loading
close
SON DAKİKALAR

'Cumhuriyet'i unuttu

Bekir Coşkun
Tarih: 01.11.2012

Yalçın Bayer yazıyor; ''Ben bir grup RTÜK çalışanı adına yazıyorum''...

BEN bir grup RTÜK çalışanı adına yazıyorum. Kurban ve Cumhuriyet bayramlarından sonra salı günü kuruma geldik. Önceki gün 13.30’da kurum içi bayramlaşma yapılacağı duyuruldu. Devlet kurumlarında bu türden bayramlaşmalar gelenektendir.

Konferans salonunda Başkanımız Sn. Davut Dursun Kurban Bayramı’nın anlamına ilişkin birkaç söz söyledi. Bu bayramda sadece hayattakilerle değil, mezarlıklarda ölenlerle de bayramlaşıldığını anlattı. Kendi annesinin mezarını ziyaret edince duygulandığından söz etti. Bunlara bir itirazımız yok.

Ama, bu bayramlaşmadan bir gün önce Cumhuriyet Bayramı’nı da kutladık. Cumhuriyet Bayramı ile ilgili manasız yasakları, yaşananları ve siyasi tartışmaları bir tarafa bırakıyoruz.

Ama bizler şunu biliyoruz; Kurban ve Ramazan bayramlarımızı barış ve kardeşlik ortamında, huzur içinde kutlayabiliyorsak, bunu vatanımızı emperyalistlerden kurtaran ve Cumhuriyetimizi kuran Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Yani, hepimiz bu Cumhuriyet’e borçluyuz.

Kendisini bu göreve layık gören Başbakanımız Tayyip Erdoğan, sokaklarını ‘Çifte Bayram’ sloganı ile afişlerle donattıysa; Başkanımız Davut Dursun’un da, Kurban Bayramımızı kutlayan bayramlaşma konuşmasında bir cümle ile olsun Cumhuriyet Bayramımızı da anmasını isterdik. Bu duyarsızlık bizi üzdü.

RTÜK, bu Cumhuriyet’in çağdaş bir kurumu. Dilerdik ki, bu güzide kurumumuzun başkanı da, oturduğu makamı, Cumhuriyet’e borçlu olduğunun bilincinde olduğunu bilip takdir edebilseydi. Ne acı ki, bunun böyle olduğu konusunda ciddi şüphelerimiz var. Aracılığınızla toplumun olanlardan haberdar olmasını düşünerek tuhaf duygular içinde bu satırları yazdık.

29 Ekim ‘Türk Baharı’

ABD’nin denetiminde Atatürk devrimlerini, cumhuriyeti, demokrasiyi ve hukuku kıra kıra yol alacağını zannedenlerin, ulusal bayramlarımızın coşkuyla kutlanmasını yasaklamak isteyenlerin, M. K. Atatürk’ü ve Türk bayrağını görünce bünyesi bozulup kontrolünü kaybedenlerin, bölücülerin ve numaralı liboşların ‘ileri demokrasi ve açılım kandırmacasını’ tarihin çöplüğüne atmıştır. 

Halkçı ve devrimci önderimiz Atatürk’ün en büyük emanetine sahip çıkan halkımızın gerçekleştirdiği cumhuriyet yürüyüşleri Türk ulusuna moral, umut ve özgüven aşılamıştır. Bir Afrika atasözü der ki: “Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir...” 

‘Türk Baharı’ başkalarınca kurgulanmış yalancı baharlara benzemez. Atatürk’ün izcileri demokratik ve laik cumhuriyete sahip çıkacak güce ve iradeye sahiptir. 
Uğur SETEN

İhbar ediyorum!

TABİİ şaka!.. Sadece bildirmek istedim... Cumhuriyet Bayramı kutlamaları vesilesiyle yeni öğrendiğim bir konu için (Şehirlerarası trafikte araçlarda ceset torbası bulunmaması önemli bir eksiklikmiş, yani şartmış) merak bu ya ben de bir soruşturayım istedim. Bayram dönüşü Ankara’dan hareket ettiğimiz otobüsün (Şirketin adı gerekmez) şoförüne mola verdiğimiz sırada sordum, “Ceset torbanız var mı?” diye... 

“Yok” deyince nedenini de “Yolcuların psikolojisini bozmak istemediğimiz için” şeklinde aldım. Merak bu ya, az ilerde duran bir başka yolcu otobüsünün kibar görünümlü şoförüne de aynı soruyu sorduğumda, otobüsün bagajına elindeki giysisini asmak üzereyken şöyle bir durakladı ve yüzünde samimi, içten bir gülümsemeyle bana, “Şaka mı ediyorsunuz?” diye sordu. 

Anladım ki gazeteleri henüz okumamış (Tabii yolda olduğu için) televizyonları da izlememiş, haberi yok, böyle yaşamsal bir konudan. Söyleyince de, sadece kafasını ilginç bir şekilde sallamakla yetindi..
Bu ciddi konunun aslını anlamayan, çözemeyen sonuçta ben oldum. Belki bir anlayan olur diye sizinle paylaşmak istedim.
Deniz BANOĞLU

Emekliler müjdeyi alamadı

BAYRAMDAN önce emeklilere müjde denildi, maaşları yatırılacak denildi.
Kendimden şüphe etmeye başladım, şu ana kadar, hesabıma baktım hiç hareket yok?
Gerçekten de ben yanlış mı duydum acaba?
Hatta son rakamı (...) olan şu gün, (...) bu olan şu gün dediklerini bile hatırlıyorum!
S.N.O.

AOÇ’nin sütünden yoğurt yaptınız mı

MHP milletvekili Lütfü Türkkan’ın sorusu üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AOÇ’nin tamamen organik olarak gelişmiş olduğuna ve tamamen doğal oluşumlardan meydana geldiğine ilişkin bakanlığında herhangi bir bilgi, belge bulunmadığını söylemiş.

ATATÜRK Orman Çiftliği organik mi, değil mi? Evet organiktir. Birçok markette ‘AOÇ’ logolu yani Atatürk Orman Çiftliği markalı süt satılmaktadır. Bizim hanım evde bu sütten yoğurt yapmaktadır. İddia ediyorum bu lezzette yoğurdu yıllardır yemedim. Bu nedenle yine iddia ediyorum: Atatürk Orman Çiftliği organiktir. Bence öteki motifler arkadan gelir.
Sayın Bayraktar’a duyurulur ve tavsiye edilir.
Faik KAPTAN

Sessiz kalınamaz

PROF. Dr. Gençay Gürsoy, Prof. Dr. Fatma Gök ve Aydın Engin, cezaevlerinde sürmekte olan açlık grevlerinde 51. gününe gelinmesi dolayısıyla “sessiz kalınmamasını” istediler. 

Türkiye’nin yine bir kâbusun eşiğine geldiği belirtilen açıklamada “Hükümeti Kurban Bayramı’ndan önce yayınladığımız 150 imzalı aydınlar deklarasyonu ile uyarmıştık. Şimdi bugün, bir kez daha bu talepleri duyurmak ve gecikmeden somut adımlar atılmasını sağlamak için imzacıların yanı sıra Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Zülfü Livaneli, Murathan Mungan, Prof. Dr. Özdemir Aktan ve Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu’nun da katılacağı Taksim Hill Otel’de 12.00’de bir açıklama yapacağız” deniliyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları