‘Beni Erdoğan görevden’ aldı diyen CHP’li
Barış Terkoğlu; Özcan sonra siyasete girdi. 11 yıldır da CHP’nin ABD temsilciliğini yapıyor. Son cumhurbaşkanı seçiminde ise Kılıçdaroğlu’na buradan yüzde 85 oy çıktı.
Liderlik, milyonların fikrini tek başına giyinme sanatıdır.
Parti diyoruz. Bütündeki parçaları temsil ediyor. Aslında hayırlı. Organize olmuş partiler sayesinde, toplum birbirinden farklı görüşlerini yansıtabiliyor. Haliyle partilerin önemi anketlerden, istatistiklerden, hatta oylardan değil ilkelerden, ideolojilerden örgütlenmelerden geliyor. Çizgileri belirsizleşmiş partiler ise bazen iktidar bile olsalar kimliksizleşiyor ve çıkar grubuna dönüşüyor.
CHP lideri, geçen cuma, “Jest gördüysek fazlasını yapmışızdır” diyerek çok eleştirilen o konuşmasını yaptı. Bir yanında İlhan Uzgel, öbür yanında Namık Tan vardı. İkisinin de dünya görüşleri değişmediyse, başka cephelerden, bu fikirde olmadığını sanıyorum. Ama konumuz onlar değil. Fotoğraftaki bir eksik: CHP’nin ABD temsilcisi Yurter Özcan.
Özcan’ı uzun yıllardır tanıyorum. Kumpas davaları aleyhine, ABD’de, hem sokakta hem de salonlarda toplantılar örgütlemişti. 2013 yılının mart ayında, birine ben de katılmış, Beyaz Saray’ın karşısındaki bir salonda AKP-FETÖ ortaklığının Türkiye’yi götürdüğü yeri anlatmıştım.
Özcan sonra siyasete girdi. 11 yıldır da CHP’nin ABD temsilciliğini yapıyor. Son cumhurbaşkanı seçiminde ise Kılıçdaroğlu’na buradan yüzde 85 oy çıktı.
‘ÖZGÜR ÖZEL YANLIŞ YAPTI’
Arayıp kendisine neden o fotoğrafta olmadığını sordum: “Davet edilmedim. Ayrıca New York’ta yaşayan seçmenlerle herhangi bir program istenilmediği özellikle iletildi.”
Peki olsa ne değişirdi: “Muhakkak değişirdi, en azından düştüğü hatalara düşmezdi.”
Özgür Özel, Türkiye’ye dönerken gazetecilere, Özcan ile ilişkilerini kestiğini söyledi. Özcan’a sordum: “Bana resmi tebligat yapılmadı, herhangi bir bildirimde de bulunulmadı.”
İki isim geçen kasımdan beri görüşmüyordu. Özcan’ın anlattığına göre aralarında bir tartışma da yaşanmamıştı. Ancak belli ki fikri ayrılığı vardı. CHP Genel Merkezi de bunu doğruluyordu. Nitekim Özcan da konuşmamızın devamında açıkça gösterdi: “İddianameye dair açıklaması büyük yanlış. Çünkü davanın göbeğinde AKP hükümeti ve ona yakın insanların işgüzarlığı var. Hatta Erdoğan, iddianame ortaya çıkınca, normalde katılacağı yemeğe gitmedi. AKP’liler bile kendisini savunmazken Özel’in hükümeti cansiperane şekilde savunması oldukça garip.”
Özcan’a Özel’in “içeride muhalefet dışarıda birlik” konuşmasını hatırlattım. Özel, milli bir duruş nedeniyle böyle davranmış olamaz mıydı: “Olamaz. Zaten iddianameyi okumadığına eminim. Ayrıca rüşveti yurtiçi-yurtdışı, milli-gayri milli diye ayırma lüksümüz yok! Hukuksuzluk, usulsüzlük, rüşvet nerede yapılırsa yapılsın yanlıştır. Nitekim kamuoyundan gelen tepkilerden de gördük.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları