DEVA sıcak bakmıyor
Barış Pehlivan; Altı muhalefet partisinin kurmayları iki gün önce Ankara’da tekrar toplandı. Masadaki üç isim yeniydi. Altı muhalefet partisinin kurmayları iki gün önce Ankara’da tekrar toplandı. Masadaki üç isim yeniydi.
Altı muhalefet partisinin kurmayları iki gün önce Ankara’da tekrar toplandı. Masadaki üç isim yeniydi. İYİ Parti’den Bahadır Erdem’in yerine Şenol Sunat, Gelecek Partisi’nden Ayhan Sefer Üstün’ün yerine Nedim Yamalı, Demokrat Parti’den Bülent Şahinalp’in yerine Serhan Yücel oturdu. Bu değişim, “Yol haritası için artık partilerin hukukçu kurmaylarından ziyade, siyasi işlerden sorumlu yöneticilerinin görevlendirilmesi tercih edilmiş” diye yorumlandı.
Haliyle, masada AKP ile MHP’nin Seçim Yasası değişikliği vardı. “Bundan sonra ne yapacağız” sorusu tartışıldı. Ve işte o kritik toplantıya dair bazı notlar...
- Yasa teklifindeki tek beklenmeyen nokta, partilerin milletvekili sayısının hesaplanmasındaki değişiklikti. Açıkçası bu düzenleme muhalefet için sürpriz oldu.
- DEVA Partisi’nin “İttifak içinde de olabiliriz ama acele etmenin bir anlamı yok artık” düşüncesinde olduğu öğrenildi. Yani Millet İttifakı’na katılım konusunda DEVA net değil. Ancak “Cumhurbaşkanlığı konusunda fikir birliği içindeyiz, yine tek aday çıkarırız” şeklindeki çizgilerinde bir değişiklik yok.
- Yeni düzenlemenin altı partinin tüm bileşenlerini CHP ile İYİ Parti listelerinden seçime girmeye zorladığı konuşuldu. Ancak yine DEVA’nın bu olasılığa sıcak bakmadığı hissedildi. Bu duyumumu toplantıya katılan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’na da sordum. Yeneroğlu, kulis bilgisini doğrularcasına şöyle dedi: “Partimizin ilgili kurullarında bu konu henüz görüşülmedi. Ancak benim şahsi görüşüm, DEVA’nın kendi kimliğiyle ve kendi logosuyla seçime katılmasıdır.”
- Asıl karar 27 Mart’ta verilecek. O tarihte Ali Babacan’ın davetiyle liderlerin üçüncü buluşması gerçekleşecek. Altı parti genel başkanının o gün tek gündem konusu bu yeni yasa teklifi olacak.
SEÇİM İPTALİNE KARŞI ÇIKANLAR VEDA EDİYOR
Cengiz Topaktaş, Kürşat Hamurcu, Yunus Aykın...
Çoğumuz hatırlamaz bu isimleri.
Onlar 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçiminin iptaline karşı çıkan üç YSK üyesi. Muhalefet şerhlerinde “seçimin iptali ve yenilenmesi kararı ile seçmenlerin iradesi yok sayılmıştır” diyen isimler. “Seçimin iptalini gerektirecek hiçbir somut belge yok” itirazını kaleme döken hukukçular
Fark edilmiyor, YSK’deki görev süreleri dolan beş üye içinde onlar da var. Sadece 10 ay sonra, 2023’ün Ocak ayında yeni YSK üyeleri için seçim yapılacak.
İstanbul seçimleri AKP’nin vedasının işaretiydi. Şimdi o seçimlerde hukuktan yana tavır alan üyeler veda edecek. Yargıtay’ın ve Danıştay’ın seçeceği yeni üyeler ise adlarını tarihe bakalım nasıl yazdıracak!
‘YUKARININ’ HABERİ OLMAZ MI?
Kimse suçsuz yere bir gün bile hapiste kalmamalı.
Aslolan tutuksuz yargılamadır.
Mahkemelerde herkesin hükmü adil verilmeli.
Edip Akbayram’ın şarkısındaki gibi, bu üç cümlede yazdığım “sevda çok uzaklarda...”
Lafı şuraya getireceğim: Türkiye’deki yargı sistemi böyleyken kimse beni Adnan Oktar davasının bozulmasındaki tek motivasyonun hukuk olduğuna inandıramaz.
AKP’li bakanlarla içli dışlı olan bir cemaatin tutuklu 68 sanığının tahliyesinin “istinafta hâkimler var” diye okunması zor. Adnan Oktar’a dair aylarca yayın yapan yandaş medyadan henüz çıt çıkmaması bile çok şey anlatıyor.
Özetle, istinaf mahkemesinin Adnan Oktar’ı sevindiren kararının “yukarının” bilgisi olmadan verilmesi Türkiye gerçeklerine aykırı. Asıl merakım, perde arkasına dair bir gün duyacaklarımız...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları