21 Mart’ta neler olacak?
Barış Pehlivan; Peki, 21 Mart Pazartesi günü ne olacak? Bu sorunun yanıtını aradım. Davayı yakından bilenlerle konuştum.
“Bir türlü Erdoğan ve Uçum ikna edilemiyor.”
Bir bilen böyle diyor. Erdoğan Cumhurbaşkanı, diğer isim ise hukuk konusunda başdanışman olan Mehmet Uçum. Konu malum, Osman Kavala.
Özet: Son duruşmada Gezi ve Çarşı davaları birbirinden ayrıldı. Mütalaanın hazırlanması için Gezi dosyası savcılığa verildi. Kavala’nın tutukluluğu devam etti. Sanıklardan son savunmalarını hazırlamaları istendi. Yeni duruşma 21 Mart’a bırakıldı.
Peki, 21 Mart Pazartesi günü ne olacak?
Bu sorunun yanıtını aradım. Davayı yakından bilenlerle konuştum.
Şu konuda herkes mutabık: Gezi’de hızlıca hüküm vermek için Çarşı davası uzaklaştırıldı. Aksi durum, davayı uzatacak ve olası hüküm, Beşiktaş taraftarlarının da tepkisini çekecek bir sürece yol açacaktı. Yargı, dahası perde arkasındaki iktidar aklı, geniş kitleleri karşısına almaktansa, “dar bir kesime” hitap ettiği düşünülen sanıkları cezalandırma yoluna gidecek.
Beklenen ihtimal şu:
21 Mart’tan önce savcılık esas hakkındaki mütalaasını hazırlayıp sanıklara iletecek. Bu da “Duruşmaya son sözlerinizi hazırlayıp gelin, karar vereceğiz” demek oluyor.
O halde karar ne çıkacak?
Bu konuda birkaç ihtimal var... Gezi davasında verilmesi gereken beraat kararı, Türkiye’nin bugünkü yargı pratiğinde yıldızların da ötesinde.
Davanın 1’i tutuklu 17 sanığı var. Tutuksuz sanıkların 7’si Türkiye’de, diğerleri yurtdışında.
Tutuklu sanık malum, Osman Kavala. Ondan başlayayım...
Kavala “casusluktan” tutuklu. Kanıtlanması çok zor olan bu suçlamadan ceza verilmezse, o maddeden beraat edecek.
Ancak...
Tutuklu tutmak istenirse, son savunmasını yapmasa da Kavala “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten” cezalandırılabilir. Bu da ağırlaştırılmış müebbet anlamına geliyor ve içeride tutmak için gerekçe yaratıyor. Bu senaryoya göre, Avrupa’ya “Artık tutuklu değil, hükümözlü; o yüzden cezaevinde” denilecek. Fakat aslına bakılırsa AİHM de Avrupa Konseyi de tam da bu “arkadan dolanmayı” kabul etmiyor ve Kavala’nın ne olursa olsun serbest bırakılmasını istiyor.
Eğer Kavala’ya hem ceza verilip hem de tahliye yoluna gidilirse, “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçlaması yardıma koşuyor. Bu maddeden cezalandırıp, yattığı süre de göz önüne alınıp Kavala özgürlüğüne kavuşturulabilir. Böylece iktidar gözünde hem Gezi cezalandırılmış hem de Avrupa ile bağ kopmamış olur.
YENİ TUTUKLAMALAR OLACAK MI?
Ya diğer isimler?
Dedim ya, 7’si Türkiye’de olan ve her duruşmaya katılan tutuksuz sanıklar var: Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi...
En kritik soru şu: Onlar da cezalandırılıp o gün tutuklanır mı?
Kimse “Hayır, yapmazlar” diyemiyor. Hukuk dışı da olsa böylesi bir tutuklamanın olasılığı ihtimal dahilinde görülüyor. İktidarın Gezi davasında yeni tutuklamalar yaptırıp toplumsal muhalefeti korkutmak isteyebileceği konuşuluyor. Özetle, seçime giden Türkiye’de bu senaryo için “olmaz” denilemiyor.
Başta yazdım: “yukarıda” Kavala ve Gezi konusunda ceza verilmesini en çok isteyen isim Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum. Deniyor ki Kavala toplantılarında aksi görüşlere rağmen Erdoğan’ın sözünü dinlediği kişi de o.
Sonuçta, 21 Mart’a bir aydan az kaldı. Yazdığım kötü senaryoların mahkeme salonundan çıkmamasını isterim. Lakin, biliyorum ki karar adliyede verilmiyor, hesap “yukarıdan” kesiliyor. Asıl hükmü ise kuşkusuz tarih verecek.
YASAK NE ZAMAN GELECEK?
Bugün 72 saat bitti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) Deutsche Welle (DW), Amerika’nın Sesi (VOA) ve Euronews haber sitelerine lisans başvurusu yapması için tanıdığı süre doldu.
DW ve VOA başvuru yapmayacağını ilan etti.
Kritik soru şu: RTÜK hemen sulh ceza hâkimliğine başvurup ilgili haber sitelerinin Türkiye’den erişilmesini engelletecek mi?
Medya kulislerinde konuşulan ise şu:
RTÜK cephesinde bugün başvuruların yapılmadığı tutanağa geçirilecek. Mahkemeye sunulacak engelleme dosyası hazır tutulacak. Ne zaman ki Saray’dan “şimdi tam zamanı” diye işaret alınırsa, o zaman ilgili sitelere Türkiye’den girmek yasaklanacak.
Yani iddiaya göre...
Sansüre ihtiyaç duyulduğunda kullanılacak bir koz gibi, RTÜK’ün elinde gazetecilerin tepesinde salladığı kılıç olacak.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları