Çarpılacaksınız!

Bekir Coşkun; Normalde orada simit sattırmazlar adama… Ama üstü cami oldu mu, altında ne yapsan gökten para yağacak demektir…

Genelde kaymakama gidip derler:
“Cemaat açıkta kalıyor, cami yok…”
Yani “Uçak düştü” deseler bu kadar etkili olmaz, kaymakam “Aman Allahım ben nasıl dayanırım?” diyerek fırlar…
*
Kaymakamın havalesi ile valiye giderler…
“Cemaat açıkta” derler…
Vali fırlar:
“Cemaat açıktaysa ben kendimi yakarım Hüseyin…”
*
Oradan belediye başkanına…
“Cemaat açıkta…”
Belediye başkanı “Başkan öle, başkan öle” diye dizlerine vurur…
*
Cami yeri aranır…
Eskiden boş bir alan bulunurdu, şimdi neresi olacağı belli:
En uygun yer parktır…
*
Caminin altı kesin çarşıdır…
Daha da açıkçası cami adı altında AVM yaparlar size…
Normalde orada simit sattırmazlar adama… Ama üstü cami oldu mu, altında ne yapsan gökten para yağacak demektir…
*
Parklara, koruluklara, yeşil alanlara cami yapma furyası duraksız sürüyor…
Tabii “cami” deyince korkusundan kimse karşı çıkamıyor…
*
Geçen hafta sıra Üsküdar Validebağ Korusu’na gelmişti…
Eski İstanbul’dan bir parça hatıra…
Küçük bir cennet…
Asla ellenemeyecek 1’inci derecede doğal SİT alanıydı… Önce 3’üncü derece SİT alanına indirdiler ki ellesinler… Arkasında imar palanlarında değişiklik yapıldı ve üzerine cami yapılmasına karar verildi…
O cennet gibi koru sökülüyor…
Altı çarşıdır…
*
İbadet yeri elbet yapılsın…
Ama din adına yağmadır bu…
Bin çeşit entrika ve hile ile çocukların oyun alanlarını, yorgun yaşlıların banklarını, bir avuç yeşili, bir çekim temiz havayı, insanların nefeslerini çalmak…
Günahtır…