Biliyor muydunuz?
Barış Pehlivan; Ya da İstanbul Boğazı’nda 2004-2019 arasında gerçekleşen 779 bin 11 gemi geçişinin kazayla sonuçlanma oranının yüz binde bir olduğuna girmiyorum bile.
Önce derin bir nefes alın, sonra okuyun. Kanal İstanbul yapılırsa...
- İstanbul tarım alanlarının yüzde 13.5’i yok olacak.
- 30 bin kişilik tarımsal istihdam fırsatı sona erecek.
- 200 bin ton buğday üretimi son bulacak.
- 20 bin futbol sahası büyüklüğünde tarım arazisi yok olacak.
- 394 bin ağaç kesilecek. 1.2 milyon kişinin soluduğu oksijen kaybolacak.
- Marmara Denizi çürük yumurta gibi kokacak. Müsilaj kalıcı hale gelecek.
- Bölgedeki 15 endemik bitki türü yok olacak.
- Kanal şantiyesi ve yeni yapılaşma hava kirliliğine sebep olacak.
- Kısa zamanda dev bir kentsel ısı adası oluşacak.
- Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ihlal edilecek.
- Kültürel miras alanları yok olacak.
- Şantiye süreci en az 14 yıl sürecek. Hafriyat kamyonlarının dahil olmasıyla İstanbul’da trafik yüzde 10 daha artacak.
- 9 milyon İstanbullu adaya hapsolacak. En az 2 milyon ek nüfus gelecek.
Bu verileri, İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) hazırladığı bir çalışmadan derledim. Bilen biliyor, özetlediklerimi anlatan İPA’nın başındaki kişi bugün hapiste: Buğra Gökce. Belki de kimilerinin itiraf ettiği gibi, bu gerçekleri memleketle paylaşmanın bedelini ödüyor şimdi.
Devam edeyim. İktidarın Kanal İstanbul’u yapmak için sunduğu gerekçelerin aksine...
İstanbul Boğazı’nın en dar kısmının, Kanal İstanbul’un en geniş kısmından daha geniş olduğuna...
Ya da İstanbul Boğazı’nda 2004-2019 arasında gerçekleşen 779 bin 11 gemi geçişinin kazayla sonuçlanma oranının yüz binde bir olduğuna girmiyorum bile.
Ama Kanal İstanbul’un maliyeti ile 1.5 milyon kişinin 10 yıl boyunca istihdamının...
770 bin yatak kapasiteli hastane inşaatının...
29 milyon öğrenciye eğitim bursunun...
11.5 milyon öğrenciye yurdun...
50 milyon ihtiyaç sahibine sosyal desteğin...
50 milyon öğrenci için okulun yapılabileceğini hatırlatayım.
Ezcümle, hazır İBB yönetimi hapisteyken Kanal İstanbul’u hızlandırmak için ellerini ovuşturanlar var. Ve biliniyor ki sadece İstanbul’a değil memlekete kötülük yapmak için yarışanların zorbalığı özgürlükten daha örgütlü. Bize düşen ise belleği de öfkeyi de inadı da diri tutmak.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları