Tek kişi mi öldürdü?
Barış Pehlivan; Öyle ya, var olan yasaların bile hakkıyla uygulanmadığı bir boşvermişlikte sürükleniyoruz. Hal böyleyken yargı paketi fetişizminden sıyrılıp o cerahati patlatmaya ne zaman sıra gelecek?
“Alt katta annemin çığlık sesleri, tahta, demir ve poşet sesleri geliyordu. Ayrıca kapının önünde birden fazla ayak sesi vardı. Biz korktuğumuz için kapıyı açmadık. Daha önceden amcamlar, ablamlara şiddet uyguladığı için kapının önünde onlar olabilir diye kapıyı açmadık. Aşağı katta babamın sesini duydum ama ne dediğini hatırlamıyorum. Babam sürekli anneme şiddet uygulardı ve ben bunlara şahit oldum. Babam ile birlikte amcalarımın da olabileceğini düşünüyorum.”
9 yaşındaki bir çocuk anlatıyordu bunları.
Tarih: 30 Nisan 2024.
Hivda Temel çalıştığı temizlik işine gitmek için sabah saat 6’da evinden çıktı. Ve hemen ardından boğularak öldürüldü. Cinayeti işleyenlerden biri, boşanmaya çalıştığı eşi Mehmet Temel’di. “Biri” diyorum çünkü...
Beşi o sırada evde olan altı çocukları vardı. Hem Hivda Temel hem de çocukları hem Mehmet Temel hem de failin ailesi tarafından düzenli olarak şiddete maruz kalıyordu. Zira oturdukları ev, boşanmaya çalıştığı eşine aitti ve ailesi de o evden pay almak istiyordu.
Bu süreçte cinayeti gerçekleştiren eşin kardes¸leri ve annesi de çocukları arayarak “Baban annenizi öldürecek, bu zamana kadar öldürmemesi bile hata” diye tehdit dahi ediyorlardı.
Ve maalesef uzaklaştırma kararından bir ay sonra, “Geliyorum” diyen cinayet gerçekleşti. Karısını öldürüp kolundaki saati, çantasındaki banka kartını bile çalan koca tutuklandı. Lakin şu soru yanıt bekliyordu:
Acaba Hivda Temel öldürülürken katil Mehmet Temel yalnız mıydı?
Zira çevredeki kamera kayıtlarından ve çocukların beyanlarından cinayet öncesine dair çarpıcı bir detay daha vardı. Buna göre amca yani Hakan Temel’in ve bir başka kişinin daha cinayet mahallinde bulunduğundan şüpheleniliyordu. Keza, amcalardan biri öldürülen kadının birikimlerini almak için kuyumcuya dahi gitmişti.
Gelin görün ki... Annesiz kalan çocukların avukatı Müjde Tozbey tüm şüpheleri ve delilleri ortaya koymasına rağmen, savcılık henüz kılını kıpırdatmıyordu. Başka cinayet faillerinin varlığına rağmen o çocukların tehlikede kalmasına göz yumuluyordu.
Bakınız...
Yukarıda okuduğunuz büyük bir cerahatın küçük bir izi sadece. Bu yılın ilk altı ayında bu topraklarda 205 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 117 kadının ölümü ise halen şüpheli. Öyle ya, var olan yasaların bile hakkıyla uygulanmadığı bir boşvermişlikte sürükleniyoruz. Hal böyleyken yargı paketi fetişizminden sıyrılıp o cerahati patlatmaya ne zaman sıra gelecek?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları