loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan'dan 'İstanbul' açıklaması: Bir takım kirli ellerin işin içine girdiği ve konuyu adım adım bu noktaya getirdiği anlaşılıyor

Erdoğan'dan 'İstanbul' açıklaması: Bir takım kirli ellerin işin içine girdiği ve konuyu adım adım bu noktaya getirdiği anlaşılıyor
Tarih: 07.05.2019 - 12:00
Kategori: Siyaset

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Türkiye ve Türk milleti olarak, tüm ümmetin adaleti için mücadele ederken, kendi halkına ihanet edenlerin kalplerini yumuşatsın diyorum. Şu mübarek günlerde herkesi dua etmeye davet ediyorum. En büyük gücümüzün dualarımız, ibadetlerimiz olduğunu aklımızdan çıkarmadan bu mübarek günleri değerlendireceğiz. Biz bu yolda son nefesimize kadar gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bu kutlu dava yolunda bizimle olan herbir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye önemli bir seçimi daha geride bıraktı. 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Seçim kampayamız boyunca 59 il, 4 ilçe mitingi yaptık. İstanbul'un 28, Ankara'nın 11 ilçesinde mitingler gerçekleştirdik. Emeğimizin karşılığını da aldık. Toplam oylarda yüzde 51,7 ve belediye başkanlığı sayısında yüzde 54,2 düzeyinde başarı sağladık. Kızılcahamam'da sonuçları değerlendirdik. AK Parti olarak 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe yönetme hakkı elde ettik.

Seçim bitti, ama tartışmaları henüz bitmedi. Yapılan itirazlar sebebiyle 3 ilçede seçimlerin 2 Haziran'da yenilenmesiyle ilgili karar verilmişti. Bu seçimlerin en tartışmalı konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonucu olmuştur. Önce 25-28 bin farkla AK parti'nin kaybettiği ilan edildi. Biz milli iradeyi ve sandık sonuçlarını karşı saygıyla karşılaşlamaya hazırdık. İlerleyen saatler ve günlerde sandık sonuç tutanaklarıyla, ilçe sonuçlarıyla, geçersiz oylar incelendiğinde bambaşka sonuçlar çıktı. 15 bin AK Parti seçmenin iradesi alenen gaspedildi. Bu hataların bazıları sehven yapılmış olsa da önemli bölümü açıkça yapıldığı bellidir. Meseleyi araştırınca sandık kurulu üyeleri ve seçmen listeleriyle ciddi yolsuzluklar olduğunu gördük. İtirazlarımızın ardından konuyu YSK'ya taşıdık. Belgeler gayet sağlamdır. Somut deliller vardır. Aradaki fark yarı yarıya azalmamış olsaydı mesele buralara gelmezdi. Hukuksuzluğu, bir irade gaspını görmezden gelemeyiz. Seçim gecesinden bugüne kadar yaşanan sürecin sebebi budur.

Biz bu yapılanların hesabını milli irade hırsızlarından sormazsak milletimiz bizden hesap sorar. Açık konuşmak gerekirse, sadece iptal oylarının sayımıyla ve birleştirme tutanaklarının düzeltilmesiyle böylesine büyük bir oy sayısının ortaya çıkması dahi içimize kurt düşürmeye yetmiştir. İstanbul’daki yaklaşık 62 bin sandık görevlisinden neredeyse 20 bine yakınının seçim kanunundaki açık emre rağmen, kamu görevlisi değil de banka çalışanlarından seçilmiş olması şüphelerimizi daha da artırdı. Bir takım kirli ellerin işin içine girdiği ve konuyu adım adım bu noktaya getirdiği anlaşılıyor. İBB seçimlerinde organize bir yolsuzluk ve tam kanunsuzluk, usulsüzlük olduğuna samimi olarak inanıyoruz.

Tek tek kusurlar mazur görülebilir ama sandık kurulu üyelerinin, başkanlarının neredeyse 3’te 2’sinin kanuna aykırı atanmasını, iptal edilen oyların AK Parti’ye ait çıkmasını kimse masum bir hata veya yanlış olarak izah edemez. Hukuk mücadelemizi dün akşama kadar sürdürdük. Yoksa AK Parti’nin sandıktan çıkan sonucu kabullenmemek gibi bir derdi asla yoktur, olamaz.

Biz sadece gasp edilen haklarımızın ve yapılan açık usulsüzlükten, yolsuzluktan kaynaklanan hataları, yanlışları düzeltmenin peşindeyiz.

Şayet durum tam tersi olsaydı, AK Parti seçimi kazanmış gözüküp de fark yarı yarıya azalsaydı, aynı usulsüzlükler tespit edilseydi inanın bana ensemizde her gün boza pişiriyor olurdu. Bize etmedikleri bırakmayacak olanların, şimdi hukuki haklarımızı kullandığımız için aynılarını yaptığı iki yüzlülüğü milletimizin takdirine bırakıyorum.

Türkiye geçmişte kendini milletin ve devletin üzerinde gören sözümona elitlerin açtığı tahribatları görmüş bir millettir. Milli iradenin önünden arkasından dolaşarak sandığa gölge düşürmeye çalışanlara meydanı bırakmamaya kararlıyız. Milletimizin hiçbir meselesinin çözümü, sıkıntının aşılması konusunda en küçük projeleri, çalışmaları olmayanların oyunlarını da bozacağız. Armut piş ağzıma düş misali ülkenin yönetimine el koymaya çalışan karanlık odaklara bekledikleri fırsatı vermeyeceğiz.

Bazı işadamı grupları dün açıklanan bu karardan sonra garip garip açıklamalar yapıyor. Güzel. Bundan sonra da tatbikî bizden bu tavırlarınızla bir normalleşmeyi konuştuğumuz dönemde sizler seçim hukukun işletildiği yerde böyle bir açıklama yaparsanız bunlar anormalleşmeyi getirir. Yanlış yapıyorsunuz, önce herkes haddini bilecek. Herkes işini yapacak. Bizim de buna göre bakışımız değişecek.

Teşkilatıma sesleniyorum; sandıklar noktasında bu işi kontrol etmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. İşi hafife almamak gerekiyor. Ekonomimizin güvenliğini en az sınırlarımızın güvenliği kadar önemli görüyoruz. Ekonomide yaşanan dalgalanmanın nedenini doğru okuyamazsak fena olur. Bu dayatmaya karşı biz milletimizle istiklalimize ve istikbalimize sahip çıktıkça ülkemize yönelik saldırılar artıyor. Önümüzde duran manzara ekonomik sabotaj halidir. İş adamlarımız çok çalışacak. İstihdamı artırarak ülkemizi büyütecekler. İşçimiz, esnafımız, çiftçimiz çok çalışacak. Kur-faiz-enflasyon şer üçgenine ülkemizi hapsetme gayretinden elbette vazgeçmeyecekler. Ama biz yönümüzü geleceğe çevirip elimizdeki imkanları üretime, yatırıma, istihdama yönelik kullanırsan bu saldırıları püskürteceğiz. Çözümü kendimizde arayacağız. Bu dalganın üstesinden hep birlikte geleceğiz.

AK Parti olarak genel merkezimizde, meclis grubumuzda, belediyelerimizde milletimizin en büyük umudu olduğumuzu aklımızdan çıkarmayacağız. Başka partilerden, başka adaylardan yana tercihini kullananların da umudu AK Parti'dir. Bize düşen milletimizle aramıza giren engelleri kaldırmaktır. Söylediğimiz her şeye samimiyetle inanıyoruz. Buna rağmen hala millete tepeden bakan varsa başını ellerinin arasına alsın, muhasebe yapsın. Eğer bu arkadaşlarımız kendi muhasebelerini yapmazsa, biz onlar için gereğini yapmak zorunda kalacağız. Bu davaya, bu mücadeleye en küçük katkı veren herkesin başımızın üstünde yeri vardır. AK Parti hareketi her şeyden önce insan kazanma partisidir. AK Parti öyle büyük çatıdır ki herkese yapacak bir iş vardır. Hiç kimsenin bu kutlu çatıya zarar verme hakkı da yoktur. Bizim tercihimiz her zaman kadim olan davanın selametinden yana olur."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları