Can Ataklı; Eylül 2003 emekli oldum. Aylık bağlama oranları hesap yöntemi değiştirildi Emekli maaşım: 325 TL olarak bağlandı. Önceki hesap yöntemi ile hesaplansaydı daha yüksek olacaktı. Neyse..
ŞAŞIRDIM
Tamamen tesadüf sonucu “satılık TOGG” ilanı gördüm.
Fiyatı kaçaymış diye baktım önce.
1 milyon 550 bin lira yazıyordu.
Bunun üzerine merak edip “Başka satan var mı, fiyatlar ne durumda” diye merak edip “sahibinden.com” sitesine girdim.
Bir de ne göreyim, 100’e yakın satış ilanı var.
Fiyatlar 1 milyon 350 bin lira 1 milyon 650 bin lira arasında.
Satış ilanlarında “menzil” belirtildiğine göre demek ki uzun menzilli olanlar daha pahalı.
TOGG çıkalı daha çok olmadı, şu anda kullanılan en eski araç bir yıllık.
Üstelik henüz on binlerce araç trafikte değil.
Ama buna rağmen çok sayıda TOGG sahibi aracını satışa çıkarmış.
Acaba bunlar ihtiyaçtan dolayı mı satılıyor, bilemiyorum.
Ama bu ihtimal pek akla yakın değil.
Çünkü bu araçlar çıktığında yoğun bir kuyruk oluştu, Erdoğan araca sahip olmak isteyenler arasında çekiliş yapılacağını söyledi, 20 bin kişiye kurada otomobil çıktı.
Yani alıcılar bu araçları bilerek, isteyerek ve paraları olduğu için satın aldı.
Yani “Alayım, sonra kârıyla satarım” diyenlerin oranı yüksek değildir.
O halde TOGG sahiplerinde büyük ihtimalle hayal kırıklığı var.
O zaman aklıma geldi, “Şikayetim var sitesinde TOGG’la ilgili şikayet var mı?” diye baktım.
Daha da şaşırdım.
Çünkü burada TOGG otomobilleri ile ilgili sayısız şikayet var.
Ben baktığımda sitede 330 şikayet vardı.
Bunların çoğu şarj ile ilgili, kullanıcılar şarjın belirtilen menzillerden çok daha önce bittiğinden yakınıyor.
Diğer ağırlıklı şikayet ise otomobilin kendiliğinden kasılıp kalması ve çalışmaması.
Bu nedenle her seferinde yetkili kurumu arayıp otomobilin yeniden çalıştırılmasını isteyenlerin şikayetleri sıralanmış sitede.
Bir başka şikayet konusu ise internet üzerinden yatırılan MTV’lerin görünmemesi ve bu vergilerin yeniden talep edilmesi.
Şarj konusunda servislerin yüksek fiyat talep etmesi de belli ki kullanıcıları biraz bezdirmiş.
Elbette yeni bir otomobil, bazı aksaklıkların çıkması çok doğal.
Ancak bu tür sorunların halledilmemesi, bu otomobilin daha fazla sayıda piyasaya çıkmasından sonra çok ciddi sorunlara yol açacaktır.
Bu arada yeri gelmişken dikkatimi çeken bir başka noktayı da yazmak istiyorum.
Genel seçim öncesi TOGG üzerinden propaganda yapmaya çok meraklı bakanlar, kimi bürokratlar ve siyasiler her nasılsa kendilerine birer TOGG almışlardı.
Bu otomobillerle poz vermek çok yaygındı o dönemde.
Ama şimdi aynı isimleri TOGG’da göremiyoruz.
Niye acaba?
Şarj ettirmek zor mu geliyor acaba?
Yoksa bir hevesti geçti gitti mi?
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Doğum yerim Diyarbakır ama nüfus kaydım Balıkesir’de.
Babamın babası Balıkesir’de oturduğu için kaydımız da orada yapılmış.
İlkokulu da burada okudum.
Bu nedenle Balıkesir’e ayrı bir ilgim ve sevgim oldu hep.
Geçenlerde Ankara Balıkesirliler Derneği’nden bir mesaj aldım.
Öğrencilerin bir tost bile alamadığını anlatmıştım TV’de, bunun üzerine göndermişler bu mesajı, tabii benim Balıkesir’le bağlantımı da biliyorlar.
Ankara Balıkesirliler Derneği dernek kafeteryası Ankara’da okuyan Balıkesirli öğrencilere bedava kahvaltı, çay, tost hizmeti sunuyormuş.
Şöyle notlar yazmışlar;
Çay, kahve her zaman mevcut.
Tostlarını kendileri okul çıkışı, hafta sonu uğrayıp yaparlar, malzemeler hep hazırdır.
Hemen her hafta sonu dernekte öğrenciler kahvaltı yaparlar. Malzemeler her zaman bizden.
Çoğu zaman yönetim kurulu üyeleri, eşlerine evde yaptırdıkları ev yapımı nefis ürünler getiririz.
Kek, pasta, börek, yaprak sarması, Rus salatası, tatlı.
Ekonomik döngüyü yerli malı ve ev yapımı ağırlıklı yürütebilmek ana rotamız.
Hem de öğrenciler bir araya geliyorlar, günümüzde azalan dostluk, arkadaşlık, sohbet gelişiyor
Dernekte cep telefonu yasaktır.
Kapatırlar veya sessize alırlar.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Geçenlerde THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’nin Twitter hesabından yaptığı bir açıklamayı okudum.
Şöyle diyor Bilal Ekşi; ‘’Az da olsalar ‘kural dışı’ yolcularımız hem bizi üzüyor hem kendileri üzülüyor. Kurallara aykırı davranan 332 yolcumuz süreli olarak uçuşa kabulden men edildi, maalesef. Ayrıca suç işleyenler hakkında dava açıldı. Lütfen hepimizin güvenliği için uçuş kurallarına uyalım.’’
THY sitesinden bu 332 yolcunun nasıl bir “kural ihlali” yaptıklarına dair bilgi aradım.
Ama yok.
Bir daha uçaklara alınmayacak olan bu yolcular acaba hangi kuralları ihlal ettiler.
Kavga mı çıkardılar, sarhoş olup ortalığı birbirine mi kattılar, birine sarkıntılıkta mı bulundular, hosteslere mi saldırdılar?
Bunların hepsi olabilir tabii.
Merakım şuradan kaynaklanıyor; kural ihlali dediğiniz bunlar hangi kurallar, en çok ihlal edilen kurallar hangileri, bunları yapanlar Türk vatandaşları mı yoksa yabancılar mı, bunları bilmiyoruz, hani hepimiz uçaklara biniyoruz ya, bilelim istedim yani.
Ne bileyim AKP iktidarı boyunca uçaklara sokulmayan Sözcü, Cumhuriyet, Korkusuz gibi gazeteleri istemek ve “O gazeteleri içeri sokmak yasak” denince protesto etmek de “kural ihlali” sayılıyor mu?
BUNU YAZMAK GEREK
Bu köşede dün yazdığım yazıda Erdoğan’ın “Neredeeeen nereye” diyerek emekli ve asgari ücretliye verdiklerini anlatmasını ve “Bizim dönemimizde görülmemiş bir refaha kavuştular” diye konuşmasını eleştirirken “geçen yıllar içindeki enflasyonu hesaba katmayınca bu rakamların aldatmaca olduğunu” belirtmiştim.
Bir ekonomist yakınım bu yazım üzerine bir tamamlayıcı not göndermiş.
Ekonomist yakınım “Sadece Türkiye’deki değil, Amerikan Doları’ndaki düşmeyi de hesaplarsak ortaya daha kötü bir sonuç çıkıyor” demiş.
Mesajı sizinle de paylaşayım;
1- Türkiye’de asgari ücretin dolar karşılığına bakarken doların da değer kaybettiğini göz önüne almak gerekir. Amerika’da da enflasyon var, özellikle son yıllarda yüzde 8’e ulaştı. AKP’nin iktidara geldiği yıldan bu güne dolar da değer kaybetti. Dolayısı ile bu günün 543 dolar olan asgari ücretini 22 yıl boyunca Amerikan kümülatif enflasyon sonucu olarak 1.79’a bölersek 2001 yılı ücreti ile doğru karşılaştırma yapmış oluruz. İkinci olarak bugün dolar kuru 31.72 olduğuna göre asgari ücret 17000/31.72 = 535 dolardır. 535/1.79 = 299 dolar 2001 yılı ile karşılaştırılacak değerdir.
2- Türkiye dünyanın bütün ülkeleri gibi ve genellikle teknolojik gelişmeler sayesinde zenginleşiyor. 2001’den bu yana Türk ekonomisi 3 misline çıktığına göre doğru karşılaştırma yapmak için o günün asgari ücreti olan 126 doları (daha sonra çok daha yüksek rakamlara ulaştığına dikkat) 3 ile çarpalım. 126 x 3= 378 Dolar. Demek ki 2002’deki asgari ücretin dolar karşılığı şu an 299 dolar olan asgari ücretten daha fazla.
OKURDAN MESAJ
Erdoğan son günlerdeki konuşmalarında sık sık toplumu “neredeeeen nereye” söylemiyle rakamlara boğarak çalışanlara ve emekliye görülmemiş zamlar yaptıklarını anlatıyor.
Ancak geçen süre içindeki enflasyona hiç değinmiyor.
Bu da yanıltıcı oluyor.
Bir emekli okurumdan gelen mesajı sizle de paylaşmak istedim.
Okurum kendi maaşı üzerinden özellikle emeklilerin nasıl örselendiğini çarpıcı biçimde anlatmış.
Bakın ne diyor okurum;
Can bey merhaba,
Eylül 2003 emekli oldum. Aylık bağlama oranları hesap yöntemi değiştirildi Emekli maaşım: 325 TL olarak bağlandı. Önceki hesap yöntemi ile hesaplansaydı daha yüksek olacaktı. Neyse..
Eylül 2003, Asgari ücret 226 TL.
325/226= 1.44 asgari ücretin 1.44 katı.
Şubat 2024
Asgari ücret 17 bin TL
Emekli maaşım 12 bin 400 TL.
Asgari ücretten yüzde 27 daha düşük. Ben mühendis olarak daha yüksek pirim ödedim. Buna rağmen toplam kayıp yüzde 71.
“Emekliyi enflasyona ezdirmedik” diyor, öyle mi?
SOSYAL MEDYADAN
Sosyal medyada bir kullanıcı ekonomist Mahfi Eğilmez’e bir mesaj göndererek şunu yazmış;
“Sayın Hocam cumhurbaşkanı ‘para bitti’ anlamında bir açıklama yaptı. Peki ‘bu para niye bitti?’ şeklinde bir sorunun cevabı nasıl izah edilebilir?”
Mahfi Eğilmez bu takipçisine kitaplara sığmayacak bir cümle ile cevap vermiş;
“Silivri soğuk diyorlar.”
Bir konu daha güzel anlatılabilir mi?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
