Samsun’a doğru

Melih Aşık; Hiçbir Başbakan ve Cumhurbaşkanı mahkeme önüne çıkarılmayacak, ne demek?

Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında umumi manzara şudur...
Osmanlı 1. Dünya Savaşı’nda yenilmiş. Ordunun silahları ve cephanesi alınmış.
Millet yorgun ve fakir. İstanbul işgal altında.
Anadolu, İngiliz, Fransız ve İtalyanlar tarafından paylaşılmış.
Yunanlılar 4 gün önce İzmir’e çıkmış...
Padişah koltuğunu kurtarmaktan başka bir şey düşünecek halde değil.
Gazeteci Refi Cevat Ulunay, o günlerde Mustafa Kemal Paşa’yı Şişli’deki evinde ziyaret eden tek gazetecidir.
Gazeteye döndüğünde, arkadaşları ne konuştuklarını soruyor... Ulunay gülüyor:
“Şu sıralarda Anadolu’ya geçilir, orada teşkilat kurulur, milli mukavemet harekete geçirilirse Fransız’ı da, İngiliz’i de, İtalyan’ı da memleketten kovar, vatan istiklaline kavuşur, millet de esaretten kurtulurmuş. Bu adam deli değil, zırdeliymiş” diyor...
Yıllar sonra Sadi Borak, Ulunay’a yanıldığı için pişman olup olmadığını soruyor... Ulunay’ın yanıtı:
- Hayır, ben haklıydım, herkes benim gibi düşünüyordu, O günlerde öyle düşünen tek adam oydu...
? ? ?
Yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk’e kendini en yalnız ve çaresiz hissettiği dönemi soruyor... Atatürk’ün en çaresiz anları ne çatışmalar, ne savaşlardır. O en zor dönem olarak, işgal altındaki İstanbul’da kapı kapı dolaşarak insanları Milli Mücadele’ye ikna etmeye çalıştığı günleri anlatır. İşgal İstanbul’unda esaretten kurtulmak için başkaldırmaya niyetli o kadar az kişi vardır ki... Milli Mücadele işte bu şartlarda başlayacaktır...



Memleket hali

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Zaman gazetesinde “Seçime doğru” adı altında yapılan toplantıda Cemaat’i memnun eden görüşler öne sürüyor... Bir ara diyor ki:
“Türkiye’de şu anda tek parti devleti var. Bir dönem valiler CHP il başkanıydı. 1930’ların yapısı… Tek parti döneminde bir parça da olsa adalet vardı, şimdi o da yok. Şu andaki uygulamalar tek parti döneminden daha kötü”...
Kemal Bey’e o tek parti ile bu tek partinin farklarını kim anlatacak?
? ? ?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, savcılar tarafından durdurulan MİT TIR’larının Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) yardım götürdüğünü söyledi.
Başbakan Davutoğlu ise TIR’ların Türkmenlere yardım götürdüğünü söylemişti.
Gelecekte o yardımın El Nusra veya IŞID’ın eline geçtiğini de öğrenirsek şaşırmayalım.

MURSİ

Mısır’da Mursi’nin idama mahkûm edilmesi onaylanır bir karar değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu bu karar kadar Hürriyet’in “Mısır’da yüzde 52 oyla seçilen Mursi’ye idam” başlığına takıldılar. Bu başlığın aynı oyla seçilen Erdoğan’a gönderme olduğu görüşündeydiler...
Başbakan Davutoğlu’nun tepkisi anlaşılır ama şu sözleri garipti:
“Bilsinler ki, bu topraklarda hiçbir Cumhurbaşkanı
ve Başbakan muhakeme edilemeyecek, mahkeme önüne
çıkarılamayacak.”
Hiçbir Başbakan ve Cumhurbaşkanı mahkeme önüne çıkarılmayacak, ne demek?
İktidardan hiç inmeyeceklerini mi ima ediyor? Bu arada bizden bir teselli...
Mursi yüzde
51.7 oyla seçildi.. Erdoğan ise yüzde 51.8 oyla... Arada fark var!

Suriye helikopteri sınır ihlali yaptığı için düşürülmüş!
Sınır ihlali yapan Yunan uçakları niye düşürülmüyor?
Hıristiyan olduğu için mi?
Akif Kökçe

MADEN

Soma’da Başbakanlık Müsteşarı Yusuf Yerkel tarafından tekmelenen Erdal Kocabıyık hakkında para cezasının ardından bir de 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İzan, insaf ve merhametleri bu düzeyde olanların madencinin iş güvenliği için önlem almamasına... Ve...
301 madenciyi yerin altına gömüp 432 çocuğu yetim bırakmalarına şaşırmalı mı?

SANCAK

Yandaş medya patronu Ethem Sancak diyor ki:
“Erdoğan için anam, babam, eşim, çocuklarım feda olsun.”
Gazeteci Müyesser Yıldız soruyor:
“Bu kurban listesinde kendisi niye yok?”

Melih Aşık - Milliyet