Tarih:
11.02.2012
Kim O?..
Bir felaketzede, muhtemelen evinden geri kalan bir eski tahta kapıyı sırtına almış götürüyordu...
Depremden bir süre sonra, aklımda kalan bir fotoğraf:
Bir felaketzede, muhtemelen evinden geri kalan bir eski tahta kapıyı sırtına almış götürüyordu...
Nereye?...
O da bilmiyordu belki...
*
Uzun zaman o afetzede adamı ve kapısını düşündüm... Düşündükçe yavaş yavaş kapı benim sırtıma geçti...
Sırtımda bir kapı ile dolanmaya başladım bir zaman...
*
Ben de kapımı kimseye vermezdim...
Çünkü duvarları kimse girmesin diye yaparlar, varsın yıkılsın...
Ama kapı girilsin diyedir...
Gelendir...
Beklemektir...
Kavuşmaktır...
Umuttur kapı...
*
En çok yalnız insanlar kapıların anlamını bilirler...
Yazı hocam, ustam Ahmet Nadir, İstanbul’da bir apartmanda yapayalnız yaşadığı yıllarda yazmıştı o şiirini:
“Kendi kapımı çalıp, merdiven altına saklandım kimi geceler
Komşular
Kimsesi yok demesinler...”
*
Duvarlar olmasa olmasın, alıp giderdim kapımı...
Boş arsada arada bir geçerdim içinden...
Belki arkasında oturur, belki de arada bir “Kim o?” derdim...
Ya da canım mı istemedi; hani evde yokmuşum gibi yapardım, boş arsadaki kapımın arkasında...
Ama bir hasret, bir özlem, bir umut varsa...
Durup durup seslenirdim:
“Kim o?..”
Kimse varsa da...
Yoksa da...
*
O adam...
Kapısını sırtına almış giden adam...
Aslında kapıyı değil, o kapıdan “gelecek” olanları kaybetmek istemiyordur belki...
Belki kapı olmazsa “gelmezler” diyordur...
Belki yitirmek istemediği kapının çalınışıdır...
Ya da açılışı...
Özlemini taşıyordur aslında sırtında...
Umuttur sırtındaki kapı...
*
Ben de olsam...
Kapımı kimseye vermezdim...
Çalsa da çalmasa da seslenirdim:
“Kim o?..”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları