İçişleri bakanının imzası taklit edildi
Barış Pehlivan; Özetle, Bakan Ali Yerlikaya’nın güvenlik toplantısında işaret ettiği “Emniyet mahrem yapılanması”nın öyküsü bu. Yakın zamanda açığa ve gözaltına alınan Emniyet müdürleri görürsek şaşırmayalım.
Cezaevinde tanıdığım suçluların çoğunun Emniyet içinde kaynakları vardı. Dahası, maalesef bazı polisler o suçları işlemelerinde yardımcı oluyordu. Ankara’da görev yapan bir yargı mensubuyla sohbet ederken bu konuyu açtım. O da doğruladı ve İstanbul’dan bir haber verdi bana...
Meğer İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bazı polisler hakkında özel soruşturma yürütülüyormuş. Zira, 28 kişiye 1500 dolar karşılığında usulsüz bir şekilde silah ruhsatı vermişler. Dahası, bunu da dönemin İstanbul valisi şimdilerin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın imzasını taklit ederek yapmışlar.
Polis memurları hakkındaki bu suçlama ruhsat yenileme dönemi geldiğinde ortaya çıkmış. Zira, bazılarının evraklarındaki eksiklik ve ruhsat almaya elverişli olmaması dikkat çekmiş. Şüpheler üzerine bilgilendirilen İstanbul Emniyet Müdürü Aktaş da hemen Ankara’ya haber vermiş. Sonunda ise silah ruhsat şube müdürlüğünde denetim yapmak üzere müfettişler görevlendirilmiş. Müfettişler eski şube müdürü de dahil olmak üzere birçok personelle ilgili soruşturma ve inceleme yürütüyormuş. Hatta duydum ki bir polis de olayla ilgili gözaltına alınmış.
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız: Bugünün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın imzasını taklit ederek suç işleyen polisler olduğundan bahsediyoruz. O polislerin de belki de suç işlemeleri için başkalarının silahlanmasını sağladığını konuşuyoruz.
O EKRANDAKİ MESAJIN ÖYKÜSÜ
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya iki gün önce sosyal medyadan şu mesajı paylaştı:
“Bakan yardımcımız, Emniyet genel müdürümüz ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Başkanlığı’mıza bağlı birim müdürlerimizle, organize suç örgütlerine yönelik gerçekleştirilen ve devam eden operasyonları değerlendirdik.”
Bakan paylaşımına bir video da iliştirmişti. Görüntülere dikkatle bakıldığında hem Yerlikaya’nın önündeki monitörde hem de toplantı salonundaki dev ekranda şu yazıyordu:
“Emniyet Mahrem Yapılanması”
Kuşku yok ki bu bir mesajdı. Ne mesajı mı? Özetleyerek anlatayım...
“Garson” kod adlı Fethullahçı bir gizli tanık vardı. Elinde bulunan bir cep telefonunu ve SD kartları 2017’de devlete teslim edip itirafçı olmuştu. İşte o dijital deliller sayesinde, FETÖ’nün binlerce mahrem sorumlusu deşifre edilmiş, operasyon yapılmıştı.
Gelin görün ki...
Deniyordu ki o SD kartların yüzde 70’lik kısmı özel programlarla şifrelenmişti ve kırılması altı yılı buldu. İşte şimdi de FETÖ’den bugüne kadar herhangi bir işlem görmemiş yaklaşık 3 bin kripto Emniyet personelinin deşifre edildiği ileri sürülüyor.
Buraya kadar güzel.
Ancak bir iddia da yanıt bekliyor...
Mart ayında güvenlik bürokrasisinin önemli bir isminden duydum:
“Garson’dan elde edilen yeni listeye göre halen aktif görevdeki bazı Emniyet müdürlerine de operasyon yapılması gerekiyor. Ancak ‘Seçim öncesi böylesi bir operasyon iktidara zarar verir’ diye bekletiliyor.”
Öyle ki halen görev yapan iki ilin Emniyet müdürünün ve Emniyet’teki bazı daire başkanlarının Fethullahçı olduğu tespit edilmiş.
Özetle, Bakan Ali Yerlikaya’nın güvenlik toplantısında işaret ettiği “Emniyet mahrem yapılanması”nın öyküsü bu. Yakın zamanda açığa ve gözaltına alınan Emniyet müdürleri görürsek şaşırmayalım.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları