Hulusi Akar’ı görmezden gelmişler
Barış Pehlivan; Deniyor ki: Bakan Akar ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin ile de görüşmek için randevu talep etmiş. Ancak tam bir diplomatik nezaketsizlik örneği yaşanmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’den daha yeni dönmüştü.
Cuma namazı sonrası şöyle dedi: “ABD’de bizim münasebetlerimiz iki NATO ülkesi olarak burada olmamalı. Daha önce hiçbir ABD lideriyle bu durumu yaşamadım.”
Erdoğan Türkevi’nin açılışı için büyük bir heyetle gittiği ABD’den hayal kırıklığıyla dönmüş gibiydi. Tamam, randevusu yoktu da Biden ile görüşmedi. Tamam, ABD Başkanı ile buluşma ancak G20’ye nasip oldu. Tamam da farklı bir ton vardı Erdoğan’ın siteminde...
Nedeni konusunda fikir verebilecek bir iddia var.
Zira duydum ki Milli Savunma Bakanı’na büyük bir ayıp edilmiş. Yanıt bile verilmemiş.
Şunu demek istiyorum…
Türkevi için New York’ta bulunan heyet içinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da vardı.
Deniyor ki: Bakan Akar ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin ile de görüşmek için randevu talep etmiş. Ancak tam bir diplomatik nezaketsizlik örneği yaşanmış.
Hulusi Akar ve Lloyd James Austin
Böyle diyorum, çünkü Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı’nın ABD’deki mevkidaşı ile görüşme talebini görmezden gelmişler.
Olumlu dönüşü geçtim, ret yanıtı dahi vermemişler.
Bu, eskiye oranla çok kritik bir eşik.
Acaba…
Ondan mıdır ki Bakan Akar, Austin ile ne zaman iletişime geçse “daha yakın işbirliği” çağrısında bulunuyor?
SOYLU’NUN PARASI DUVARA ASILACAK
Biliyorsunuz değil mi?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 1 TL’lik tazminat cezasına çarptırıldı. Davayı gazeteci Müyesser Yıldız kazandı.
Hatırlayın...
Bakan Soylu, gazeteci Yıldız’ı “PKK seviciliği” ile suçlamıştı. Yıldız da bunun üzerine Soylu hakkında suç duyurusunda bulunmuş, ancak üç gün sonra “siyasi ve askeri casusluk” suçlamasıyla kendisini cezaevinde bulmuştu.
Neyse ki “Ankara’da hâkimler var” dedirten bir karar çıktı.
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 1 TL’lik manevi tazminatın Süleyman Soylu tarafından yasal faizi ile ödenmesine karar verdi.
Müyesser Yıldız’ı aradım ve o 1 TL’yi ne yapacağını sordum. Şunları söyledi:
“Yüklü miktarda bir tazminat olsaydı Mehmetçik Vakfı’na bağışlardım. Ama şimdi çerçeveleteceğim ve duvara asacağım. Zira, bu karar uzun zamandır görmediğimiz bir durumu da yaşattı. Mahkeme güçlünün de cezalandırılabileceğini gösterdi. Kuşku yok ki hakkın teslim edilmesi anlamında önemli bir karardı.”
Müyesser Yıldız, 2011’de de tutuklanıp Silivri’de kalmış ve dava sonucunda beraat etmişti.
Pek bilinmez:
Yıldız, 16 ay suçsuz yere tutuklu kalmasına dair devlete tazminat davası açmadı. Zira, kazanacağı paranın halkın cebinden çıkan vergilerle ödenmesinden rahatsızdı. Onu içeri atan kimse, onların bedel ödemesi gerektiğini düşünüyordu.
Demem o ki Soylu’ya karşı kazanılan davanın böyle bir sembolik anlamı da vardı.
BÜYÜK PATRON AYDIN DOĞAN MI OLACAK
“Yeni patron Aydın Doğan olur mu sence” diye sordu karşımdaki.
“Ben nereden bileyim, diğer kızların da onayı lazım” diye yanıtladım. Anlamıştı anladığımı.
Efendim, gizem katmaya gerek yok. Malum, Doğan Holding’in yönetiminde Aydın Doğan’ın dört kızı var. Yönetim Kurulu Başkanı ise en genci olan Begümhan Doğan Faralyalı.
Şimdi duydum ki holdingin kurmay katında üçüncü kuşak döneminin başlaması gündemdeymiş. Dedesiyle aynı adı taşıyan Aydın Doğan Yalçındağ’ın holdingin başına geçmesi arzulanıyormuş. Aile meclisi ne der bilinmez ama anne Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın hayaliymiş bu.
Zaten Aydın Doğan torunu için şöyle dememiş miydi zamanında:
“Doğan’ın gelip aramıza katılmasını çok arzuluyorum. Holdingi çok ileriye götüreceğine inanıyorum. Tüm torunlarımın birlikte Doğan Holding’i büyüttüğünü görmeyi çok isterim.”
Az daha unutuyordum yazmayı: BluTV’nin de kurucusu olan Aydın Doğan Yalçındağ, 1990 doğumlu.
Doğan Holding’den bahsi açmışken...
Hayır, Doğan’ın kızlarının medyaya dönme arzusunu yazmayacağım. Medyayı buluşturmalarını anlatacağım.
Şöyle ki: Aydın Doğan Vakfı Türkiye’den birçok gazeteciyi Almanya’ya götürmeye hazırlanıyor. Nedeni de bir tören...
Vakıf, Covid-19 aşısını geliştiren bilim insanlarından Özlem Türeci’ye ve Uğur Şahin’e bir ödül verecekmiş. Eski Doğan Medya yöneticilerinin yanı sıra Aydın Doğan’a yakınlığıyla bilinen birçok yazar da o tören için bavullarını hazırlamış.
Söylemezsem olmaz, törene katılacak bir gazeteci hafif kriz yaratmış. Öyle ya, yıllarca AKP’ye verdiği açık destek unutulur muymuş? Ama işte Doğan’a yakın olmasından dolayı mecbur, o da listeye dahil edilmiş.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları