loading
close
SON DAKİKALAR

Zırhlı araçtan Dolmabahçe’ye

Bekir Coşkun
Tarih: 06.04.2013

Mehveş Evin, ''KESK’ten toplam 22 sendikacı, tam dokuz aydır hapishanede''.

Lami Özgen, Akil İnsanlar heyetinde yer alan belki de en şaşırtıcı isim. Zira KESK Genel Başkanı, aynı zamanda KCK üyesi olmakla suçlanıp yargılanan binlerce düşünce suçlusundan biri.

28 Ağustos 2012 sabahı, Silvan yolunda arabasını zırhlı araçların durdurmasıyla alıkonulan Özgen, bu muameleyi “tipik bir OHAL uygulaması, çünkü keyfi ve hukuksuzdu” sözleriyle değerlendiriyor. Çünkü nerede kaldığı, nereye gittiği zaten biliniyordu!

KESK Başkanı ile birlikte altı kişi, serbest bırakılıyor. Ancak KESK’ten toplam 22 sendikacı, tam dokuz aydır hapishanede.

Telefonda Lami Bey’e soruyorum: “Peki onlar başka bir şeyle mi suçlanıyordu? Neden içerdeler?”

“İçeridekilerle dışarıdakilere yönelik suçlamalar aynı. İfademde de savcıya sordum bunu. Tutuklular bırakılsın, ben gireyim... Ama öyle olmadı” cevabını veriyor.

Aylarca dinlediler

KESK üye ve yöneticilerinin “KCK üyesi olmak”la suçlanmalarının temeli, kendi toplantı salonlarında yaptıkları konuşmaların yasadışı dinlenmesine dayandırılıyor. 1144 sayfalık iddianame de bu konuşmalardan oluşuyor.

“İllegal bir şey yapmadık. Kamera ve dinleme cihazı yerleştirip aylarca dinlemişler bizi. Yıllardır her zeminde ifade ettiğimiz, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki şeylere dayandırıldı iddianame. Vahim bir durum. Dinliyor, izliyor, suçlu yaratmaya çalışıyorlar” diyor Lami Özgen.

Bir örnek vermesini rica ediyorum, neymiş suça neden olan cümleleri? “Kürt özgürlük hareketi demişim. Evet dedim, yine ve her zeminde derim!”

Lami Bey, arkadaşlarının haksız yere tutuklu kaldıklarının altını çiziyor. Hayatları boyunca hiçbir şiddet eylemine karışmamış emekçilerin terör eylemcisi olarak yansıtılması ise en hafifinden “önyargılı” olarak değerlendirilebilir.

Bakan’dan telefon

KESK Başkanı, her yerde artık açıkça dile getirilen düşünceler nedeniyle yargılanırken, bir yandan Akil İnsanlar heyetine seçildi. “Sürpriz olmadı mı?” diye sorunca şöyle diyor:

“Oldu tabii. Pazar günü Bakan Atalay arayınca şaşırdığımı söyledim. O da ‘niye şaşırıyorsunuz?’ dedi. Birincisi, herkesin bildiği muhalif bir duruşum var. İkincisi, yargılanmam devam ediyor...”

Atalay bunun üzerine “Çağırmak istediğimiz insanların geçmişini biliyoruz. Bunu bilerek çağırma ihtiyacını duyuyoruz” cevabını veriyor.

Özgen, süreçle ilgili ümidini koruyor: “Toplantıda da açıkça belirttim, bu heyet eksik. Diğer katılanların da düşünce ve beklentilerini açıkça ifade etmeleri, sonraki sürecin yürüyebilmesi açısından önemliydi. Sonuçta heyetin verimli olup olmayacağı yolda belli olacak.”

Özgen ile birlikte toplam 72 KESK üyesi ve yöneticisinin yargılandığı davanın ilk duruşması, 10 Nisan Çarşamba, Ankara’da...

AKİL LİSTEYE 5 ELEŞTİRİ

Akil İnsanlar listesinde pek çok değerli isim olduğu tartışılmaz. Umarız yolları açık olur. Lakin...

1- Liste, yüzde 19’luk kadın oranıyla kadın temsili ve katılımı açısından, eksik... Etkin kadın örgütlerinin temsilcileri dahil edilmemiş.

2- Sivil toplum örgütü temsilcilerinden yüzde 19’luk bir oran, ne yazık ki yetersiz. Maksat çözüm sürecini anlatmaksa, en çok yararlanılacak kesim STK’lardır.

3- Akil İnsanlar’ın neredeyse yarısı (%42.8’i), gazeteci ve yazarlardan oluşuyor. Toplam 20 gazeteci, yedi akademisyen-köşe yazarı var. Cengiz Çandar, Hasan Cemal gibi “meseleye dair birikimi bulunan” isimlerin liste dışı kalması manidar.

4- Bazı gazetelerden dörder isim çağrılmış: Taraf, Yeni Şafak, Akit’ten dörder, Star’dan üç gazeteci ve yönetici seçilmiş. Hükümetin geniş kitleleri dahil etmesi açısından eksik, ama şaşırmıyoruz.

5- Yakın tarihi nefret söylemi örnekleriyle dolu Akit gazetesinin yönetici ve yazarlarının “barış misyonu” için seçilmesi, acaba ironi olabilir mi?

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları