Cumhuriyet savcısı, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açtı
Adana’da, ilköğretim okulu 8. sınıftan terk Y.Ç., berberlik yaparken tanıştığı nüfus kayıtlarına göre 13 yaşındaki E.G.’ye âşık oldu. Evlenmek isteyen ikilinin isteğine aileleri yaşlarının küçük olması nedeniyle karşı çıktı.
Ancak
Y.Ç. ve
E.G. geçtiğimiz yıl haziran ayında birlikte kaçtı ve cinsel ilişkiye girdi. Bunun üzerine aileler anlaştı ve 31 Temmuz 2011’de mahallede düğün yapıldı. E.G.’ye gelinlik, Y.Ç.’ye de damatlık giydirilip fotoğraf stüdyosunda fotoğraflar da çektirildi. Çocukların nikâhsız birlikteliği, çocuk gelin E.G.’nin götürüldüğü hastanede 6 aylık hamile olduğunun belirlenmesiyle ortaya çıktı. Nüfus cüzdanında yaşının 13 olması üzerine durum Çocuk Şube Müdürlüğü’ne bildirildi.
Y.Ç., küçük yaştaki kızla cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanmak üzere nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Y.Ç.,
E.G. ile birbirlerini sevdikleri için kaçmaya karar verdiklerini belirtip, “Eşim şu an hamile. Eşimin yaşı büyüktür. Kayınbabam eşimi 2 yaş küçük yazdırmış” diyerek düğünlerinde eşiyle birlikte çektirdikleri fotoğrafları hâkime gösterdi. Hâkim, fotoğrafları inceledikten sonra, E.G.’nin yaşının 13’ten büyük olma ihtimaline karşı Y.Ç.’yi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Cumhuriyet savcısı,
Y.Ç. hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından
dava açtı. Savcı, Y.Ç.’nin ‘cinsel istismardan’ 15 yıl, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise 10 yıl olmak üzere toplam 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.