Erol Mütecimler, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına katıldı. Mütercimler Kıbrıs Barış Harekatı'nın yıl dönümünde konuya ilişkin bilgiler paylaştı.
Erol Mütecimler, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına katıldı. Mütercimler Kıbrıs Barış Harekatı'nın yıl dönümünde konuya ilişkin bilgiler paylaştı.
Mütercimler'in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
"Kıbrıs sorununun çıkış tarihi 1879'dur yeni değil yani. 2017'deyiz hala sorunumuz var. Çünkü İngilizler hala orada. Kıbrıs'ın kuzeyinde 2 milyon metreküp petrol var kimse çıkmaz artık. Kıbrıs artık Türkiye'ye bırakılacak ada filan değil. Nasıl başa çıkılacak bakalım?
Kıbrıs'ta ilk çatışmalar 1938'de Rumlar ve İngilizler arasında yaşandı. Ana hedefi Enosis, Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı.
Türklere 1931'den 1951 ortalarına kadar dokunmadılar. 1943'te Necmettin Sadak 'Türkiye'nin Kıbrıs sorunu yoktur' dedi. Demokrat Parti kurulunca da aynısı söylendi. Ama Rumlar ve İngilizler sürekli çatışıyor. 1950 ortalarından itibaren Kıbrıs'taki Türkleri öldürmeye başladılar.
Demokrat Parti işin vahametini anladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Fatin Rüştü Zorlu (görüşmeler sırasında) masadayken 'zor durumdayım İngiltere teklifleri reddediyor. Bir nümayiş planlarsanız halk zor durumda derim' dedi. 6-7 Eylül böyle planlandı. Kontrollü kaos yaratıyorsun ama kontrol edemezsin.
1959'da Londra ve Zürih'te masaya oturuldu. Üçlü garantörlük anlaşması imzalandı. O olmasa 74'ü yapamayacaktık.
Hem Türk hem Yunan alayı kurulacak, dendi. Türk alayı görüşmeleri başladı. Alay konusunda 600'e razı ettik. Yunan alayı 950 kişi. Kıbrıs'a asker gönderecek paramız bile yok. Kıbrıs'ta Rum Milli Muhafız Ordusu kuruldu. Türklerin sistematik öldürülmesi olayları patladı.
67'de ABD, Yunanistan'da faşist cunta darbesi yaptırdı. Bunlar Yunanistan'ı NATO'nun askeri kanadından çıkardılar. 7 yıl sonra ABD bunlardan şikayetçi olmaya başladı. Daha sonra Yunanistan cuntasına darbe yapıldı.
74'te barış harekatını nasıl yaptık diyorsanız, Türk halkının götürüp bileziğini yüzüğünü vermesiyle yaptık.
60'tan itibaren oraya Türk subayları gönderdik. Bu subayları veteriner, çiftçi, bahçıvan adı altında gönderdik. 15 Temmuz'da plan ortaya çıktı. Türkler bir gecede yok edilecekti. Burada Bülent Ecevit müdahale kararı aldı.
Ecevit barış harekatı adıyla ABD'lilerden izin alındı, 1. harekata yeşil ışık yakıldı.
Askeri harekat başarılıdır. 3'lü konseptli harekattır. Sivil işçi dahil 540 kişi öldü. Öğrendiğimiz en önemli şey milli savaş sanayi kurulmazsa Türk ordusu perişan olur.
1. harekata ABD 'olur' dedi. Cunta çöktü, Yunanistan yeniden sivil yönetime geçerken burada ise ABD 2. harekatı yapmayın diye tepemize bindi. Türkiye yaptı, 2 gün sürdü. Türklerin toplu öldürülmelerinin önüne geçildi. 30-40 binlerde kalan Türk birliği Kıbrıs'a aktarıldı. 65'te KKTC'nin ilanının ardından da Türkiye'ye ağır ekonomik ambargo geldi. Bağışlamadılar. Bundan sonra 80 darbesinin taşları döşettirildi.
Kıbrıs sorunu dediğimiz sorun ABD ve İngiltere istemedikçe bitmez.
Türkiye'nin dış politikada, Kürt, Ermeni ve Kıbrıs sorunu var. Bitirilmeyecektir bu sorunlar. Masaya oturduğunuzda bu 3 karttan birisi sürekli önünüze geliyor. Hiç romantizme gerek yok, Kıbrıs sorunu ABD ve İngiltere istemediği sürece çözülemez.
Türk askeri orada kalmalıdır. Kıbrıs, Türk kökenli vatandaşların güvenliğinin ötesinde bir güvenlik sorunudur. Türkiye'nin bir sorunu olduğunda çıkış yeri İskenderun.
Balyoz, Ergenekon davalarında Deniz Kuvvetleri bunun için çökertildi. Gürcistan krizi patladığında deniz kuvvetleri Amerikan kuvvetlerini sokmadı.
Son dönemde Türkiye masada problemin çözümü için uğraşıyor. 2 halkın varlığı kabul edilecek. KKTC üzerinden ambargo kaldırılacak. Bayrağın, ordun var, paran var. Milletsin ama devlet olarak kabul edilmiyorsun. ABD tanımadıkça hiçbiri tanımayacak.
Kıbrıs Türkiye açısından ulusal güvenlik sorunudur."