Tarih:
03.07.2014
Bilezikler
Bekir Coşkun; Nasıl bilezikmiş baba. Gıda şirketi oldu. Gemi filosu oldu. Villa oldu. Koyda yazlık oldu. Havuz oldu…
Fakir mahallede konuşma yaparken yaklaşıp “Annem gönderdi, dedi ki bizi unutmasın” diye iki bilezik veren şu küçük kız…*
Nasıl bilezikmiş baba…
Gıda şirketi oldu…
Gemi filosu oldu…
Villa oldu…
Koyda yazlık oldu…
Havuz oldu…
Bagajlarda taşıya taşıya bitiremediler, enişteyi çağırdılar kalanlarını götürsün diye, kamyoneti alıp geldi enişte…
*
Bunun “O kızın gözlerini unutamam” demesi doğrudur…
Ben de olsam unutmam…
İlk aşk gibidir ilk bilezik, sonra sünnet düğününde gelenler ise torbalara dolduruldu yüzlerine bakılmadan, yaz aşkı diyelim…
*
O küçük kız nerede mesela?..
Kaç yaşına geldi?…
Gelirleri arttı mı?..
Babası, abisi iş bulabildi mi?…
Bilezikleri gönderen anne o fakir semtten çıkabildi mi?..
Artık bir güzel evleri, arabaları var da, deposunu kolayca doldurabiliyorlar mı?..
*
“Küçük kızın gözlerini unutmadım” diyor ama, sanki gözler meşin koltuk gibi…
Bilezik koltuk oldu mesela…
Tam on iki senedir üzerinde oturuyor…
Şimdi köşk olacak bilezikler, Allah nasip ederse…
*
Peki…
Hangi gözler unutulmaz?…
Elinden bayrakları alınmak istenen, polisin çizmesi önünde yere yıkılmış o yaşlı bayrak satıcısının gözleri unutulur mu?…
Çocukluklarını hapishanelerin demir kapılarında babalarını görmeyi bekleyerek geçiren küçük kızların minik oğlanların gözleri…
Ali İsmail’in, Abdullah’ın, Ethem’in, Mehmet’in, Mustafa’nın, Ahmet’in…Berkin’in gözleri…
Biz de unutamayız…
*
Yoksul mahalledeki küçük kız bilezik getirdiyse unutmazsın tabii…
*
Yoksa aldın mı bilezikleri?..
Bekir Coşkun - Sözcü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları