Ergenekon’un son savcısı kaçmadan…

Bekir Coşkun; 'Davanın savcısıyım' diyenin yakasına yapışıp hesap sorulmazsa, her yürek bir hücredir… O son savcı kaçmadan…

Öbür savcılar kaçtı…

*

Hukuk tarihinde savcıların kaçtığı ilk davadır…
Dünyanın en büyük hukuk rezaletidir…

*

Davanın asıl şimdi başlaması gerekir…
Çünkü; hiçbir zaman olmamış, olmayan delillerle, hayali bir örgüt yaratarak, dünyanın en büyük ordusu çökertildi…
Bu “dava” ile Atatürk devrimleri silindi…
Bu “dava” ile laiklik bitti…
Bu “dava” ile cumhuriyet gitti…
Bu “dava” ile ülkemiz en büyük tehdit gericiliğe teslim edildi…
Tüm bunlar gerçekleştiği, ihanet amacına ulaştığı için de “dava” kendiliğinden bitti…

*

Ama Türkiye’yi geri almak istiyorsanız, “Dava” yeniden başlamalı…

*

O davanın sonunda, hesap sorsunlar diye seçtiklerimiz; Mustafa Balbay, İlhan Cihaner, Dursun Çiçek, Mehmet Haberal, Sinan Aygün, Engin Alan…
Susup otururlarsa, hücrelerde ölmüş arkadaşlarının elleri yakalarında kalır…
Üzerlerinden bir ordu tarumar edilmiş ve itibarsızlaştırılmış; Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve silah arkadaşları, kuvvet komutanları, ordu komutanları, generaller, amiraller, subaylar…
Bunun hesabını sormazlarsa; bir ordunun yıkımındaki “vebal” yakalarına yapışır…

*

Birer “vatan haini” gibi hapishanelere kapatılmış rektörler, dekanlar, hocalar, profesörler, akademisyenler, hukuk adamları…
Uluslararası yargıya gidin, olmadı, parklarda kurun gıyabi mahkemelerinizi…
Bunun hesabı sorulmazsa; Ergenekon mağdurlarını bir an olsun yalnız bırakmayan, onlara güvenini ve inancını asla yitirmeyen milyonların umudu asıl şimdi kırılır…

*

Bu bir “dava” değildi…
TBMM Başkanı’nın “Laiklik anayasada olmamalı” demesi boşuna değil… Yüz yıldır özlemlerindeki din devletini kurmak isteyenlerin, Atatürk Türkiyesine kurdukları akıl almaz tuzaktı…
Bu tuzakla laik cumhuriyet bitti…
“Ergenekon yokmuş” yetmez…
“Dava bitti” olmaz…

*

“Davanın” savcıları kaçtı…
“Davanın savcısıyım” diyenin yakasına yapışıp hesap sorulmazsa, her yürek bir hücredir…
O son savcı kaçmadan…