Tarih:
14.09.2014
Serçenin hikayesi
Bekir Coşkun; Uykusuz uzun gecelerde, güneşin birazdan doğacağını o haber verir…
Uykusuz uzun gecelerde, güneşin birazdan doğacağını o haber verir…Çatının saçağından duyurur…
“Cik…”
Gün ağarıyordur…
*
Benim arkadaşım…
Yıllardır tanıyorum onu…
Kaç yıl önce onunla “Serçe” başlıklı öykümüz televizyonların haber bültenlerine konu olmuştu… Sevgili Defne Samyeli haberlerde “Serçe”yi okurken ağlamıştı…
İkimize de…
Uğur Dündar, Reha Muhtar, öykümüzü haber bültenlerine koymuşlardı…
*
Yaralanmış uçamayan yavru serçeyi eve aldığımızda bizim verdiğimiz yiyecekleri yememişti…
Annesinin vermesini bekledi…
Durmadan çağırdı annesini…
Anne camın önünden hiç ayrılmıyordu… Camları açtığımızda, çok korktuğu halde evin içine kadar girerek ağzı ile getirdiği ekmek kırıntıları ile bebeğini beslemeye başladı…
Biz artık ekmek kırıntılarını küçük serçenin önüne değil, dışarı atıyorduk, annesi alıp veriyordu bebeğine…
Öyle istiyordu küçük serçe:
Annesinin elinden…
*
Bize bütün anneleri anlatıyorlardı aslında…
Böyle sürüp gitti…
Küçük serçe anlamıyordu ama, ben durmadan yazıyordum:
“Onu sevmek istiyorum, ama benim kocaman ellerim var…”
*
Ayın yeryüzünü aydınlattığı bir gece, minik serçe annesizliğe fazla dayanamadı… O gece sabaha karşı yine ağlayarak yazıyordum yazımı:
“Gökyüzünde ay vardı…”
*
Bu çirkinleşen şehirlerde, beton binalar arasında uçan bir serçe gördüğümde aklıma küçük arkadaşım gelir…
Bu aynalı binalar…
Bu demir yığınları…
Bütün yeşilleri çaldılar…
Martıları, sülünleri, keklikleri, kırlangıçları, kumruları kovdular…
Hırsız asla durmuyor, ağaçlık, yeşil alan, koruluk, orman…
Gökyüzü dahi çalındı, eh görebilirsen bakarsın, çelik ve beton binaların arasından…
*
Çok günahkarsın…
Bu dünyayı kandırsan bile, dilinden düşürmediğin kutsal kitaba inanmalısın…
Diyor ki orada:
“Serçe, öbür dünyada soracak sana:
Yuvamı niçin yıktın?..”
Bekir Coşkun - Sözcü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları