Metin Akpınar’ın tost ekmeği…

Bekir Coşkun: O adamlar Müjdat Gezen, Metin Akpınar gibi sanatçılara asla ekranlarda iş vermediler… Tüm kanallar kapılarını kapattı… Televizyonlar selamlarını bile almadılar…

“Adliye koridorundaki banka oturmuş yargılamayı beklerken, Metin Akpınar'ın elinde ısırılmış ekmeği görünce ağladım…”
Ben de sevgili okur…

★

Metin Akpınar ile canım kardeşim Müjdat Gezen, en derin acıları gülümsemelere sarıp sarmalayıp anlattılar insanlara…
Büyükler dudaklarında acı tebessümlerle düşündüler…
Çocuklar güldü…
Onlar gözden kaybolduklarında, sözleri ve yüzleri insanların zihninden silinmedi, hatırladıkça hem gülümsediler, hem daha çok anladılar…
Çocuklar onları çok sevdi…
Büyükler asla unutmadılar…

★

Ama hiçbir sahne şu mahkeme koridorundaki gibi kalıcı olmayacak…
Asla unutulmayacak…
Dudaklarındaki tedirgin gülüş, gözlerindeki hüzün…
Yüreklerinden yüzlerine vurmuş, doğruları uğruna asılmayı bekleyen yiğit ve mağrur insanların ifadeleri…
Ve elinde ucundan ısırılmış tost ekmeği…

★

Hatırlarsınız; Kanal D'de Beyaz Show'a telefonla bağlanan bir genç kadın öğretmen “Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” demişti… Salondakiler alkışladılar… Bu sultanı çok kızdırdı… “Çocuklar ölmesin” demek bir anda suç olmuştu…
Kanal özür diledi…
Beyaz özür diledi…
Yönetmen özür diledi…
Yapımcı özür diledi…
Kameraman özür diledi…
Mikrofon özür diledi…
Anten direği özür diledi…
O adamlar Müjdat Gezen, Metin Akpınar gibi sanatçılara asla ekranlarda iş vermediler… Tüm kanallar kapılarını kapattı… Televizyonlar selamlarını bile almadılar… Yıllardır birer sakıncalı, birer yasaklıydı onlar…

★

Olsun…
Onlar yüreklerimizdeki sanatçılar…
Her biri moralimiz…
Gülüşümüz…
İşte; bu sahneyi asla unutmayacağız; Metin'in elinde ucundan ısırılmış tost ekmeği…
Ve milyonlarca insanın yanağında bu kez kahırdan gözyaşı damlaları…

★

Belki bardağı taşıran son damlalardır…
Taştı taşacak…