Çok şaşırdığım tarikat buluşması
Barış Pehlivan; Hatırlayın, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun telefonundaki bir yüz tanıma programı çok tartışılmıştı. Soylu, fotoğrafını çektiği kişinin kimliğini 2 saniyede buluyordu.
Televizyondaki tartışma programlarında yorumcu olan arkadaşımı dinliyordum. Yalan yok, yorgundum ve gözlerim kapanmak üzereydi. Ama öyle bir şey anlattı ki hemen kendime geldim.
Kısa süre önce...
Bu ünlü televizyon yorumcusu arkadaşım bir restoranda iki kişiyle buluşmuş. Masada üç kişilermiş. İçlerinden biri, uzun süre önce kaybettiğimiz usta bir Alevi ozanının oğluymuş.
Rahmetli babası kadar olmasa da türkücülüğüyle bilinen o kişi konuşmaya başlamış önce...
Arkadaşıma şöyle demiş: “Sizi uzun zamandır takip ediyoruz. Bilgi birikiminizden faydalanmak istiyoruz. Bizim bazı çalışmalarımız var, onlara destek olmanızı istiyoruz.”
Yazmasam olmaz, ekranlarda ağır siyasi çıkışlar yapar ama arkadaşım saflık derecesinde iyi niyetlidir. Anlamamış haliyle ve sormuş:
“Tam olarak ne yapıyorsunuz, bir derneğiniz mi var?”
“Tam dernek değil de hayatı kolaylaştırmak ve bereketli hale getirmek için çalışıyoruz” yanıtını almış...
Arkadaşım işkillenmeye başlamış ve direkt sormuş bu kez: “Siz bir tarikat mısınız?”
Bunun üzerine, türkücünün yanındaki başından beri sessizliğini koruyan kişi söze girmiş:
“Tom Cruise diyelim, siz anlayın...” Sözü yine türkücü almış: “Biz Amerika’daki arkadaşlarla da konuştuk. Aslında aramıza kolay kolay birilerini almıyoruz ama sizi uygun gördüler. Önce Amerika’ya gitmeniz, orada birkaç ay kalmanız, sonra da Almanya’da eğitime girmeniz gerekecek.”
Nazik insandır arkadaşım. “Çok sağ olun, ben bir düşüneyim, size dönerim” diye uğurlamış o iki adamı. Arkalarından da “yuh yuh” diye mırıldanmış durmuş.
Anlayacağınız, “Hollywood tarikatı” diye bilinen Scientology’nin müritleriymiş o buluşmadakiler. Hani, Tom Cruise’dan John Travolta’ya kadar ünlülerin bağlı olduğu bilinen o tuhaf oluşum... Yani, Türkiye’deki tarikatlar yetmiyormuş gibi bir de ABD menşeli Scientology’yi yaymaya çalışıyorlarmış.
Beni asıl şaşırtan da halkın sorunlarını türkülerle duyuran büyük bir ozanın oğlunun geldiği nokta...
Merak edenler olabilir, bitirmeden yazayım: Arkadaşım elbette ki geri dönmemiş bu garip davete...
SOYLU’DA VAR POLİSTE YOK MU
Okumuşsunuzdur:
İstanbul Havalimanı’na ABD’den gelen Allen Brooks isimli bir kişi pasaport işlemleri yapılırken şüpheli hareketler sergiledi. Brooks’un tedirgin hallerini fark eden polis, şüpheliyi parmak izi bölümüne götürdü. Burada yapılan çalışmada şüphelinin, FETÖ’ye üye olmak suçundan hakkında arama kararı bulunan Abdullah Uzundere olduğu belirlendi.
Uzundere tutuklandı tutuklanmasına da...
Hatırlayın, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun telefonundaki bir yüz tanıma programı çok tartışılmıştı. Soylu, fotoğrafını çektiği kişinin kimliğini 2 saniyede buluyordu.
Soru şu: Madem böyle bir teknolojimiz var, ülkeye girenlerde neden kullanmıyoruz? Öyle ya, eğer polis şüphelenmeseydi ve parmak izini almasaydı o Fethullahçı yakalanmayacaktı...
Bu teknoloji sadece Bakan Soylu’nun şovu için mi yapıldı?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları