Paranoyak mıyız?

Görünen tabloya bakalım:

1. Kürt siyasetçiler hala taleplerini tehdit yoluyla bildiriyorlar. Düzlükte konuşanların arkasında dağdaki terör liderleri vardır. Silahı ne zaman bırakacakları belli değildir... Taleplerinin ne olduğu ve nerede biteceği de...

2. Sonbahara kadar PKK ülkeden çekilecekti. Hala yüzde 80’i yurt içinde. Sözlerinde durmadıkları gibi aksine Güneydoğu’ya hakim oluyorlar.

3. Bugün özerklik, federasyon tipi bir modelden söz ediyorlar. Bu model 4 ülkede kurulduktan sonra sıra dört parçanın birleştirilmesine yani bağımsızlığa gelecek. Bunu da pek saklamıyorlar.

4. Enteller yazıyor: Kürdistan Kürtlerindir.. İyi... Diyelim ki Güneydoğu’yu vermeyi kabul ettik! Sınır nereden çekilecek? O tartışma da mutlaka yeni bir savaşa yol açacaktır.

5. Sürecin ipleri ABD’nin elindedir. ABD’nin bu bölgede ülkeleri bölerek zayıflatmayı, uzaktan kumandayla yönetmeyi hedeflediği örneklerle bellidir. (Bknz, Irak,Afganistan,Libya, Mısır,Suriye...)

Böyle bir tabloda rahatlamak fazla saflık olmaz mı?

RTÜK çok farklı!

RTÜK, Hatay’da ODTÜ’ye destek eylemleri sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’la ilgili haberleri “farklı görüşlere yer vermediği”, “Henüz kesinleşmemiş olayları haberleştirirken bu olaylara ilişkin iddiaların ‘iddia’ niteliğini belirtmediği”, “Resmi makamların açıklamalarına itibar etmediği” vb. gerekçelerle Ulusal Kanal’ı 11 bin 886 lira para cezasına çarptırdı.

Konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyan CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl, RTÜK’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a şu soruları sordu.

* Üst Kurul bugüne kadar hangi yayıncı kuruluşu farklı görüşlere yer vermediği gerekçesiyle cezalandırmıştır?

* Bir milletvekilinin açıklamalarından ötürü yayıncı kuruluşun cezalandırılması Anayasa’ya aykırı değil midir?

* Ne zamandan beri yayıncı kuruluşların resmi makamların ilk izlenimlerine dayanarak yaptıkları açıklamalara paralel yayın yapma yükümlülüğü bulunmaktadır?

Bilvesile biz de bir sorumuzu ekleyelim;

* Gerek Silivri davalarında gerekse Gezi olaylarında yargı kararı olmadan ve yargılama sonuçlanmadan insanları peşinen suçlu ilan eden yandaş televizyon kanallarından bir teki yukarıdaki gerekçelerden herhangi biriyle cezalandırılmış mıdır?

BOYKOT

Meclis’te garip bir durum oluştu... İki gündür AKP grubu Meclis’i adeta boykot ediyor... Çoğunluk sağlanamadığı için Meclis erkenden tatil ediliyor... Uzun zamandır böyle bir duruma ilk kez raslanıyor... Bu duruma henüz bir anlam verilemese de... Tahminler AKP’li milletvekillerinin Genel Başkan’ın Diyarbakır konuşmalarına veya dershanelerin kapatılmasına tepki gösterdiği yönünde... Tahminlerde ağırlık AKP grubunun cemaatle yapılan dershane kavgasına karşı tepki ortaya koyduğu yönünde... Eğer cemaatin AKP içinde böyle bir boykotu düzenleyecek gücü varsa... Elbet bu da üzerinde durulması gereken bir durum...

Ziraat Bankası gazetelere verdiği reklamda
“Öğretmen Melahat için Ziraat Bankası bir bankadan daha fazlası” diyor...
“Melahat öğretmen” oldu “Öğretmen Melahat”... Saygıdan saygısızlığa...
Gülhan Elmas

Eskişehir Garı’nda yolcular merdivenleri ellerindeki bavullarla inip çıkıyor! Asrın projesi Eskişehir Garı’nın “duran merdiven projesi”
Akif Kökçe

YAKUT

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, saklı gündemin bir maddesini daha açığa çıkardı:

“Kız ve erkek öğrencilerin aynı okullarda okutulması sakıncalıdır.”

Yakut bunun şahsi görüşü olduğunu açıklamasına rağmen... Belli ki konu iktidarın gündemindedir. Derin toplantılarda konuşulmaktadır.

Kız ve erkeklerin yurtları ayrıldı. Kaldıkları evlere baskınlar başladı.

İktidar şeriata doğru cesur adımlar atıyor.

Bazıları hâlâ bu uygulamaya; demokrasi, özgürlük, reform gibi adlar yakıştırarak görmemekte ısrarlı...

Bakalım eğitim sisteminin “Taliban” yetiştirmeye yöneldiğini halk ne zaman fark edecek?

Melih Aşık - Milliyet