Apple ‘Sinan Ateş’ için ne diyecek?
Barış Pehlivan; Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı oldu. Gürlek, iktidar muhaliflerine verdiği cezalarla adını duyuran bir hâkimdi.
Her ne kadar ilk karar açıklansa da Sinan Ateş davası daha uzun yıllar gündemimizde olacak.
Şimdilik bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bilindiği gibi; sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkındaki dava dosyası ayrıldı ve Öktem cezaevinden çıktı. Şifrelerini söylemedikleri telefonlarının incelenebilmesi için de Apple’a başvuruldu.
İki isim hakkındaki dava dosyasındaki suçlamaları hatırlatmayacağım.
Ama bir soru kritik: Apple, Ateş cinayeti sanıklarının telefon şifrelerini verir mi?
Bir bilene, adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi’ye sordum. Bakın, ne yanıt aldım:
“Apple ve ABD yasaları kişisel verilerin korunması konusunda oldukça katı. Konuyla ilgili elimizde çok sayıda örnek de var. 2015 yılında San Bernardino’da yaşanan 16 kişinin öldürüldüğü davada dahi Apple, FBI ve mahkeme emrine rağmen katilin telefon şifrelerini kırmayı reddetmişti. FBI hackerlara 1.3 milyon dolar harcamasına rağmen telefonu kırmayı başaramamış, sonunda İsrail menşeli Cellebrite firmasının ürünlerini kullanarak telefondaki veriye ulaşmayı başarabilmişti. Fakat o dönem katilin kullandığı iPhone 4S modeli idi, yeni modellerde güvenlik ve şifreleme yöntemleri çok gelişti. Şu an bilinen herhangi bir yöntemle iPhone şifreleri kırılamıyor, 10 yanlış şifre denemesinden sonra ise telefon içindeki verileri silerek fabrika ayarlarına geri dönüyor.
Türkiye’de de konuyla ilgili en iyi iki örnek, Rus Büyükelçi Karlov’u öldüren tetikçinin iPhone’u ve Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmeden önce kız arkadaşına bıraktığı iki iPhone ve bir iPad’i gösterilebilir. Bu cihazların şifrelerini Rusya, Hindistan ve Çin’den gelen uzmanlar kıramamış, sonunda Rusya hükümeti de kırabilmek için Apple’dan yardım istemiş fakat bu istek de reddedilmişti. Apple’ın, yalnızca terörizm ve çocuk pornografisi gibi konularda ABD mahkemeleri ile kısıtlı bilgi paylaştığı biliniyor. Türk mahkemeleri ile bilgi paylaştığına ise daha önce rastlamadık.
Sinan Ateş davasında da Apple muhtemelen daha öncekilere benzer ‘Kullanıcı şifreleri bilinemedikçe veriye ulaşılamaz’ minvalinde bir yanıt verecektir. Ayrıca, olayın üzerinden geçen zaman değerlendirildiğinde, sanık yedeklemişse dahi bu verilerin yok edilmiş olması da muhtemeldir. Soruşturmada eğer varsa sanığın diğer dijital materyalleri üzerinden şifrelere ulaşmaya çalışılmalıydı. Geçmişte örneği olmadığı için, ben Apple’ın Türkiye’ye bu konuda herhangi bir bilgi vereceğini düşünmüyorum.”
SEÇİM İÇİN Mİ ATANDI?
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı oldu. Gürlek, iktidar muhaliflerine verdiği cezalarla adını duyuran bir hâkimdi. Şimdi aynı adliyeye başsavcı olarak gelmesi, Erdoğan’ın seçim stratejisi olarak görülüyor. Yargı kulislerinde, bu görevlendirme AKP’nin seçim sürecinde “şahin” bir politika izleyeceğinin işareti olarak yorumlanıyor. Yani, en önemli il olan İstanbul’da yargı eliyle sert bir siyaset izlenmesi sürpriz olmaz.
KİM O SAKLANAN İSİMLER?
Diyarbakır’da altın üreten Zerya Kuyumculuk’a dair davada kararın verildiğini yazmıştım. Davanın önemi, Zerya’ya varlıklarını teslim edenlerin kimliğinden geliyordu. Zira, polislerden valilere, savcılardan hâkimlere kadar birçok devlet görevlisinden alınan parayı ve altını işletiyorlardı. Gelin görün ki, sahipleri kayboldu ancak varlığını onlara teslim eden hiçbir kamu görevlisi şikâyetçi olmadı. Zira, bu saadet zincirindeki kamu görevlilerinin varlık kaynağının rüşvet ve FETÖ Borsası olduğu düşünülüyordu.
Zerya Kuyumculuk’un firari ortaklarından Zülküf Ortaç, Irak’a kaçmak isterken 26 Eylül günü Habur Sınır Kapısı’nda yakalandı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklanan Ortaç’ın ifadesinde neler dediğini, Sözcü gazetesinden Özgür Cebe yazdı.
Masamda duran mahkeme tutanağına baktığımda da şunu okudum:
“Sanık savunmasında dosya kapsamı ile ilgisi olmayan birçok isimden bahsetti ve bu isimlere yönelik birçok suçlamada bulundu. Ancak bahsi geçen isimlerin şu an dava dosyasının tarafı olmadığı gibi yokluklarında yapılan ithamlara cevap veremeyecekleri, lekelenmeme hakkının ihlal edilebileceği hususu hatırlatıldı.”
Sahi, hâkimin tutanağa geçmediği “dosyayla ilgisi olmayan isimler” kimdi?
Yazayım; Zerya Kuyumculuk’ta parasını işleten yargı mensuplarıydı.
Düşünün; Zülküf Ortaç, kendilerine operasyon yapılmadan önce bir başsavcı vekilinin telefonla arayarak “Emniyet size operasyon yapacak, altın ve paraları kurtarın” diye bilgi verdiğini dahi iddia etti. Öyle ya, “kurtarılacaklar” arasında o yargı mensubunun kendi varlığı da vardı.
Acaba, şimdi cezaevinde olan Zerya Kuyumculuk’un sahipleri bir suç duyurusu dilekçesiyle o isimleri kayda geçirir mi? Kim bilir?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları