, afete hazırlığın yanında diğer alanlarda da ülkeyi ve milleti Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak adımlar attıklarını belirtti.
TCG Anadolu’yu Karadeniz’e uğurladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta kendilerine görev verilmesi hâlinde bunun iki katı büyüklüğünde bir gemi daha yapacaklarını ve bunun görüşmelerini de belli ülkelerle yaptığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece mavi denizlerde uçak gemilerinin çok daha farklı bulunacağını vurgulayarak, “Aynı şekilde denizaltılarımız öyle bulunacak” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya gelmeden önce 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle çocuklarla kabineyi topladıklarını anlattı.
“SAVUNMA SANAYİMİZİN ÖNEMLİ BİR PROJESİNİN YENİ BİR AŞAMAYA GEÇİŞİNE ŞAHİTLİK EDECEĞİZ”
Sakarya’nın ülkenin önde gelen sanayi, ticaret ve tarım şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimize bugüne kadar kazandırdığımız yatırım ne biliyor musunuz? 89 milyar liralık eser ve hizmeti bu anlayışla Sakarya’da hayata geçirdik. Bu buluşmamızda aynı zamanda Akyazı Spor Kompleksimizin resmî açılışını da yapıyoruz. Biraz sonra, az önce söyledim Arifiye’ye gidiyoruz. Savunma sanayimizin önemli bir projesinin yeni bir aşamaya geçişine şahitlik edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ilk yerli ve millî otomobili Togg’un geçen hafta piyasaya çıkışının sevincini hep birlikte yaşadıklarını vurgulayarak, Türk savunma sanayinin sembol eserlerinden TCG Anadolu gemisinin hizmete alınma gururunu milletle birlikte yaşadıklarını dile getirdi.
Zonguldak Filyos’taki Karadeniz gazının devreye alınması törenini “Sakarya” adıyla gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle bir ay boyunca konutlardaki tüm doğal gaz tüketiminin, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma amaçlı tüketimin ücretsiz olacağı müjdesinin bir kez daha millete hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz doğal gazını milletin emrine verdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti: “Çalış senin de olsun ama bunların böyle bir derdi yok. Bunlar teröristlerle el ele, kol kola yürüyorlar. Onun için biz ne yaptık? Cudi’de bunları gömdük mü? Gabar’da bunları gömdük mü? Tendürek’te bunları gömdük mü? Bestler Deresi’nde bunları gömdük mü? Bilin ki biz olursak bu teröristleri bu mağaralarda gömmeye devam edeceğiz. Onun için işte devamlı birbirlerine söz veriyorlar, ‘Erdoğan gitmesi lazım.’ diyorlar. Çünkü Erdoğan giderse meydan boş kalacak. O zaman at oynatmaya başlayacaklar.”
Sosyal yardım programları kapsamında ihtiyaç sahibi ailelerin doğal gaz ve elektrik giderlerinin bir bölümünü zaten karşıladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz gazının sevincini tüm milletle paylaşmak için vatandaşların tamamına bir ay ve bir yıl süreyle bu imkânı sağladıklarını söyledi.
“EV KADINLARIMIZIN EMEKLİLİĞİNE, PRİMİNİN ÜÇTE BİRİNİ ÖDEYEREK DESTEK VERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin zenginliklerini, milletimizin her bir ferdinin günlük hayatına yansıtma kararlılığımızın bir diğer önemli işareti olarak şimdi ne kuruyoruz biliyor musunuz? Anneler, gençler; Aile ve Gençlik Bankasını kuruyoruz. Bu ne demek? ‘Kaynağını nereden bulacaksınız?’ diyenlere cevap. Bay bay Kemal tefecilerden buluyor, eroinmanlardan buluyor, esrarkeşlerden buluyor. Biz kaynağını Karadeniz gazı gibi ülkemizin doğal zenginliklerinden alacak bu bankayla ne mi yapacağız? Aile kurumunu güçlendirecek pek çok çalışmanın finansmanını buradan temin edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Norveç kendi doğal gazının, petrolünün belli bir oranını yüzde 25 gibi rezerv olarak kullanır ve gençliğine onu tahsis eder. Aynı benzerini de inşallah biz ülkemizde yapacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ev kadınlarımızın emekliliğine, priminin üçte birini ödeyerek destek vereceğiz. Böylece isteyen her ev hanımımız oldukça kolay şartlarda emekli olarak kendi gelirine sahip olma imkânına kavuşacak. Gençlerimizin eğitiminden istihdamına, iş kurmasından evlenmesine, hayata başlarken attığı her adımda yanında olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Alandaki vatandaşların açtığı, “İmam Şafi’ye sorulur: Fitne zamanı hak ehlini nasıl bulabiliriz? Cevap verir: Düşman oklarını takip edin, sizi hak ehline götürecektir” yazılı ve bazı terör örgütleriyle ülkelerin isimlerinin bulunduğu pankartı gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onu bir broşür hâline getirirseniz çok isabetli olur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimin her seviyesinde burs imkânlarını genişleteceklerini anlatarak, “Üniversiteye yeni başlayan gençlerimize bir kez vergisiz cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyacağız. Meslek öğrenerek hemen hayata atılmak isteyen gençlerimizin eğitimine ve işe başlamasına öncülük edeceğiz. Her haneden en az bir kişinin işe girmesini temin ederek gençlerimizin istihdamını kolaylaştıracağız. Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize hibe ve kredi desteği sağlayacağız. Evlenecek gençlerimizin gönül huzuruyla yuvalarını kurabilmeleri için 2 yılı ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz kredi vereceğiz” diye konuştu.
IMF İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Parayı yönetmek, finansmanı yönetmek böyle olur bay bay Kemal. Tefecilerden para alarak değil. Eğer tefecilerden para alma yolunu biz deneseydik 2013’te bu bebecan var ya Davos’taydık. Davos’ta o zamanki IMF başkanıyla görüşme yapıyoruz. IMF başkanına dedim ki, ‘Sen bizden alacağını, taksitlerini alıyor musun?’ ‘Alıyorum’ dedi. Sene 2013. ‘Bak dedim, Türkiye’yi sen yönetemezsin. Türkiye’yi ben yönetirim. Bu ülkenin başbakanı benim. Sen de taksitlerini alırsın’ ve o zaman da Merkez Bankamızın döviz rezervi değerli kardeşlerim, 27,5 milyar dolar. Hamdolsun şimdi 122 milyar dolara çıktı. “
Başbakanlığı döneminde bir ara bu rakamın 135 milyar dolara kadar çıktığını Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu ne demektir? 2013. IMF Türkiye’ye bir daha gelmedi. Kapıyı kapattık. Peki bu CHP’nin sözcüsü, İYİ Parti’nin aynı şekilde bir tane Merkez Bankası’ndan gelme adamı var. Bunların ikisi ne dediler? İlla IMF’den hükûmet borçlanma yapmalı. Nerede yaptılar görüşmeleri? Otellerin gizli kapaklı arka kapılarında yaptılar. Peki, biz bunları dinledik mi? O günden bugüne biz IMF’den bir kuruş aldık mı? Onlar bize faizi arttırmayı hep telkin ettiler. Ben ise hep ‘Hayır biz faizi düşürmeye devam edeceğiz’ dedim.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda enflasyonda bir sıkıntı olduğunu ama faizi 8,5’e düşürdüklerini, daha da düşüreceklerini söyledi.
“Geçmişte bunu yaptık. Geçmişte yaptığımıza göre bugün de yaparız, yarın da yapacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha binlerce başlıkla Türkiye Yüzyılı’nın inşasını milletle birlikte başaracaklarını dile getirdi.
Bunları söylerken günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen ekonomideki sıkıntıları da unutmadıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürecek adımları kararlılıkla atmayı sürdürüyoruz. Bazı ürünlerde sıkıntılar yaşadık. Fahiş artışlar da oldu ama biz bunlara karşı da gereken tedbirleri alıyoruz, alacağız. Ve şunu çok açık, net söylüyorum: 14 Mayıs’tan sonra özellikle gıdada, bu çeşitli gıdalar olabilir, her türlü yanlış yola gidenlere yapacağımız yasal düzenlemelerle onlara da gereken dersi vereceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg’u, TCG Anadolu’yu, Kızılelma’yı, İmece uydusunu önemsedikleri kadar manavdaki soğanı, domatesi, salatalığı, kasaptaki eti ve marketteki sütü de önemsediklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Ama diğerlerinden farklı olarak biz bunları birbirinden ayrı görmüyoruz. Her kim ben bunları yapmadan ‘Size ekmek vereceğim, para vereceğim.’ diyorsa emin olun bunlar yalan söylüyorlar. İşte bunlardan bir tanesi bay bay Kemal’dir. Hayatı yalan. Ülkemizi sanayisiyle, teknolojisiyle, tarımıyla, enerjisiyle büyütmeden, milletimizin sofrasına koyduğu ekmeği büyütemeyiz. Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda yüksek teknolojiye dayalı tasarım ve üretim çalışmalarına bu derece önem vermemizin sebebi, ekmeğimizi büyütebilmemizin yolunun oradan geçmesidir. 21 yıl boyunca biz bunun için çalıştık, çabaladık, mücadele ettik, engel aştık, eser ve hizmet siyaseti yaptık.”
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINI TÜM BU SIKINTILARI BİRER BİRER ÇÖZEREK BERABERCE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Göreve geldiklerinde Türkiye’de 25 olan havaalanlarının sayısını 58’e çıkardıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hastanelerimiz... Şu şehir hastaneleri, geçmişte bu tür şeyler var mıydı? Bay bay Kemal, SSK hastanelerinde genel müdürlük yaptı. Onun genel müdür olduğu dönemlerde Savaş Ay’ın hani o bir meşhur videosu vardı. Ah ah... O hastanelerin hâli neydi?” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerine işaret ederek, şunları söyledi: “Dünyada Türkiye’ye akın akın gelenler var. Niye geliyorlar? Kaşımıza gözümüze değil, bu hastanelerimizin evet, hijyen ve gerçekten onları mutlu ediyor. Çam Sakurası’ndan tutun, Murat Dilmener, Feriha Öz, bütün bu hastaneler. Bütün bunların yanında işte daha yeni Kocaeli Şehir Hastanesinin açılışını da geçen hafta yaptık. O da muhteşem oldu. Ankara’da Bilkent var, öbür tarafta yine muhteşem aynı oda sayısında bir hastaneyi de yaptık. Şimdi önümüzde İzmir var, İzmir’i açacağız. Yani 20 vilayette bu hastaneler devam ediyor.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK genel müdürü olduğu dönemde hastanelerin durumuna ilişkin gazeteci Savaş Ay’ın programından bir kesitin gösterilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olay bu. Hâli görüyorsunuz. Sefalet, sefalet. Bay bay Kemal sen bu sefaletin temsilcisisin. Sen, işte bu hastaneleri bu hâle getiren kişisin. Buna 5 tane koyun verin, inan kaybeder gelir. Yok ya, yapamaz. Ülkenin ve milletin bu kutlu yürüyüşünü, günübirlik kazançları veya hırsları uğruna engellemeye çalışan fırsatçılara eyvallah etmeyeceğiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını tüm bu sıkıntıları birer birer çözerek beraberce gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
“BUGÜN YİNE BİR SEÇİM ARİFESİNDEYİZ, YİNE BİR TERCİHLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlara, “Şimdi sizlerle burada bir ahit yenileyelim mi?” diye seslenerek, “Sakarya, 14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz? Sakarya, 14 Mayıs’ta 21 yıllık kazanımlarımızı daha ileri taşımaya hazır mıyız? Sakarya, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Sakarya, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? İşte benim gönlümün sultanı Sakarya bu. İşte benim gençliğimden beri sevdam olan Sakarya bu. Rabb’im hepinizden razı olsun” diye konuştu.
Türkiye’nin 14 Mayıs’ta sandık başına gideceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslında her seçim bir yol ayrımıdır. Hükûmete geldiğimiz 2002’den beri her seçimde milletimizle birlikte bu yol ayrımını yaşadık. Hatırlarsanız, milletimiz 2007 seçimlerinde vesayet ile millî irade arasında tercih yaptı. Milletimiz 2011 seçimlerinde 2023 hedeflerimiz ile eski Türkiye arasında bir tercihte bulundu. Milletimiz 2015 seçimlerinde PKK’nın vatanımızı bölme, FETÖ’nün ülkemizi ele geçirme saldırıları ile istiklalimiz ve istikbalimiz arasında bir tercihe yöneldi. Milletimiz 2018 seçimlerinde 15 Temmuz darbe girişimine cevabını yeni yönetim sistemimize sahip çıkarak verdi. Bugün yine bir seçim arifesindeyiz, yine bir tercihle karşı karşıyayız. Bir yanda depreminden Millî Teknoloji Hamlesi’ne, bölgesindeki egemenlik haklarından küresel, siyasi ve ekonomik güç olma hedefine tüm başlıklarıyla ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu var. Diğer yanda 7’li masanın ve onların en hararetli savunucuları hâline gelen PKK ve FETÖ elebaşılarının hayali olan emperyalistlerin boyunduruğundaki Türkiye özlemi var.”
“14 MAYIS’TA TERCİHİMİZİ DOĞRUDAN YANA YAPMALIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül verenlere, “Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu 7’li kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz?” diyerek seslendi.
Milletin tüm fertlerine de seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hanımlar, bakkala ekmek almak için göndermeye bile güvenemeyeceğiniz birine ülkeyi emanet eder misiniz? Beyler, dükkânınızı, atölyenizi, tezgahınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler, dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Ah benim çiftçi kardeşim, önüne 3 keçi katsanız akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşim, kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşim, oturduğun apartmana yönetici olarak seçmeyeceğin birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misin? İşte bunun için 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz milletimizi deprem yıkıntılarının altından kurtarmakla uğraşırken, anlaşılan o ki kendi kendine gaza gelen bay bay Kemal bir ara ciddi ciddi ülkenin başına gelebileceğine inanmış. Sonra milletimizin ferasetinin farkına varınca, sandıkta bir kez daha hüsrana uğrayacağını anladı. Bu hırsla da milletimizi birbirine düşürmek için her gün yeni bir fitne ateşi yakmaya başladı” diye konuştu.
AK Parti’nin küresel güçlerin en yıkıcı silahı hâline gelen sapkın akımların karşısında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlar LGBT’ci, İYİ Parti LGBT’ci, HDP LGBT’ci, CHP, o da öyle. Fakat AK Parti bu işlerin tam karşısında. MHP tam karşısında. Bunun yanında Yeniden Refah öyle, Büyük Birlik öyle, HÜDA PAR öyle. Bizler Cumhur İttifakı olarak LGBT’nin tam manasıyla karşısındayız. Çünkü bizim için aile kutsaldır. Aileye toz konduramayız ama bunların öyle bir derdi yok. Onun için biz aile kurumumuza evelallah dokundurmayacağız.”
Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar ne diyor utanmadan, sıkılmadan? Gelince Diyanet İşleri Başkanlığımızı kaldıracaklarmış. Benim milletim size ‘Yürü’ demez. Siz, Diyanet İşleri Başkanlığını nasıl kaldıracaksınız? Siz ne hayasızsınız?” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı’nın “26 Ağustos 1922” adlı şiirinin dizelerini okudu.
“Bay bay Kemal, bu milletin mayası sağlam ve 14 Mayıs’ta da sana gereken dersi Allah’ın izniyle verecek” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Milletimizin değerlerine sahip çıktığını ve bu yolda ilerleyemeyeceğini görünce kendini neye adadı? Cami, türbe gezmeye verdi. Bugüne kadar neredeydin ya? Şimdi cami, türbe dolaşıp duruyor. Neler söylüyor neler. Ardından kendini PKK’nın güdümünden kurtaramayan 7. ortağı HDP’den duyduğu utancı gizlemek için benim Kürt kardeşlerimi tahrik etmeye başladı. Benim Kürt kardeşlerim, Rabbimizin hükmü gereği ayrıma tabi tutulmadan bizim kardeşimizdir. Çünkü biz ancak ‘inananlar kardeştir’ hükmü gereğince birbirimizin kardeşiyiz. Avrupa ve Amerika’daki kimi hain çevrelerin yıllardır dillendirdiği sinsi iddiaları tekrarlayarak, bölücülerin ekmeğine yağ sürdü. Kürt kardeşlerimiz sicilini de çapını da okkasını da bildikleri bu zata itibar etmedikleri için bu hamlesinde karşılık bulamadı. Bunun üzerine daha tehlikeli, daha yakıcı bir başka fitne ateşiyle ortaya çıkarak mezhebi kimliğine vurgu yaptı. Hâlbuki kimse bu zata bugüne kadar inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse, bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı. Tam tersine bu ülkede bürokrat oldu, genel müdür oldu, milletvekili oldu, parti genel başkanı oldu. Peki, öyleyse niçin yaşın 74’e geldikten sonra birdenbire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?”
“ŞİİLİK, ALEVİLİK, NE KARIŞTIRIYORSUN BUNLARI?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bugüne kadar hep ne dedik? Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yok. Alevilik diye bir dinimiz yok. Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim dinimizin tek bir adı var, o da İslam’dır. Dini kimliğimizin tek bir adı var, o da Müslümanlık’tır. Bay bay Kemal sen buradan hareket et. Şiilik, Alevilik, ne karıştırıyorsun bunları? Kim sana bugüne kadar böyle bir şeyi sordu ki ama dert başka. Şimdi oradan bir istismarda. Ülkemizdeki her bir insanımızı bu anlayışla kucakladık. Hizmet ettik. Hatta bununla kalmadık. Ülkemizdeki gayrimüslim vatandaşlarımıza da biz sahip çıktık. Bu vatandaşlarımızın yıllarca ihmal edilen hak ve hukuklarını da en geniş şekilde kullanabilmelerine biz imkân sağladık” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, AK Parti döneminde geldiği demokrasi, hak, özgürlük sayesinde artık bu tartışmaların yeri ve gereğinin kalmadığını dile getirdi.
Buna karşılık bir başka ilkeli tavır ortaya koyduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam’ı terörle özdeşleştirmek, Müslümanlar’ı tezyif etmek, özellikle de Alevi kardeşlerimizi ‘Alisiz Alevilik’ gibi akımlarla bu büyük aileden kopartmak isteyenlere asla boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Batının dün Bektaşiler üzerinde oynadığı oyunu, bugün Alevi kardeşlerimiz üzerinde tekrarlama niyetini biliyoruz ve bu sinsi planı reddediyoruz” dedi.
“Hak” diyen, “Muhammed” diyen, “Ehlibeyt” diyen herkesin kardeşleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Geçtiğimiz aylarda kuruluşunu gerçekleştirdiğim Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile ülkemizdeki Alevi-Bektaşi kardeşlerimizin her meselelerine devlet nezdinde çözüm bulacağımızı söyledim. Kimsenin bu özbeöz kardeşlerimizi istismar ederek, millî birliğimize, bütünlüğümüze, ortak geleceğimize göz dikmesine izin vermeyeceğiz. Alevi kardeşlerimizi İslam’dan, ülkemizden ve milletimizden koparmayı amaçlayan fitne tüccarlarının kirli oyunlarına başta bay bay Kemal olmak üzere kimseyi alet ettirmeyeceğiz.”
“14 MAYIS’TA MİLLETİMİZLE BİRLİKTE BU HAKİKATİ BİR KEZ DAHA İSPATLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleriyle, darbeyle, sosyal kaosla, siyasi ve ekonomik tuzaklarla dize getiremedikleri Türkiye’yi, Suriyelileştirerek çökertme hesaplarını hep beraber bozacaklarını söyledi.
Milletin tarihten beri gelen zenginliğinin birer rengi olarak kabul edilen etnik ve mezhebi farklılıkları istismara yeltenen her beyanı, her tutumu böyle gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İnşallah böyle de görmeye devam edeceğiz. Bunun için gelin, yıllardır dilimizden düşürmediğimiz millî ahdimizi hep beraber en yüksek sesle tekrarlayalım. Hazır mıyız? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kimse milletimizin birliğine, bayrağımızın sembolü olduğu istiklalimize, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin tekliğine göz dikemez. İnşallah 14 Mayıs’ta milletimizle birlikte, bu hakikati 7’li masaya da yedi düvele de bir kez daha ispatlayacağız. Rabbim hepinizden razı olsun. Açılışını yaptığımız Akyazı Spor Kompleksimizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Törende, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da birer konuşma yaptı.
AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sahneye çıktığı sırada Sakaryaspor atkısı taktı.
Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuşmasının ardından hediye takdim etti.
Büyük Birlik Partisi Akyazı İlçe Başkanı Naim Yolcu’nun oğlu Batuhan Yolcu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendi çizdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karakalem portresini hediye etti. Batuhan Yolcu, 14 Mayıs’ta ilk oyunu kullanacağını belirterek, “İlk oyum Cumhur İttifakı’na, ilk oyum Cumhurbaşkanı Erdoğan’a” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklar için de makas isteyerek, Akyazı Spor Kompleksi’nin kurdele kesimini çocuklarla ve protokol üyeleriyle yaptı. Kurdele kesiminin ardından Sakarya milletvekili adayları tanıtıldı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları