Yeni çocuklar lazım

Bekir Coşkun; Ayakkabılar her gün gidiyor da, gidemeyen çocuklardı, bir gün ikisi, ertesi gün ikisi.

Türkiye’yi en iyi anlatan haberdi; dört kardeşin iki çift ayakkabısı vardı… Onun için okula sırayla, ikişer ikişer gidiyorlardı… Ayakkabılar her gün gidiyor da, gidemeyen çocuklardı, bir gün ikisi, ertesi gün ikisi… * Aynı gün: Başbakan “çocuk başına verecekleri rüşşveti” açıkladı… Birincisine; 300 TL… İkincisine; 400… Üçüncüsüne; 600… Dört çocuğa iki ayakkabı almak da sizden… * Eskiden çocukların doğum tarihi yerine “Erik zamanı doğdu”, “Lahana zamanı”, “Karpuz çıktığında” gibi bostan takvimi kullanırdı büyükler… Çünkü Osmanlı’nın kullandığı Hicri Takvim’e bağlasan, bir yazın doğmuş olacak çocuk, bir kışın… Yeni Türkiye’de çocuk başına “hediye” başlayınca değişti: “Şu küçük; çeyrek altın ile doğdu…” “Ortanca; üçlü kanepe…” “Oğlan; soba…” “Kız; nohut gıda paketi…” “Ya şu ufaklık?..” “Tam bu kadar çocuk yeter derken yani, portmanto dolabı verdilerdi…” “Adı ne?..” “Hediye…” * Düşün Hediye: Bir zihniyet, olanlara üst baş, eğitim, konut, yol, hastane, iş, adam gibi bir ücret, insan gibi bir yaşam veremediği halde, niçin ısrarla yeni çocuklar ister?.. * Çünkü ona “birey” değil, “ümmet” lazım… Başı okşanmamış… Sevilme sırası hiçbir zaman gelmemiş… Eğitilmemiş… Özensiz… Ezik… “Adam gibi bir ülkede yaşıyorsam, çocuk doğurmak için niye 300 liraya muhtacım?” diye sormayan… 300 lira için çocuk doğuracak çocuklar lazım… * Gerici ideoloji, gelişmemiş böyle kalabalıklardan alır gücünü… Sualsiz… Sorgusuz… İlkelliğin iktidarı sürsün diye, gerektiğinde ölecek ve öldürecek… Yeni çocuklar… Bekir Coşkun - Sözcü