Her yer imam hatip

Yalçın Bayer; Bugün artık öyle değil; Bakanlık velileri çocukları İmam Hatip’te okusun diye ‘kıskaç’ içine alıyor.

Liselere yerleştirme sistemi değiştirildi ya, veliler isyan halinde.
Bazı yerlerde veliler çocuklarını imam hatipte okutmak istemiyor.
Bu nedenle tercih sorunu ortaya çıkıyor.
Bakanlık velilerden ortaokul mezunu çocuklarına iki tercih hakkınız var diyor. Birinci tercihte 6 okul türünden 15 okulu tercih ediliyor.
Bu tercihleri kazanmama ihtimaline karşı B grubundan da tercihler yapılıyor.
Burada okul türleri seçiliyor; Anadolu, fen, sosyal bilimler, Anadolu imam hatip, meslek ve spor...
Bakanlık “Bu tercihleri ben yapacağım, yani evine en yakın boş kontenjanı olan yere yerleştireceğim” diyor.
Boş kontenjanlar ise genellikle imam hatipler ve meslek liseleri oluyor. Aslında Bakanlığın amacı imam hatipleri doldurmak. Artık imam hatipler, modern binalarda eğitim verirken, veliler özendirilmek isteniyor.
İstanbul’da her ilçede en az bir imam hatip var; dört olanı da var... Anadolu lisesinden fazla imam hatip olan ilçelerin sayısı giderek artıyor.
Bakanlık istediği uygulamayı bir şekilde dayatmak istiyor.
Yani dini eğitimi öne çıkarıyor. Eskiden öğrencinin puanı nereye yetiyorsa veya tercih ediyorsa, o okula gidiliyordu.
Bugün artık öyle değil; Bakanlık velileri çocukları İmam Hatip’te okusun diye ‘kıskaç’ içine alıyor.

PARAN VARSA ÖZELE GİT

Eyüp’te üç devlet okulu imam hatip lisesine dönüştürüldü; Bakanlık bu konudaki şikâyetleri ‘dikkate’ almıyor, velileri dinlemiyor bile...
En çok şikâyetin geldiği okulların başında Profilo Barış İlköğretim Okulu geliyor.
Bir kadın veli “900 kişinin okuduğu okulumuzda ‘etüt’ kaldırıldı; ‘kurs’ getirildi. Öğrenciler, tam gün eğitim alıyorlardı. Şimdi “sizin okulunuz sağlam değil, yenileyeceğiz” bahanesiyle yakındaki ‘Engelliler Okulu’na taşıdılar. Sınıflar kalabalık, sınıf yok; bahçe de yok.
“Sizin çocuklarınız burada eğitimini tamamlayacak, tadilat yapılan okula gidemeyeceksiniz dediler. Yani Şimdi bizim paramızla yenilenen Profile Barış İlköğretim Okulumuz şimdi imam hatip oluyor.
İtiraz yok, hak arama yok, konu velilerden saklanıyor.
Hasköy’deki Güner Akın Anadolu Sağlık Meslek Lisesi de; imam hatip lisesine çevrilmek isteniyor. Veliler, bu duruma bir anlam veremiyor. Çünkü okulun 500 metre ilerisinde yatakhanesi, spor salonu, yüzme havuzu olan bir İmam Hatip Lisesi zaten var. Türkiye Liseliler Birliği’nden bir öğrenci, 300 kişi ile oturma eylemi yaptıklarını ve 1500 imza topladıklarını söylüyor. Sorun bütün Türkiye’yi ilgilendiriyor.
İmam hatipleşme dayatılarak gerçekleştiriliyor; insanlar özel okullara yönlendiriliyor, tabii parası olana!...
Bu arada CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Bakan Avcı’ya, “Çankaya, Avni Akyol İlkokulu binasında önümüzdeki öğretim yılının başında İmam Hatip Ortaokulu’nun da açılacağı doğru mudur?” diye sordu.
Bir de Alpaslan Ortaokulu’nun imam hatip lisesine dönüştürülmeyeceğini o zamanki Bakan Ömer Dinçer söylemesine karşın, bu öğretim yılında dönüşeceği ortaya çıktı.

Baba var çakma, baba var adam

BABA vardır, tartışmasız tek haklıdır. Baba vardır, özür diler, adalet tanır.
Baba vardır, çukurdur. Baba vardır, gururdur.
Baba vardır, çakma kazık. Baba vardır, adam gibi adam.
Hafta sonu... Babalar günü.
Varlığımızın nedenini varlığına borçlu olduğumuz...
Gerçek babalara sonsuz şükranla sarılıp, ellerinden öpeceğiz.
Yine aynı gün... Başkanımız Ahmet Piriştina’nın aramızdan ayrılışının 10. yıldönümü. Bitmeyecek özlemle, sevgiyle, rahmetle anacağız. “Adam gibi adam” babamızı...
Erdal İZGİ-İZMİR

TC devleti ‘hassasiyet’ burcuna girdi...

Meclis ve muhalefet kontak kapattı

MUHALEFET Başbakan’la ilgili gensoruyu, soruşturma komisyonu önergesini daha sonra vermek üzere geri çekti.
TBMM’nin çalışma programı değişti, yargı paketi ile ilgili olarak, hafta sonu çalışma planlanmışken, önümüzdeki haftaya ertelendi.
Hükümet sözcüsü, gazete yöneticileri ile yaptığı kahvaltılı toplantıda, Musul’da, devlete kılıç çeken IŞİD ile ilgili sorulardan ziyade ”neredeyse” kahvaltılık lezzetlerle ilgilenelim der gibiydi!...
Anlaşılan, iktidarı ile muhalefeti ile herkes gündemini, Musul’daki ne olduğu bilinmeyen gelişmelere bağlamış görünüyor. Musul’da, silahlı başıbozuk takımı, hepsi hepsi (Irak ve Suriye dahil), 20 bin kişi civarında olduğu söyleniyor, neredeyse Türkiye’de hayatı durduracak. Bu neyin hassasiyeti ve bu kadar hassasiyet neden, vatandaşlarımızı kurtarma faaliyetleri sürerken, TBMM ve muhalefet neden kontak kapattı. Hassas bir dönemden geçiyoruz da, Polatlı’dan top sesleri gelirken Meclis çalışıyordu ve gündemi, devlet işleri idi, hem Kurtuluş Savaşı’nı yönetiyordu, hem de kendi gündemini görüşüyordu.
TBMM, kendi gündemine hâkimdir, gelenek budur. Emperyalist devletlerin işgali altındaki ülkede çalışan Meclis, başıbozukların terör eylemi karşısında neden gündemini değiştirir, uzman sorusudur ve dahi cevap gerektir.

Günün sözü

“Gemiyi yüzdüren de su, batıran da su.” (Çin Atasözü)
Dudaklarımızda koca Veysel’in muhteşem türküsü tutturmuşuz mırıldanıyoruz: “Gidiyoruz gündüz gece...” de başımızdaki bir türlü çıkaramadığımız Coni’nin çuvalı ile... Yılmaz ERGÜL


Mesaj panosu

-DEVLET yönetimi Bülent Ecevit’e Turan Güneş kararlılığı gerektirir. Kıbrıs 40 yıldır o kararlılık sonucunda özgürdür. Ali YAZICIOĞLU
-YÜZDE 98’i sermayedar işadamlarından oluşan TBMM’den işçiye, emekliye yönelik yasa mı bekliyorsunuz? Ali TEZEL
-CHP’nin Soma önergesini AKP reddetti, sonuç 301 ölü. MHP Musul Konsolosluğu kuşatıldı dedi, AKP ’Atma’ cevabını verdi; sonuç ortada. Halis GÜL

Yalçın Bayer - Hürriyet