Tarih:
24.11.2014
‘Gülen hareketi hızla küçülecek!’
Mustafa Mutlu; O günlerde bu saptamaya çoğumuzun gülüp geçtiğini hatırlarsak, yazarın bugünkü 'Fethullah Gülen hareketi hızla küçülecek' iddiasına en azından saygıyla yaklaşmak gerektiği açıktır!
“Küresel nitelikli, bütün diğer yerel ve küresel İslami hareketlerden farklı olarak eğitim ve devleti kuşatma stratejisine önem veren bu siyasal İslami hareketin, dört yıl boyunca yaptığı hamleler sonuç vermeyince, ağır bir yenilgi aldığı söylenebilir. Gülen hareketinin, içinde yer alan bazı güçlerin yanlış yönlendirmeleri sonucu bu noktaya geldiğini söylemek hiç doğru değildir.Çünkü bu hareketin tepeden tırnağa yaratıcısı liderin kontrolü ve yönlendirmesi dışında, kararların alıp uygulandığını düşünmek, gerçeklerle örtüşmez.
Böyle dini hareketlerin varlıklarını güçlü bir şekilde geliştirmeleri ve sürdürmeleri, tek merkezli ve lidere kesin inanmakla mümkündür. Yoksa hareket çoktan birkaç parçaya bölünürdü.
‘Peki, Cemaat nasıl evrilecek?’, ‘Gülen’den sonra ne olur?’ gibi hesaplara girmeyeceğim. Ama çeşitli ayrışmalar olsa bile, varlığını sürdüreceğini söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye’de cemaatlerin güçlerini aldıkları kaynaklar varlıklarını sürdürüyor. Ama Gülen hareketinin bu kadar büyümesinde temel etkenlerden birinin, hareketin üyelerinin çalışma, iş bulma, işe yerleştirme gibi önemli ölçüde maddi olanaklar sayesinde gerçekleştiğini ve bu durumun, harekete bağlılık ve inancı da önemli ölçüde ayakta tuttuğunu varsayarsak, maddi koşulların azalması sonucu bir küçülme kaçınılmazdır.
Şu aşamada, ‘Gülen karşıtı darbe’ hükmünü sürdürüyor. Tam tarihini bilemem, Gülen 1980’lerden önce başlattığı büyük hareketi 2014’e geldiğimizde bizzat kendisi küçültme devresine sokmuştur.”
***
Yukarıdaki satırlar, meslekte 40’ıncı yılında olan gazeteci büyüğüm Orhan Bursalı’ya ait...
İktidar-Cemaat savaşını büyüteç altına yatırdığı son kitabı “Çatışmanın Anatomisi”nde sadece bu savaşın nedenlerini sorgulamakla kalmıyor aynı zamanda Fethullah Gülen hareketinin büyük bir yenilgi aldığını ve bundan sonra hızla küçüleceğini de iddia ediyor.
Orhan Bursalı’nın bu saptaması çok önemli...
Çünkü 6 Haziran 2010’da, yani henüz iktidarla cemaat arasında dışa vuran hiçbir sorun yokken, “Gülen, AKP ile giderek yol ayrımına gelecektir. Kaderleri farklıdır ve herkes kendi kaderini çizmektedir” saptaması, ona ait...
O günlerde bu saptamaya çoğumuzun gülüp geçtiğini hatırlarsak, yazarın bugünkü “Fethullah Gülen hareketi hızla küçülecek” iddiasına en azından saygıyla yaklaşmak gerektiği açıktır!
***
Cemaat-iktidar kavgasını, “Şike Operasyonu”, “MİT Operasyonu”, “Dershane Kavgası” ve “Rüşvet-Yolsuzluk Operasyonu” başlıklı dört bölümde toplayan yazar, “kaynak” bir esere imza atmış...
Ancak her güzeldeki küçük kusurlar; bu kitapta da oldukça fazla... Yazım yanlışlarından söz ediyorum. Özellikle kitabın son bölümlerine doğru artan yanlışların, yeni baskılarda düzeltileceğine inanıyorum.
ÇATIŞMANIN ANATOMİSİ
Türü: Araştırma-inceleme
Yazan: Orhan Bursalı
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Baskı tarihi: 2014, Kasım
Sayfa sayısı: 337
Fiyatı: 23 lira.
Not: Yazar, sevdiğim, saydığım
bir meslek büyüğümdür.
GALATASARAY KARAKOLU’NDA DAYAKTAN DELİRTİLEN RESSAM!
Emekli olduktan sonra kitap yazmaya ağırlık verdi ve çok da uzun sayılmayacak bir zaman dilimine birbirinden önemli onlarca kitap sığdırdı...
Basın, edebiyat, plastik sanatlar ve siyaset tarihimize mal olan birçok ünlüyü, onun kaleminden “roman karakteri” olarak okuduk.
Bu çalışkan, üretken ve 91 yaşındaki “genç” yazar, aynı çağda yaşamaktan ve tanımış olmaktan onur duyduğum değerli ustam Hıfzı Topuz...
Hiç sektirmeden her yıla iki kitap sığdırıyor.
Son kitabı, yakın dostu ve resmimizin önemli isimlerinden Fikret Muallâ’nın yaşamını anlattığı “Paris’te Bir Türk Ressam...”
***
Fikret Muallâ, Cumhuriyet döneminin en önemli ressamlarından biri... Bir süre Ayvalık’ta resim öğretmenliği yaptı, sonra Paris’e yerleşti... Hayata da burada veda etti.
Çok sevdiği ülkesine dönmedi, dönemedi.
Bunu aklına bile getiremedi...
Çünkü 1937’de Galatasaray Karakolu’nda saatler boyu gördüğü işkence akli dengesini bozdu...
Hatta bu yüzden akıl hastanesine bile kaldırıldı...
Sonra bir daha da hiçbir zaman tam olarak iyileşemedi...
Kaçıp gittiği Paris’te hiç de istemediği halde “bohem”, daha doğrusu yoksul bir hayat sürmek zorunda kaldı.
***
Hıfzı Topuz, 1952 yılında genç bir gazeteci olarak Paris’te kendisiyle bir söyleşi sayesinde tanıştı ve ölümüne dek en yakın dostlarından biri oldu.
Hocamın bu kitabını da mutlaka okuyun...
Dünyanın herhangi bir ülkesinde, “dahi” ilan edilip el üzerinde tutulacak yeteneklerimizi, kendi ellerimizle nasıl harcadığımızı bir de bu gerçek yaşam öyküsünde görün!
PARİS’TE BİR TÜRK RESSAM
Türü: Yaşam öyküsü
Yazan: Hıfzı Topuz
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Baskı tarihi: 2014, Kasım
Sayfa sayısı: 159
Fiyatı: 15 lira.
Not: Yazar, hocamdır. İyi ki de öyle olmuştur!
Türü: Araştırma-inceleme
Yazan: Orhan Bursalı
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Baskı tarihi: 2014, Kasım
Sayfa sayısı: 337
Fiyatı: 23 lira.
Not: Yazar, sevdiğim, saydığım
bir meslek büyüğümdür.
GALATASARAY KARAKOLU’NDA DAYAKTAN DELİRTİLEN RESSAM!
Emekli olduktan sonra kitap yazmaya ağırlık verdi ve çok da uzun sayılmayacak bir zaman dilimine birbirinden önemli onlarca kitap sığdırdı...
Basın, edebiyat, plastik sanatlar ve siyaset tarihimize mal olan birçok ünlüyü, onun kaleminden “roman karakteri” olarak okuduk.
Bu çalışkan, üretken ve 91 yaşındaki “genç” yazar, aynı çağda yaşamaktan ve tanımış olmaktan onur duyduğum değerli ustam Hıfzı Topuz...
Hiç sektirmeden her yıla iki kitap sığdırıyor.
Son kitabı, yakın dostu ve resmimizin önemli isimlerinden Fikret Muallâ’nın yaşamını anlattığı “Paris’te Bir Türk Ressam...”
***
Fikret Muallâ, Cumhuriyet döneminin en önemli ressamlarından biri... Bir süre Ayvalık’ta resim öğretmenliği yaptı, sonra Paris’e yerleşti... Hayata da burada veda etti.
Çok sevdiği ülkesine dönmedi, dönemedi.
Bunu aklına bile getiremedi...
Çünkü 1937’de Galatasaray Karakolu’nda saatler boyu gördüğü işkence akli dengesini bozdu...
Hatta bu yüzden akıl hastanesine bile kaldırıldı...
Sonra bir daha da hiçbir zaman tam olarak iyileşemedi...
Kaçıp gittiği Paris’te hiç de istemediği halde “bohem”, daha doğrusu yoksul bir hayat sürmek zorunda kaldı.
***
Hıfzı Topuz, 1952 yılında genç bir gazeteci olarak Paris’te kendisiyle bir söyleşi sayesinde tanıştı ve ölümüne dek en yakın dostlarından biri oldu.
Hocamın bu kitabını da mutlaka okuyun...
Dünyanın herhangi bir ülkesinde, “dahi” ilan edilip el üzerinde tutulacak yeteneklerimizi, kendi ellerimizle nasıl harcadığımızı bir de bu gerçek yaşam öyküsünde görün!
PARİS’TE BİR TÜRK RESSAM
Türü: Yaşam öyküsü
Yazan: Hıfzı Topuz
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Baskı tarihi: 2014, Kasım
Sayfa sayısı: 159
Fiyatı: 15 lira.
Not: Yazar, hocamdır. İyi ki de öyle olmuştur!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları