loading
close
SON DAKİKALAR

Hayal İstanbul!

Bekir Coşkun
Tarih: 08.03.2015

Melih Aşık; Geçen seçimden önce olduğu gibi... Bu seçim öncesi de 'Çılgın Kanal muhabbeti gündemde. Yandaş basın 'Kanal inşaatı bu yıl başlayacak' havası yayıyor.

Geçen seçimden önce olduğu gibi... Bu seçim öncesi de “Çılgın Kanal” muhabbeti gündemde. Yandaş basın “Kanal inşaatı bu yıl başlayacak” havası yayıyor.
İnşaat bu yıl başlar mı? İstanbul kanalına para yatırılır mı?
Bu konuda yapılmış az sayıda incelemeden biri “Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi”nce hazırlanmış olup Mensur Akgün ve Sylvia Tiryaki imzalarını taşıyor.
Bu rapora göre... Boğaz’dan yılda yaklaşık 50 bin gemi geçiyor.
Türkiye Montrö Antlaşması uyarınca gemilerden geçiş ücreti almıyor.
Ancak “sağlık” denetimi, “fenerler” ve “kurtarma” hizmetleri’ için üç çeşit vergi ve rüsum alıyor ki bunların toplamı da 10.000 net tonluk bir ticaret gemisi için 5 bin doları geçmiyor.
Diyelim ki Boğaz’dan geçen tüm gemileri Kanal’a yönlendirdiniz.
Kanal’dan yılda geçen 50 bin gemiden alacağınız para yılda 250 milyon dolar eder ki, masrafları da çıkarınca kalan paranın Kanal İstanbul’un yatırımını karşılaması söz konusu olamaz.
Kaldı ki elinizde Boğaz’dan geçecek gemileri Kanal’a sevk etmek için bir mekanizma da yok. Ben Boğaz’dan geçeceğim diyen bir gemiyi engellemeyezsiniz. Trafiği yavaşlatmanıza bile izin verilmiyor.
Bir tek şans var. Montrö Antlaşması’nda var olan ancak 1983 yılında dış baskılar üzerine vazgeçtiğimiz altın - frank esasını uygulamak. Bu esasa göre gemi başına 5 bin doların 10 - 12 katı gelir elde etmeniz, o takdirde Kanal İstanbul’u finanse etmeniz mümkün.
Ancak Türkiye’nin politik gücü buna yetmiyor. Bugüne dek yetmedi. Altın - frank esası hep konuşuldu ama bir türlü uygulamaya geçilemedi...
Netice... Kanal’ın hayalden öte değeri yoktur...


Frank müthişti

Adam yoğun trafikte bir taksinin müşteri indirdiğini görmüş, hemen koşup atlamış.
Şoför: Aynı Frank gibisin, zamanlaman mükemmel, demiş...
Yolcu: Kim, anlamadım?
Şoför: Frank Feldman. O her yere tam zamanında yetişen bir adamdı.
Yolcu: Herkesin bazen şansı tutar bu konuda.
Şoför: Hayır hayır, Frank Feldman şansıyla değil yeteneğiyle hareket ederdi. Golf profesyoneliydi, bir opera baritonu gibi şarkı söyler bir Broadway sanatçısı gibi dans ederdi. Piyano çalışını duymalıydın, muhteşem bir adamdı.
Yolcu: Vauvvv, önemli biri yani!
Şoför: Frank her zaman trafikte en hızlı ilerleyen şeridi bulurdu. Benim gibi değil, ben hangi şeride girsem o şerit durur... Frank hayatında tek bir hata yapmamıştır. Kadınlara karşı mükemmeldi.
Yolcu: Mesela?
Şoför: Kadın haksız bile olsa bir kere bile cevap vermezdi. Giyimine de her zaman özen gösterirdi, ayakkabıları hep parlardı. Mükemmel bir insandı, hiç kimse onun seviyesine erişemez.
Yolcu: Muhteşem birine benziyor, nasıl tanıştın onunla?
Şoför: Frank’la aslında hiç tanışmadım. O ölmüş, ben onun kahrolası dul karısıyla evlendim...

KADIN

Soru: Gece yarısı ıssız bir sokakta tek başına yürüyen bir genç kızı nasıl korursunuz?
Cevap: Onu taciz etmeyerek...
Bu İtalyan fıkrası kadınların toplumda nasıl huzur bulacağını da anlatır...
Erkekler rahatsız etmezse...
Onları emanete almaya, korumaya, sahiplenmeye kalkışmazsa...
Asgari saygıyı gösterir...
Onların kendi başlarına hareket edecek güç ve kişiliğe sahip olduğunu anlar...
Özgürleştirirse...
Özetle erkekler adam olursa...
Kadın sorunları çözülür.
O takdirde Türkiye kadın cinayetlerinin, tacizlerin, baskıların, eziyetlerin ülkesi olmaktan kurtulur...
Dünya Kadınlar Günü’nde tüm kadınlara saygı ile...

Lojmanları satarken halka yakın olmak istediklerini sanmıştık...
Meğer onlar daha lüks mekanlarda yaşamak istermiş.
***
Abdullah Gül siyasete dönüyormuş!
Köşklerden, koltuklardan ayrılmak zordur zor...
Akif Kökçe

KUTLA

Haber belgesiyle birlikte “Özgürlükçü Sol” intenet sitesinden...
İstanbul
Avcılar ilçesi Müftülüğü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne
yazı yazarak “Çanakkale Şehitlerini Anma programı ilçemizde
18 Mart 2015 Çarşamba günü sabah namazını müteakip
Avcılar Merkez Camii’nde icra edilecektir” diyor.
Avcılar Milli Eğitim Müdürlüğü de bu bilgiyi okullara “bilgi ve gereği” kaydıyla talimat şeklinde gönderiyor.
Yani Avcılar’da Çanakkale savaşları ile ilgili anma, 18 Mart günü sabah namazını müteakip, Avcılar Merkez Camii’nde yapılacak. Okullar da gelen talimata uygun olarak, herhalde orada hazır bulunacak.
Eğitim giderek daha büyük ölçüde müftülüklere ve dinsel vakıflara teslim ediliyor. Onlar da akıllarına ne gelirse onu yapıyor...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları