Belki Lahanalar Patladı...

Bekir Coşkun, ''İnsani yardım niye patlasın?''..

İki gün baktılar; patlayan araç gidiyor muydu, geliyor muydu?..

Belki gidiyor gibi yapıyordu, ama geliyordu...

Belki geliyor gibi yapıyordu, ama gidiyordu...

Belki de gidip gidip geliyordu...

*

Yayında sordular zaten bölge muhabirine:

“Arabanın önü hangi tarafaydı Hüseyin?..”

“Yan duruyordu” dedi...

*

Belanın nereden geldiği sorunu!..

Ölüler, yaralılar, kıyamet koparken hükümetin acil “Suriye tarafından geliyordu” açıklaması boşuna değil...

Çünkü “Türkiye’den giden” dese, o zaman “Bomba yüklü aracı Suriye’ye niye gönderiyordun?” diye soracak dünya...

“İnsani yardım” dese...

“İnsani yardım” niye patlasın?..

*

“O taraftan geliyordu” hadi diyelim...

O taraf?..

Arkadaşların desteklediği, beslediği; silah, top, havan, kurşun, bomba verdiği muhaliflerin (ÖSO) kontrolünde...

Kürsüye çıkarıp öptüğü adamların...

*

Sonuçta; Vietnam gibi, Yugoslavya gibi, Afganistan gibi oldu bizim oralar...

Günlük yaşam; ölüm, kan...

Kimin kim olduğu belli değil...

Kimliksiz, esrarengiz, silahlı insanlar dolanıyor çarşılarda... Zaman zaman kazara patlattıklarından anlıyoruz ki evlerde bomba imal ediliyor...

Eroin, esrar, hatta Suriye’den getirilmiş kadın ticareti...

Durmadan birbirini öldüren ajanlar...

Her an havaya uçurulan arabalar, evler...

İçinden çıkan kimliksiz, yabancı uyruklu cesetler...

Soyguncu teröristlerin Suriye şehirlerinden soyup yağmaladıkları malların satıldığı... On binlerce işsiz genç dururken, ucuz mültecilerin kaçak çalıştırıldığı... Korkmuş, sinmiş şehirler, kasabalar, beldeler...

Bir bataklık...

*

Suriye’yi kurtarayım derken, bizim Güneydoğu gitti...

İyi mi?..

*

Bakıyorlar şimdi; “insani yardım” derken bu bombayı kim patlattı?..

Belki patlayan lahanalardır...

*

Etme bulursun dünyasıdır aslında...

Ne demişti hani:

“Dakka dukka” mı ne?..