Eskişehir’de yüz binlerce ağaç katliam tehdidi altında
Alpu Termik Santrali, Murat Dağı Altın Madeni arama çalışmaları tehditleri sonrası, Eskişehir yeni bir çevre katliamı ile karşı karşıya.
Eskişehir’de 31 bin hektarlık bir alanda manyezit, nikel, demir madeni arama ve kırma alanı için ÇED olumlu kararı verildi. Proje hayata geçerse 31 bin hektarlık alanda ardıç, sedir, karaçam ve meşe ağaçlarının içinde yer aldığı ormanlık alanda yüz binlerce ağaç katledilecek.
Evrensel'in haberine göre CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer maden çıkarma sahası yapılacak Beylikova, Sivrihisar ve Mihalıççık ilçelerini kapsayan bölgeyi ziyaret etti. Çakırözer bölgede demir, magnezit ve nikel madeni çıkarmak için çalışmalara başlandığında tarım alanlarının, su kaynaklarının ve yaban hayatının tehlikeye atılacağını vurgulayarak, bölgede 286 bin kayıtlı olmak üzere yüz binlerce kayıtsız ağacın katledileceğini söyledi. Muhtarlar ve bölge halkıyla birlikte maden çıkarılacak alanı gezen Çakırözer, “Muhtarlarımız, bölge halkı proje genişletme çalışmaları için verilen ÇED olumlu kararına karşı ve dava açtı. Bizler maden aramasına karşı değiliz ancak bölgeye vereceği zarar göz önüne alındığında 1 milyon tonluk kapasite için verilen ÇED olumlu kararı yeniden gözden geçirilmelidir. Ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, meralarımızın ve temiz su kaynaklarımızın yok olmaması için köylülerimizin yanındayız. Sadece Eskişehir’de değil, Çanakkale’de, Burdur’da verimli tarım alanlarımıza, temiz su kaynaklarımıza ve yüz binlerce ağaca hep birlikte sahip çıkacağız” dedi.
"Yüz binlerce ağaç katledilecek"
Proje hayata geçerse iki ayrı maden sahası için 31 bin hektarlık alanda yüzbinlerce ağacın kesileceğini belirten Çakırözer, “Hem muhtarlarımız hem bölge halkı, hem de çevreciler burada yapılacak maden arama çalışmalarına karşı. Neden karşı? Proje hayata geçerse ormanlık bölgede yüz binlerce ağaç kesilecek. Orman Bölge Müdürlüğü yaklaşık 5 yıl önce bu bölgede ardıç, sedir, karaçam ve meşe ağaçlarının içinde yer aldığı 286 bin ağaç dikti. Onlar kesilecek. Sadece onlar değil, tarım alanları, temiz su kaynakları ve şifalı su kaynaklarına sahip jeotermal hamam zarar görecek. Bölgede Yalınlı Hamamı olarak bilinen tarihi şifalı jeotermal bir kaplıca var. Şehir dışından yüzlerce insan şifa bulmak için bu hamama gelmekte. Bu tarihi hamam zarar görecek. Madencilik izni verilen bölge kızıl geyiklerin de yaşam alanı. Geçtiğimiz yıl bu bölgede onlarca kızıl geyik görüldü. Porsuk gibi hayvanlar bu bölgede yaşıyor. Madencilik faaliyeti yaban hayatını da yok edecek. Ayrıca yine bu bölgeye Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Bal Ormanı yapılması planlanmış ve ceviz, badem, ıhlamur ağaçları dikilmiş. Bunlar yok olacak. Bölge halkının geçimini sağladığı küçükbaş hayvancılık için yaygın olan mera alanları da katledilecek” dedi.
"Şebeke suları ve Porsuk Çayı kirlenecek"
Bölgede madeni çıkarmak için sülfür ile nikeli ayrıştıracak bir tesis bulunmadığını da söyleyen Çakırözer, “Maden arama çalışmalarından sızacak sülfür bileşikleri yer altı suları ve Porsuk Çayı’na karışacak. Hem şebeke suları hem de Porsuk Çayı kirlenecek. Porsuk Çayı’na bağlı tarım arazilerinde tarımsal üretim bitecek, suyun ve toprağın kimyasal kirliliği nedeniyle o çayda hiçbir canlı yaşamayacak” dedi.
Kararın iptali için dava açıldı
Muhtarların bölge için verilen kararın iptali için Eskişehir İdare Mahkemesi’ni dava açtığını söyleyen Çakırözer, “Maden çalışması altında bölge halkının hem maddi hem de manevi kayıplarımız yok sayılıyor. Bizler yüz binlerce ağacın, verimli topraklarımızın, mera alanlarımızın, şifalı yer altı ve yerüstü kaynaklarımızın yok olmasını istemiyoruz. Sesimize kulak verin, yüzbinlerce ağacın, bal ormanlarının, yaban hayatın, şifalı su kaynaklarının yok olmasına izin vermeyin.” dedi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları