loading
close
SON DAKİKALAR

Annesinin son sütünü hatırlayamayan bebek

Barış Terkoğlu
Tarih: 31.03.2025
Kaynak: Barış Terkoğlu - Cumhuriyet

Barış Terkoğlu; Bayramın yalnız şeker, harçlık, hatır olduğunu sanıyorsan mezarlıklara bak. Orada bayramına el konulmuş insanlar göreceksin.

Büyüklere hatır soruldu. Küçüklere harçlık verildi. Bugün bayram. Ama unutma, bayramı senin gibi kutlayamayanlar var.

Esra 1999 doğumluydu. 4 çocuklu bir ailenin en büyük kızıydı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde okumuş, evde bakım hizmetleri bölümünü bitirmişti. Iğdır’da ailesiyle yaşıyordu.

2022 yılında, sosyal medyada, Ferdi Bağcı isimli jandarma uzman çavuş ile yazışmaya başladı. Zamanla aralarındaki sohbet gelişti. Ailesi durumu öğrendiğinde karşı çıktı. Ama Esra tutulmuştu bir kere.

Esra sonunda Ferdi’ye kaçtı. 2023 Ocak ayında, ailesinden uzakta, Ferdi ile nikâh kıydılar.

İki ailenin büyüklerinin devreye girmesiyle Esra ile ailesi barıştı. 2023 yılının nisan ayında düğün yapıldı.

Ocaktan nisana düğün için ne beklediler derseniz...

Bir cenazenin soğumasını ve soruşturmasını. Zira jandarma Çavuş Ferdi’nin silahıyla 2022’nin nisan ayında, görme engelli kardeşi, şüpheli bir şekilde intihar etmişti. Ferdi hakkında bu nedenle soruşturma açılmıştı. Düğün tarihi, ölümün birinci yılının dolması için beklendi.

UZAKLAŞTIRMA KARARI ALDIRDI

Evlenince sünger çekilir sanmayın. Ferdi kafasında sürekli aldatıldığını kuruyordu. Evin perdeleri hep kapalıydı. Mecaz değil gerçek, Esra kocası olmadan ekmek almaya bile gidemiyordu. Evliliğin ilk günlerinden itibaren dayak başlamıştı. Ferdi, Esra’nın ailesiyle bile görüşmesine karşı çıkıyordu.

Esra’yı bağlayan bir şey vardı. Ferdi’ye kaçtığı gibi hamile kalmıştı. 2023’ün ekim ayında çocuğu oldu. Ferdi’nin de değişmesini bekliyordu. Ama nafile. Dayak, hakaret devam etti.

Esra sonunda “Yeter” dedi. 2024 Temmuz ayında, 9 aylık bebeğiyle kaçıp ailesinin yanına geldi.

Ferdi’nin yanıtı, Esra’yı ve ailesini tehdit etmek oldu. Esra’nın babasıyla dün konuştuğumda, jandarmadan polise kadar her kuruma gidip durumu anlattıklarını, ancak hiçbir şey yapılmadığını söyledi. Ferdi, belinde devletin silahıyla Esra’nın ailesinin kapısına dayanırken Ferdi’nin tabur komutanı, babaya, “Ferdi ile Esra’yı barıştıralım” teklifinde bulunmuştu. Esra, Ferdi hakkında defalarca uzaklaştırma kararı aldırdı ama nafile!

Bu arada, her şeyi kıskanan Ferdi, başka hikâyelerin içindeydi. Esra, bir arkadaşının telefonuyla olan biteni öğrendi. Arayan arkadaşı, kendi kız kardeşi ile Ferdi’nin sevgili olduğunu söylüyordu. Esra işin peşine düştüğünde anlatılanların doğru olduğunu öğrendi. Dahası vardı. Kendisinin perde açamadığı eve, Ferdi başka kadınlarla girip çıkıyordu.

ŞEHİR ÇÖPLÜĞÜNDE CİNAYET

2024 yılının eylül ayında boşanma davası açtı. Ferdi, evlilik altınlarına el koymuştu. Vermem diyordu. Nafaka da vermeyeceğini söylüyordu. Bir gün boşanma konuşması için görüşmeye çağırdı. Ancak bu kandırmacaydı. Esra’nın telefonuna el koyup kendisine “altınlar bende” mesajı attı. “Artık istesen de altınlarının bende olduğunu kanıtlayamazsın” diyordu. O kadar ileri gidiyordu ki... “Çocuk benden değil” bile dedi, babalık davası açacağını söyledi.

Esra kesin kararlıydı. Boşanma avukatı tuttu. Ferdi’nin hayatında başkaları olduğunun delillerini topladı. O kanlı günden iki gün önce, Ferdi’nin hayatındaki kadının ailesine her şeyi anlattırmış, telefonuna da kaydetmişti.

O gün: 21 Kasım 2024.

Esra 13 aylık bebeğini son kez emzirdi. Kardeşine bırakıp boşanma avukatıyla görüşmeye gidecekti. Ferdi’nin onu takip ettiğini bilmiyordu. Evden çıktıktan sonra, Ferdi onu zorla arabaya bindirdi. Bu sırada yardım istemek için elini telefona attı ama Ferdi telefonuna el koydu. Önce arabanın içinde kan revan hale gelecek kadar dövdü. Issız bir yere, şehrin çöplüğünün olduğu bölgeye götürdü. Orada defalarca bıçaklayıp katletti. En önemli delil olan Esra’nın telefonunu da olay yerinde parçaladı.

Cinayetten sonra kendi söylediğine göre önce komutanlarını aradı. Sonra eve gitti. Banyo yaptı. Üstünü değiştirdi. Teslim oldu.

DEVLETİN KORUMADIĞI ESRA

Verdiği ifade bütün kadın katillerinin savunması gibiydi. Esra’nın kendisini eski erkek arkadaşı Ekrem ile aldattığını, Esra’nın taytında ıslaklık gördüğünü, Ekrem’in spermi olduğunu anladığını, cinnet geçirip öldürdüğünü söylüyordu. Esra’nın onu “Erkek misin sen”“Çocuk senden değil” gibi laflarla tahrik ettiğini anlatıyordu. Elbette niyeti belliydi. Ferdi, “haksız tahrik” indirimi alarak kolay yoldan kurtulmayı planlıyordu.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nin mücadelesini üstlendiği Esra'nın, davasında avukatlık yapan Tolgahan Şafak, cinayetin resmi tutanaklarını benimle paylaştı. Trabzon Adli Tıp Kurumu, Esra’nın cinsel organından sürüntü alıp inceledi. Erkek spermine rastlamadı. Ferdi’nin yalan söylediği kanıtlandı.

Bu kadar değil.

Savcılık eski erkek arkadaş Ekrem’in de ifadesini aldı. Ekrem, Esra ile ayrıldıktan sonra bir daha görüşmediklerini anlattı. Kısacası Ferdi’nin anlattığı her şey, bir kadın katilinin işlediği planlı cinayetten kurtulma hamleleriydi.

Sorsanız kadınların korunduğu anlatılıyor. Oysa “Mustafa Kemal’in askeriyiz” diyen genç teğmenlerin üniformasını çıkaranlar, jandarma Ferdi’nin belindeki silahı bile ısrarla almadı. Gencecik çocukları iki slogan yüzünden tutuklayanlar, Ferdi’nin bütün saldırganlıklarına kayıtsız kaldı. Sonunda olan Esra’ya, Ferdi’nin kim bilir neden öldüğü belli olmayan görme engelli kardeşine oldu. Sahi biz annesinin son sütünü bile hatırlayamayan 17 aylık bebeğe bugünün bayram olduğunu nasıl anlatacağız?

Bayramın yalnız şeker, harçlık, hatır olduğunu sanıyorsan mezarlıklara bak. Orada bayramına el konulmuş insanlar göreceksin.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları