Tarih:
06.11.2014
‘Pamuk eller cebe’ devleti!
Mustafa Mutlu; Gelecek yıl vergi ve harçlara yapılacak zam oranı belli olmuş...
Gelecek yıl vergi ve harçlara yapılacak zam oranı belli olmuş...Hesaplamalara göre:
2015’te en düşük motorlu taşıtlar vergisi 591 lira...
Bir yıllık pasaport harcı 154 lira...
Kırmızı ışıkta geçmenin cezası da 189 lira olacakmış!
***
Cumhurbaşkanı geçenlerde açıkladı:
Suriye’den gelen 1,6 milyon mülteci için bugüne kadar 4,5 milyar dolar, yani bugünkü kurla aşağı yukarı 10 milyar lira harcamışız!
Buna 1 milyar 370 milyon liraya malolan “Kaçak Saray”ı...
Yine Erdoğan’ın kullanımı için yaklaşık 800 milyon liraya alınan yeni uçağı ekleyin... Ne eder?
12 milyar 170 milyon lira!
***
Dikkat edin; bu üç kalem gider de “Erdoğan’ın keyfi” için harcanan paradan oluşuyor!
Onun keyfinin ya da uyguladığı anlamsız iç ve dış politikaların faturası, vergi ve cezalardaki artış olarak bize çıkıyor!
Devletteki bu keyfi harcamalar o kadar fazla ki; iktidarlar yıllardır “açığı” olmayan bir bütçe yapamıyor...
Çünkü hiçbir vergi, kesilecek hiçbir ceza, açıkları kapatmaya yetmiyor...
***
Oysa... Bugünkü Cumhurbaşkanı’nın sık sık eleştirdiği, “Ne yaptılar ki?” diye küçümsediği Cumhuriyet’in kurucuları, o yoksul ülkeyi ayağa kaldırma mücadelesi sırasında bile “bütçe açığı vermemeye” özen gösterdi. Rakamlarla anlatayım:
Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılında devletin bütçesinde giderler toplamı 105 milyon lirayken, gelir 111,3 milyon lira olmuş... Yani bütçe, 5,4 milyon lira fazla vermiş...
1924’te gider 131,6, gelir 138,4...
1926’da gider 172,2, gelir 180,4...
1928’de gider 199, gelir 202,2...
1930’da gider 210,1, gelir 222...
1936’da gider 253,8, gelir 271,1...
1938’de gider 306,3, gelir 322,9...
1940’ta gider 538,7, gelir 550,2 milyon lira olmuş!
***
Gelelim bugüne:
Şimdilerde hazırlık çalışması süren 2015 bütçesinde öngörülen “açık” 21 milyar lira...
Yanlış anlamayın 21 milyon değil; tam 21 milyar lira!
Cumhuriyet’i kuranların, çok partili sisteme geçtiğimiz yıla kadar verdikleri toplam bütçe açığının on mislini, şimdikiler sadece “bir yıllık faiz” olarak ödüyor!
Yani... Tam 54 milyar lira!
***
Rakamlar ortada;
Cumhuriyet’i kuranların yönettiği devlet, fazladan bir kuruş harcamamaya özen göstermiş. Aldığı vergilerle halkı ezmemiş; ona hizmet etmiş...
Bugünkü devlete ise vergi, ceza, harç yetişmiyor! Her fırsatta, “Pamuk eller cebe” diyor!
Karşılığında ise sanayi tesisi yapmıyor, okul yapmıyor... Yaptığı yolun bile parasını alıyor... Peki bunca parayla ne yapıyor?
İmam ve polis ordusunu büyütüyor. Bir de tefecilere çalışıyor.
***
Ne diyor Cumhurbaşkanı?
“Ekonomimizi dünyanın en büyük ekonomileri arasına soktuk!”
Tabii, tabii!
‘SALAK KARDEŞ’E!
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun CHP’li üyesi Ali Öztunç odasında saldırıya uğramış... Bir RTÜK çalışanı Öztunç’un odasına girerek, “Atatürk’e sahip çıktığın kadar dine neden sahip çıkmıyorsun?” diye bağırmış ve dövmeye kalkışmış...
Ah benim salak kardeşim:
Atatürk senin benim gibi bir fani... Ülkemizin kurucusu, çok şey borçlu olduğumuz kahramanımız... Ona sahip çıkmazsak senin gibi dangalaklar, büstleriyle top oynamaya kalkışıyor; saygısızlık yapıyor!
Allah’ın ise çok şükür bu ülkede senin-benim sahip çıkmamıza ihtiyacı yok... Çünkü inanan, inanmayan herkes saygılı...
***
Gelelim sana “salak” deme nedenime:
Salaksın; çünkü bilmeden de olsa Atatürk ile Allah’ı bir tutarak büyük günah işliyorsun!
Bu salaklığı hiçbir Atatürkçü yapmaz ama... Sen yapıyorsun!
GÜNÜN SORUSU
Türk Patent Enstitüsü (TPE) “Kurdistan”, “Kurdish Patent Institute”, “Kurdishbank”, “Kürt Marka Patent”, “Cola Kurt” gibi birçok marka başvurusunu reddetmiş... Sorum size:
Birçok siyasetçiden daha dik duran TPE Başkanı’nı acaba Başbakan mı yapsak?
CUMHUR, HUBER’DEKİ İŞGAL İÇİN ARTIK DEVREYE GİR... (14)
Diyelim ki öğretmensiniz... Emekli oldunuz!
“Okulumu ve mesleğimi çok seviyorum. Bırakın da sınıflardan birinde öğretmen masasında oturmaya devam edeyim” diyebilir misiniz?
Deseniz bile birileri, “Hadi Hocam, işimiz gücümüz var, oyalama bizi” diyerek kapının önüne koymaz mı sizi?
***
Görünen o ki; bu kural cumhurbaşkanları için geçerli değil.
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ailesi, tam üç aydır Tarabya’daki Huber Köşkü’nü boşaltmadıkları gibi iki haftadır, “Neden boşaltmıyorsunuz?” diye sorduğum sorulara da yanıt vermiyor...
Köşk babalarından miras kalmış gibi, masraflarını da devlete ödeterek işgal etmeye devam ediyor.
Sevgili cumhur, senden büyük makam yok!
O yüzden önceki başkanını sana şikayet ediyorum:
Mektup mu yazarsın; e-posta mı atarsın, eline dövizini alıp protestoya mı gidersin; bilmem...
Tek bildiğim bu işgalin, kabak tadı vermeye başladığı!
GÜNÜN İSYANI
Mülkiyeti Emek İnşaat A.Ş.’de bulunan, Ankara’nın en önemli iki tiyatro sahnesi, Akün ve Şinasi sahneleri 10 gün önce, gizli şekilde 23 milyon liraya Karadenizli bir şirkete satılmış... İsyanım satış talimatını veren Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e:
Adını hiç iyi bir haberde duyamayacak mıyız?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları