Murat ve Timur
Barış Pehlivan; Lafı hiç dolandırmayacağım. Yaşadığımız, Ergenekon kumpaslarıyla birebir aynıdır. O dönemde hapisteki gerçek katiller, tecavüzcüler ya da örgüt liderleri özgürlüğe çıkış kapısını yalan itiraflarda bulmuştu.
Başsavcılık şöyle diyor: Murat Ağırel ve Timur Soykan, Flash Haber TV’nin devri ve satın alınması hususuyla ilgili gözaltına alındı.
Kanalı satın alan ve gazetecilerden şikâyetçi olan Erkan Kork ise ifadesinde şöyle diyor:
“Ben kanalı aldıktan iki ay sonra Murat Ağırel isimli gazeteci beni aradı ve benimle röportaj istediğini söyledi. Beni geri atım attırmaya yönelik konuşmalar oldu.”
Peki gazeteciler kanal satın alınmasından iki ay sonra kanalın sahibiyle görüşmüşse nasıl oluyor da zaten alınmış kanalın satışını engelleyeceklerdi?
Bu saçmalığın yanıtı yok. Kimse de sormamış.
Bitmedi. Aynı Erkan Kork şöyle diyor:
“Özellikle diğer işkollarım olan bankam ve Payfix üzerinden ilgili gazeteciler tarafından tehdit edildim. Beni yıldırabilmek adına şirketlerim ve hakkımda karalayıcı ve suçlayıcı yazı serileri yayımlamaya başladı.”
Peki nasıl yapılmış bu tehditler? Neler denmiş mesela?
Yanıt yok.
Ama devletin yayın organı Anadolu Ajansı’nın şöyle bir haberi var:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada Payfix isimli ödeme kuruluşunun sahibi ve yetkilisi Erkan Kork’un, 2014’ten itibaren bu firma içindeki yazılımlarla yasadışı bahis panellerini Payfix finansal yazılım sistemine entegre ederek yurtdışı merkezli birçok sanal bahis sitesinin Türkiye’de faaliyet göstermesine imkân sağladığı belirlenmişti. Örgütün elebaşısı olduğu öne sürülen Erkan Kork’a ait Göktuğ Multimedya Yayıncılık Anonim Şirketi bünyesinde yer alan Flash Haber TV isimli televizyon kanalına da bağlı bulunduğu şirketle beraber el konulmuştu.”
Yani...
Eğer “karalama” ve “suçlama” diye bir şey varsa bunu bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasına dayanarak Anadolu Ajansı yapmıyor mu?
Bakınız.
Lafı hiç dolandırmayacağım. Yaşadığımız, Ergenekon kumpaslarıyla birebir aynıdır. O dönemde hapisteki gerçek katiller, tecavüzcüler ya da örgüt liderleri özgürlüğe çıkış kapısını yalan itiraflarda bulmuştu.
Gün geldi, sondakika merdiven yapılan o suçlu tanıklar yine itirafçı oldu ve bu kez de kendilerini kullanan yargı mensuplarını şikâyet etti.
Demem o ki bugün gazetecileri susturmak için suç uyduran savcılar o tanıklara hiç güvenmesin.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları