Tarih:
18.09.2015
İki tür çocuk vardır: Gemilerini yüzdürenler ve bunun için ölenler!
Mustafa Mutlu; Son 2 ayda 118 şehit verdik. IŞİD’in, PKK’nın katlettiği sivillerle birlikte bu sayı 200’ü geçiyor.
Son 2 ayda 118 şehit verdik. IŞİD’in, PKK’nın katlettiği sivillerle birlikte bu sayı 200’ü geçiyor.Ölenlerin tamamı genç...
Bir başka ortak özellikleri daha var:
Tamamına yakını, yoksul ailelerin çocuğu...
Bunu nereden mi biliyorum?
Şehit haberlerinin gittiği ana-baba evlerinden!
Hepsi derme çatma yapılar... Çoğunun sıvası bile yok!
***
Peki; neden zengin ya da “kalburüstü” ailelerin çocukları hiç şehit düşmüyor?
AKP iktidarında onların önemli bir bölümü askerlik hizmetini “bankada” yapıyor da ondan!
Vezneye gidip parayı ödüyorlar ve tezkereyi alıyorlar.
Sakın küçümsemeyin; bu da en az kışlada ya da cephede askerlik yapmak kadar riskli...
Bankaya giderken karşıdan karşıya geçmiyor mu o çocuklar?
Allah korusun, ya araba çarparsa?
***
AKP döneminde bedelli hakkından yararlanamayan zengin çocuklarının tezkere aldıkları diğer bir kurum ise... Hastaneler.
En az 20 örnek verebilirim:
Bazı zengin ve kalburüstü ailelerin çocukları, bedelli hakkından yararlanamayınca, çareyi şişmanlamakta buluyor!
Evet; yanlış okumadınız:
Boyla kilo arasındaki farkı yükseltip askerlikten yırtıyorlar!
Diyelim ki boyları 1,70; hemen 120 kilo oluyorlar ve dert bitiyor!
Bunun için tek yaptıkları şey, ne bulurlarsa yemek...
Ki bu zaten onlar için çok da zor değil; ailece en iyi yaptıkları şey!
***
Bazı çocuklar ise “testislerindeki sorun” sayesinde alıyorlar çürük raporunu...
Geçenlerde okuduğum güzel bir aforizmada belirtildiği gibi, “Oysa, kimse onlardan askerde çocuk yapmalarını beklemiyor...”
Ama ne hikmetse hastalıkları sadece askerliğe gitmelerini engelliyor!
***
Dün Sözcü’de manşetti:
Tam 118 gencimizin şehit olduğu son 2 ayda, Bilal Erdoğan’ın amcası Mustafa ve eniştesi Ziya’yla kurduğu armatörlük şirketi BMZ, denize 2 gemi daha indirmiş...
Şirketin adı, Bilal’in, Mustafa’nın ve Ziya’nın baş harflerinin bir araya gelmesinden oluşuyor!
Denize yeni indirilen 2 gemiyle birlikte Bilal Erdoğan’ın gemilerinin sayısı 5’i bulmuş...
Dün deniz ticaret sektörünün en önde gelen isimlerine, son yıllarda bu kadar hızla büyüyen başka bir şirket daha olup olmadığını sordum ama nedense yanıt alamadım.
Sadece güldüler!
***
Düşünün son 2 aydır düzgün giden hiçbir şey yok...
Birileri ülkeyi iç savaşa götürmek için uğraşıyor, hükümet kurulamıyor, ekonomi çöküyor...
İyiye giden tek şey, Recep Tayyip Erdoğan’ın oğullarına ait şirketlerin yarattığı mucizeler...
***
Hani; Recep Tayyip Bey, her fırsatta ailelerden 3-5 çocuk yapmalarını istiyor ya...
Az bile söylüyor.
En az 10’ar çocuk yapmalı vatandaş dediğin...
Zenginler için zaten sayının bir önemi yok!
Yoksullara gelince... Onlar da çok çocuk yapmalı, askere göndermeli, şehit vermeli ki...
Birileri gemilerini rahatça yüzdürebilmeli!
156+126!
Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası Halil Ülvan isimli okurumuzda... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine göndermenizi bekliyorum.
***
“Sn. Eski Cumhurbaşkanı...
Ben 35 senedir bu ülkede gece gündüz çalıştım. Bu sürenin yarısını hem okuyup hem de çalışarak geçirdim. Kazandığım her kuruşun vergisini devlet benden çatır çatır aldı. Alması da gerekiyordu. İşte ben, bana düşen kısım kadar hakkımı dibine kadar size haram ediyorum.
Benim verdiğim vergi ile sizin masraflarınız karşılanıyor.
Yazımın başında belirtiğim gibi siz ESKİSİNİZ.
Sn. Ahmet Necdet Sezer gibi şahsi masrafınızın kuruşunu bile kendiniz ödüyorsanız, belge gösterin. Milli İrade böyle istiyor.”
GÜNÜN SORUSU
Samsun AKP Milletvekili Çiğdem Karaaslan’ın eşiyle birlikte kurduğu şirket son birkaç yılda devletten 90 ayrı proje almış... Hanımefendi artık AKP’nin Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı:
Sizce kurucusu olduğu şirket bundan sonra devletten kaç proje alır?
Türkiye Cumhuriyeti Bakanı eli kanlı teröristi ‘gerilla’ yaptı!
Seçim Hükümeti’nde Kalkınma Bakanı olarak görevlendirilen HDP’li Müslüm Doğan, gerçek demokrasinin kurulması için silahların bırakılması gerektiğini söylemiş... Demiş ki:
“Polisi, askeri, gerillası bizim için fark etmez, herkes silah bırakmalı...”
***
Ben bunların hepsine “PKK’lı” diyorum, “Birine PKK’lı demek benim dilimde hakarettir” diye ekliyorum da bırakın davayı, ağızlarını bile açmıyorlar ya; işte bu yüzden!
Çünkü adamlar; “bakan” da olsalar, kalben Türkiye Cumhuriyeti’ne değil terör örgütüne bağlı...
Öyle olmasa; bir bakan hiç terör örgütüyle devleti aynı kefeye koyup “İkisi de silahı bıraksın” der mi?
“Silah bırakmak” ya da “Teröre karşı elini tetikten çekmek”, bir devlet görevlisi için, o devlete ihanet değil midir?
Kaldı ki adam, teröriste “terörist” bile diyemiyor; PKK jargonu kullanıp “gerilla” diye söz ediyor!
Diyecek tek sözüm var:
Gerillalar götürsün hepinizi!
GÜNÜN İSYANI
Son seçimlerde 76 bin oy alan Demokrat Parti’nin piyasaya milyonlarca lira borcu varmış... Dün gazetelerde yer alan iddialara göre bu borç AKP’ye yakın işadamlarınca kapatılacak, parti de seçimlere girmeyip AKP’ye katılacakmış... İsyanım ortaya:
Paranızın hiçbir işe yaramayacağı günlerin yaklaştığını görmüyor musunuz?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları