AKP’li bakanın asgari ücretlilere tavsiyeleri
Barış Pehlivan; Tamam, anladık. Özetle Bakan Işıkhan da kabul ediyor ki asgari ücret ile geçinememenin stres yapması gayet doğal. Peki, ne yapacağız?
“İşinizin tüm yaşamınıza hâkim olmasına izin vermeyin. Derin gevşeme yeteneğini öğrenin ve uygulayın. Tatlıları seyrek yiyin, çerezleri azaltın, size yarayacak hoşlandığınız gıdalar üzerinde durun.”
Bu sözler Vedat Işıkhan’a ait. Yani çalışma ve sosyal güvenlik bakanına.
Bilenler vardır, bugünün AKP’li bakanı Işıkhan eskiden bir akademisyendi. Stres yönetimi konusunda uzmanlaşmış bir profesördü. Kitaplarından biri de Uluslararası Stres Yönetim Uzmanları Konseyi’nden ödül almıştı: “Stres Yönetimi: Tükenmişlikten Mutluluğa” (Nika Yayınevi)
Madem, işçiler kendilerine reva görülen asgari ücretle nasıl geçineceğinin stresini yaşıyor. Ben de bu stresin kaynağı asgari ücreti açıklayan Bakan Vedat Işıkhan’a başvurmak istedim. Ve 2017 yılında yayımlanmış 420 sayfalık o kitabının sayfalarını çevirdim.
Vedat Işıkhan “Stres Yönetimi” kitabının ilk sayfalarına şöyle başlıyor:
“Toplumsal yaşamın iniş ve çıkışlarında mutsuzluğumuzu, başarısızlığımızı ya da beceriksizliğimizi örtmek için başkalarına sürekli bağırıyoruz, kızıyoruz, masalara vuruyoruz. Neden? Yanlış başa çıkma yöntemleri kullandığımız için. Stresi yönetemediğimiz için.”
Ah, diyor Işıkhan ve devam ediyor: “Hiçbir şeyimiz yokken yoksul iken örneğin ne kadar mutlu ve huzurluyduk. Karnımızın doyması yetiyordu belki de! Paylaşımı, içtenliği, sevgiyi, aynı sofrada yemek yemenin, o sofrada kurduğumuz samimi ve güven dolu ilişkiler bizleri ne kadar mutlu ederdi. Sahip olduğumuz nesnelerin, mal ve mülklerin oranı arttıkça ve zenginleştikçe bir an mutlu oluyoruz bir süre sonra kaygımız, mutsuzluğumuz ve hoşnutsuzluğumuz pekişiyor yine.”
“Aman ha” diyor bakanımız, stresin neden olduğu hastalıklar varmış: “Kalp hastalıkları, astım, diyabet, baş ağrıları, obezite, gastrointestinal sorunlar, alzheimer, hızlandırılmış yaşlılık, erken ölümler...”
Bakan Işıkhan stresin nedenlerini anlatırken neyse ki alınan ücretlere de değiniyor ve bakın ne diyor: “Ücret yetersizliği, çalışanların yaşadığı en önemli stresördür. Yetersiz kazanç, çalışanın ailesini gerektiği gibi besleyemeyeceği, giydiremeyeceği ve yeterli konfora sahip bir evde oturmasını sağlayamayacağı anlamına gelir. Ailenin tatil ve boş zamanlarını geçirmesi ve kendileri için asgari şartları sağlaması fazla mesaiye ve gece mesailerinden sağlanacak ek gelirlere bağlı olacağı için bu durumdan aile ve sosyal hayat büyük zarar görecektir. Alınan ücretin yetersizliği birçok çalışanın ikinci bir işte çalışmasına neden olmaktadır. Bu da fiziksel ve psikolojik yönden vücudun daha fazla riskle karşı karşıya kalması anlamına gelmektedir.”
NEFES, YOGA, MASAJ...
Tamam, anladık. Özetle Bakan Işıkhan da kabul ediyor ki asgari ücret ile geçinememenin stres yapması gayet doğal. Peki, ne yapacağız? Merak etmeyin, bakanımız stresle başa çıkma yöntemlerini de madde madde yazmış: Nefes kontrolü, gevşeme, meditasyon, yoga, iyi beslenme, masaj ve psikoterapi...
Sanmayın ki bu kadar üstünkörü geçilmiş. Asgari ücret sizi çok stresli mi yapıyor? İşte o ücreti müjdeleyen bakanımızın kaleminden önerileri:
- Çoğunlukla kişiliğinizi onaylayan yumuşak insanlarla birlikte olun.
- Derin gevşeme yeteneğini öğrenin ve uygulayın.
- Kondisyonunuzu yükseltmek, sağlığınızı mükemmelleştirmek için koşu gibi aerobiksel hareketler yapın.
- Yaşamınızı, bir işletmeyi yönetir gibi bir bütün olarak ele alın ve öyle yönetin.
- Yaşamın bütün yönlerinden yararlanın, yalnızca bir yönüne eğilmeyin.
- Anlamlı, doyurucu bir işe girin.
- İşinizin tüm yaşamınıza hâkim olmasına izin vermeyin.
- Kilonuzu arzuladığınız düzeye indirin ve bu düzeyi koruyun.
- Duyarlı bir yeme alışkanlığı oluşturun ve bunu koruyun. Tatlıları seyrek yiyin, çerezleri azaltın, size yarayacak hoşlandığınız gıdalar üzerinde durun.
- Sizi gevşetecek bir şeyler yapmanıza olanak tanıyacak bir veya daha fazla eğlenceli şey yapın. Yenilikleri denemeye açık olun. Örneğin hiç yemediğiniz bir şey yiyin, hiç gitmediğiniz bir yere gidin. Kendi kendinizi yenileyecek fırsatlar yaratın.
Bu liste uzayıp gidiyor.
Arşiv, sen ne hain bir şeysin öyle!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları