loading
close
SON DAKİKALAR

İnsan artık gerçekten hayret edemiyor

Bekir Coşkun
Tarih: 19.05.2014

Mehveş Evin; Duyuyoruz zaten: Polis, esnafı tek tek dolaşıp ''Geziciler gelebilir. Camınızı çerçevenizi indirebilir, taş atabilir'' diye tembihlemiş.

SOMA - Cuma itibarıyla ilçe giriş-çıkışlarında ve madencilerin oturma eylemi yaptığı Savaştepe ile Kınık’ta jandarma, polis tutuyor. Araçlar durdurulup kimlik kontrolü yapılıyor. İnsanlar, “doğum yeri”ne ve geldiği yere göre, gerisin geriye yollanıyor. Kısacası, ilçe tecrit ediliyor.
Cumartesi, önlemler iyice sıkılaştı. Valilik, Soma’da “gösteri ve yürüyüş yasağı”nı ilan etti! Tüm bunlara gerekçesi neydi dersiniz? “Art niyetli yabancılar”ın ilçede taşkınlık yapmasından korkulması!
Sanki madende, İzmir, Manisa, Zonguldak, Hakkari gibi ülkenin dört yanından gelen insanlar can vermedi... Sanki insanların art niyeti, doğum yerlerinde yazılı... Sanki başka ilçe ve şehirlerde yaşayan insanların, bu acıyı paylaşıp dayanışma yapma hakkı yok!

Gezici gelebilir, dikkat!

Hani neredeyse kim Somalı, kim değil diye kafa tası ölçüsü alacaklar! İşin en berbat yanı, “yabancıya alerjik” bünyeleri kaşımak. Duyuyoruz zaten: Polis, esnafı tek tek dolaşıp “Geziciler gelebilir. Camınızı çerçevenizi indirebilir, taş atabilir” diye tembihlemiş.
Cumartesi günü, ÇHD avukatlarıyla birlikte bir grup avukat, öğretmen, mühendis, öğrenci, sanatçı yaka paça, dövülerek gözaltına alındı. Soma Devlet hastanesi’ne vardığımızda durum gülünçtü:
Acil kapısının önünde polis barikatı kurulmuş, gözaltına alınanlar o alanda volta atıyor, yakınlarıyla görüşüyor, hatta barikatı geçip tekrar dönüyordu!
Gözaltına alınan 36 kişi arasında, 30 yıldır Soma’da yaşayan öğretmen Ayşegül Ersoy var. “Yürüyüş yaptığınız için mi gözaltına alındınız?” diye sorunca, “Ne yürüyüşü? Kimse yürüyüş yapmadan gözaltına alındı. Çay içiyorduk. Eğitim-Sen’in önünde bir kalabalık, itiş kakış olunca oraya gittik. Polis, bir öğrencimi gözaltına almaya kalkınca araya girdim. Ters kelepçeyle gözaltına aldılar. Ne ironiktir! Beden öğretmeniyim, ders yaptığım salonda gözaltında tutuldum.”
Biri çalışan, diğeri lise öğrencisi iki kız annesi Oya Gökay, kızlarını yalnız bırakmamak için İzmir’den otobüse atlayıp gelmiş. Soma’da polisin kimlik sorduğunu, “Buralı değilsiniz” diye gözaltına alındığını anlattı.

Adalet komisyonu

ÇHD’liler, salıverildikten sonra bir toplantı yaptı. Kolu alçıda, kulağının arkası kesilmiş ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, kendilerine küfür edildiğini, boğazlarının sıkıldığını, tekmelendiklerini söyledi: “Ceza soruşturması için buradayız. Manisa Barosu ile, isteyen ailelere adli yardım yapılması için anlaştık. Tazminat davası için gelmedik. Bu cinayeti beş mühendise yıkmaya çalışıyorlar.”
Soma Madenleri’nde yakınlarını kaybeden ailelere, “Soma İçin Adalet Komisyonu”na başvuru çağrısı yapıldı.
Söz alan bir avukat, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindekilerin, delillerin karartılmaması için geldiğini kendisinin de gönüllü olarak bu çabaya katıldığını söyleyerek şöyle dedi: “Sanırım bu toplantıyı engellemek istediler. Muhtarlarla aileleri ziyaret edecek, haklarını anlatacaktık. Çalışma sabote edildi. Toplantılara muhtarlar katılmadı, dört tanesi bize kaymakamın telefon ettiğini, Feyzioğlu’nun bulunduğu yere gitmemelerini telkin ettiğini aktardı.”

Gündem değiştirme


Avukatların, işçi ailelerine destek olmak isteyen her kesimden insanın durup dururken gözaltına alınması ve bu muameleye tabi tutulması, insanın aklına şu soruyu getiriyor:
Acaba tüm bunlar, dikkatleri başka yerlere çekmek, zaman kazanmak için mi yapıldı? Ne de olsa dün maden kapatıldı, çalışmalara son verildi... Ve tıpkı ÇHD Başkanı’nın söylediği gibi, şirketin mühendisleri mahkemeye sevk edildi...
Ne ne ilgili bakanlıklar, müfettişler, müsteşarlar; ne de SOMA’nın üst yönetimi soruşturuldu. Bunun yerine, işçilerle dayanışanlar tekme tokat gözaltına alındı.
İnsan artık gerçekten hayret edemiyor...

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları