Bir rapor, bir karar, çok ders
Barış Pehlivan; İktidar bir yandan “barış” sözcüğü ile bir yandan da “savaş” taktiğiyle muhalefeti hareket edemeyecek duruma sürüklüyor. Hedeftekilerin 22 yıldan çıkaracağı çok ders var.
Bildiğimiz bir tespit. Lakin Yargıtay’da görev yapan önemli bir hukukçudan da duyunca yazmak lazım:
“Bu iktidarın Fethullahçılardan öğrendiği en önemli şey yargıyı nasıl kullanabilecekleri oldu. Siyaseti dizayn etmek için yargıyı merdiven yaptılar. Ve bu çok tehlikeli.”
CHP’li belediyelere yapılan operasyonun belgelerini inceliyorum. Esenyurt Belediyesi’ne dair Emniyet’te alınan 85 sayfalık bir ifade tutanağı gözüme çarpıyor. “Bu kadar sayfa ne sormuş olabilirler” diye düşünürken son 50 sayfasının bilirkişi raporu olduğunu gördüm.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle 3 Ocak’ta hazırlanan bilirkişi raporunu inceliyorum. Biliyorsunuz ki aralarında tutuklu belediye başkanı Ahmet Özer dahil birçok belediye çalışanına şu suçlamalar yöneltildi: İhaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak ve haksız mal edinme.
Peki...
Bakın, bu suçlamalara dair başsavcılığın hazırlattığı bilirkişi raporunun son sayfası Ahmet Özer için ne diyor? Önce uzun hali:
“Esenyurt Belediyesi İmza Yetkileri Yönergesi ile ihale işlemlerini ilgilendiren onayları imzalama yetkisini başkan adına kullanılmak üzere ilgili belediye yardımcılarına ve ilgili müdürlerine devretmiş olsa dahi, idare hukuku ilkelerine; yöneticilerin, gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirtmek şartıyla yetkilerinden bir kısmını aslarına devredebilecekleri, ancak bu imza yetkisi devrinin, yetkisini devreden amirin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı göz önüne alındığında 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38. maddesine göre belediye başkanı olarak ve 5018 sayılı Bütçe ve Mali Kontrol Kanunu’nun 11. maddesine göre üst yönetici olarak yönetim ve denetim görevini yerine getirmediğinden sorumluluğu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in belediyeyi sevk ve idare etmek görevini ihlal ve ihmal ettiği ve kötüye kullandığı hükmü kapsamında değerlendirildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
Uzun halini okudunuz. Özetle şunu diyor başsavcılığın rapor istediği bilirkişiler:
Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Ahmet Özer’e “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasını yöneltemezsiniz. Olsa olsa görevini ihmal etmiş ve kötüye kullanmıştır.
Şimdi...
Masadaki bir başka dosyayı açıyorum. Sanıklardan biri Kemal Deniz Bozkurt. Yani bir önceki dönemin CHP’li Esenyurt Belediye başkanı. Suçlama da içerik de aynı: Görevi kötüye kullanma.
Bakın, Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi 24 Ekim 2023’te ne karar vermiş:
“Sanık Kemal Bozkurt hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılmış ise de (...) belediye başkanı olarak görev yapan sanığın kusur ve sorumluluğu bulunmadığı gibi (...) beraatine dair karar verilmiştir.”
Özetle...
Memlekette savcılığın hazırlattığı raporlar da mahkemelerin aldığı kararlar da belediye başkanlarının lehine söz söylüyor. Gelin görün ki o başkanlar üzerinden darbe uygulamaları hayat buluyor, kibar deyimle de siyaset dizayn ediliyor. Misal, İBB Başkanı İmamoğlu da yine Büyükçekmece Adliyesi’nde yine benzer suçlamalarla yargılanıyor.
Maalesef ki...
İktidar bir yandan “barış” sözcüğü ile bir yandan da “savaş” taktiğiyle muhalefeti hareket edemeyecek duruma sürüklüyor. Hedeftekilerin 22 yıldan çıkaracağı çok ders var.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları