loading
close
SON DAKİKALAR

613 kişilik resmi heyet mi olur?

Can Ataklı
Tarih: 20.06.2024
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Sığınmacılar kızları okuyup da gözleri açılmasın diye küçük kızlarını evlendiriyor.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Sığınmacılar kızları okuyup da gözleri açılmasın diye küçük kızlarını evlendiriyor

Sabah YouTube yayınımda Zafer Partisi’nin sığınmacı işgali ile ilgili 24 maddelik soru bildirisini okuduktan sonra gazeteci Meltem Suat aradı.

Meltem Suat Daktilo1984’te ‘Mutfakta Ne Var’ isimli toplumsal cinsiyet odaklı podcast serisini hazırlıyor ve çeşitli haberlere de imza atıyor.

Meltem Suat “Can bey yayınınızı izledim, çok güzel, ancak durum anlattığınızdan da kötü” dedikten sonra “Şanlıurfa ile ilgili bir raporum var, sığınmacılarda çocuk evlilikleri korkunç düzeyde ama korkunç olan devlet yetkilileri bu konuya hiçbir müdahalede bulunmuyor ya da müdahale edilse bile bir sonuç vermiyor” diye ekledi.

Ben de “Bu bilgileri nasıl alırım?” diye sordum.

Meltem Suat “Size Nevşin Mengü ile yaptığım konuşmayı göndereyim orada her şeyi anlattım” dedi.

Nevşin Mengü’nün gazeteci Meltem Suat ile yaptığı röportajı gerçekten dehşet içinde izledim.

Aldığım notları aktarayım;

Sığınmacılar içinde en çok çocuk evliliği Şanlıurfa’da görülüyor.

Hastanelerin verilerine göre 100 hamileden 15’i çocuk gelin.

Bu gelinlerin tamamı sığınmacılardan oluşuyor.

Hastane yetkilileri usulen çocuk gelinleri emniyete bildiriyor.

Polis, çocuk gelinin ailesine gidiyor, ancak aile “Ne var bunda, bizim adetimiz böyle” cevabını veriyor.

Polis bunun üzerine çocuk geline “Evliliğe ve doğum yapmaya kendi rızanla mı karar verdin?” diye soruyor.

Çocuk gelin hem böyle öğrendiği hem de aile baskısından korktuğu için “Elbette ben istedim” cevabını veriyor.

Normalde böyle durumlarda ailelere cezai yaptırım uygulanması gerekiyor ama şimdiye kadar kimseye yapılmamış.

Sığınmacı aileleri yönlendiren ve yine sığınmacı olanlar “Çocuklarınızı sakın okula göndermeyin. Okuyup da gözleri açılır, bir an önce evlendirin” baskısı kuruyor.

Evlendirilen kızların büyük bölümü 13-15 yaşları arasında. Sığınmacı evliliklerinin yüzde 27’si 17 yaşından küçük kızlardan oluşuyor.

Bu notları yazarken bile dehşet içinde kaldığımı söylemeliyim.

Sığınmacılar belli ki bir elden yönetilip hızla çoğalmaya ve Türk vatandaşlığı alarak yerleşik hale gelmeye çalışıyor.

20 yıl sonra Türkiye nüfusunu bir düşünün, sığınmacı olarak gelenlerin ne kadar büyük sayıya ulaşacağını göreceksiniz.

Hiçbir eğitim almayan cahilin de ötesinde ümmi olana kızların çocuk yaşta evlendirilmeleri ve doğacak çocukların aynı eğitimsizlikle ve tabularla yetiştirileceğinin yaratacağı hasar Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sarsacaktır.

Bu tehlikeyi sadece iktidar değil, tüm siyasi partilerle toplumun görmesi ve soğukkanlı biçimde sorunun çözülmesine katkı sağlaması gerekir.

ŞAŞIRDIM

Şimdi de silah gösterdiler

Erdoğan’ın MHP ile kurduğu küçük partilerin de katılımıyla oluşan Cumhur İttifakı çatırdıyor mu?

Son günlerde bu soruyu soran çok kişi var.

Özellikle Erdoğan-Özel görüşmesinden sonra MHP’den yapılan çıkışlar ister istemez herkeste bu duyguyu oluşturuyor.

Her ne kadar MHP ve genel başkanı “Cumhur ittifakına sonsuza kadar bağlıyız, kaya gibiyiz” türü açıklamalar yapsa da diğer yandan semboller üzerinden saraya göndermeler yapıyor.

Önce Bahçeli’nin tek başına yürürken çekilen bir videosunun üstüne Ferdi Tayfur’un “Zalim” şarkısı döşendi.

Sonra Bahçeli tam da Erdoğan’ın Özgür Özel’i ziyaret edeceği gün CHP’ye ağır suçlamalarda bulundu.

Ardından bir dosya tuttuğu elindeki “Bize Alllah yeter” yazılı yüzüğü gösterdi sosyal medya hesabından.

Normalleşmenin ne demek olduğu sordu “Anormal bir durumda değiliz ki” dedi.

Son olarak da Özgür Özel’in “İki azgın metin yazarı” dediği MHP genel başkan yardımcıları Semih Yalçın ile İzzet Ulvi Yönter Bahçeli’ye hediye ettikleri “tabanca” ile çekilen fotoğrafı sosyal medyaya servis ettiler.

Tabanca göstermek de neyin nesidir?

MHP “Gerekirse savaşa hazırız” mı demek istiyor?

SOSYAL MEDYA

Zafer Partisi’nden çarpıcı 24 soru

Sığınmacıların Türkiye’yi adeta işgal etmesi ve hızla çoğalmasının yaratacağı tehlikeye karşı etkin mücadele eden tek parti Zafer Partisi.

Zaman zaman yaptığı çıkışlarla “ırkçı” suçlamasına da neden olan Genel Başkan Ümit Özdağ 24 soru ile konuyu iktidarın, siyasi partilerin ve halkın bilgisine sunmuş.

Hayli etkili ve çarpıcı noktaların olduğu bu 24 maddeyi dün yaptığım YouTube konuşmasında aynen okudum.

Sığınmacıların çoğalması ve üstelik vatandaşlık da alarak yerleşik hale gelmesi büyük bir tehdit ve tehlikedir.

Türkiye şu anda 1000 kişiye düşen sığınmacı sayısı açısından açık ara dünya birincisi.

Ürdün bizi geçiyor geçmesine ama Ürdün’ün durumu farklı, bu krallık zaten kuruluşundan itibaren çevresinde bulunan toplulukların sığınma alanı olmuş durumda.

Türkiye’de aslında sığınmacı işgaline karşı çıkan milyonlar var.

Ancak önder olması gereken siyasi iradeler “ırkçı-faşist-ayırımcı” durumuna düşmekten korktukları için konuyu ciddiyetle ele alamıyor.

Dünkü YouTube yayınımı izlerseniz hem Zafer Partisi’nin tüm sorularını hem de benim yorumlarımı öğrenebilirsiniz.

Kolaylık olsun diye buraya linkini de yazıyorum;

https://www.youtube.com/watch?v=T0ryC0iEejs

CANIMI SIKAN ŞEYLER

613 kişilik resmi heyet mi olur?

İlk maçımızı 3-1 kazandığımız Avrupa Kupası maçlarına Türkiye Futbol Federasyonu tam 613 kişilik bir resmi heyetle gitmiş.

İddialara göre turnuva boyunca bu 613 kişinin tüm ulaşım, otel ve yemek masrafları federasyon tarafından karşılanacakmış.

Bu nasıl bir iş böyle?

Yine iddialara göre katılımcıların çoğu federasyon başkanlığı seçimlerinde delege olan isimlermiş.

Lig süreci boyunca binbir eleştiriye hedef olan, beceriksiz ve başarısız yönetimiyle Türk futbolunda kaosa neden olan Mehmet Ekişoğlu anlaşılan bu yöntemle yeniden seçilmeyi garantilemek istiyor.

613 kişilik resmi heyet elbette toplumda da tepkiye neden oldu.

Şimşek’in “güya tasarruf tedbirleri” aldığını açıklamasından sonra böyle bir savurganlık yapılması “Tasarruf hikaye, bizim sırtımızdan para toplayarak ekonomiyi düzeltmeye çalışacaklar” yorumlarına neden oldu.

Bu arada sosyal medyada paylaşılan başka bir bilgiyi daha sunayım;

Bu turnuvaya İngiltere Futbol Federasyonu resmi heyet olarak sadece milli takımı göndermiş.

Fransa federasyonu resmi heyete 27 kişiyi davet ederken, İspanya 40, Portekiz 33, İsviçre 14 kişiyi resmi heyete dahil etmiş.

Biz ise “itibardan tasarruf etmiyoruz” ya 613 kişi göndermişiz.

Ne itibarı, Avrupa ülkeleri bu sayıyı görünce sadece alay eder.

NOT: Bu yazıyı yazdıktan sonra federasyon başkanından açıklama geldi. Davetli olarak 613 kişi değil de 197 kişi varmış. Bir çok şirket sponsor olmuş. İyi de bu sponsorlar sadece Türkiye’yi mi destekliyor? Diğer ülkelerin kaç kişi davet ettikleri ortada. Başkan çırpınmasın, 197 bile korkunç bir rakam.

BUNU YAZMAK GEREK

Yok artık o kadar da değil

Henüz 17 yaşındaki oğlunu trafik kazasında bir kişinin ölümüne neden olduktan sonra apar topar yurtdışına kaçıran Eylem Tok Amerika’da yargı önüne çıktı.

Oğlu da Amerikan vatandaşı olduğu için ayrı bir duruşmada hakim önüne getirildi.

Şimdilik her ikisinin de tutukluluk hali devam ediyor, karar bu ay içinde yapılacak duruşmalarda alınacak.

Eylem Tok’un duruşmasına katılan kazada can veren ailenin bir yakını “Katil annesi olmak nasıl bir duygu?” diye sormuş.

Öfke ve duyguyu anlıyorum, ancak annesinin çok ağır bir vicdani suçu nedeniyle 17 yaşındaki bir gence de “katil” damgası vurmak doğru değil.

Çocuğun tek suçu zengin ve şımarık bir ailenin çocuğu olarak doğmak.

Trafik kazası günü annesinin etkisi ve baskısıyla olay yerinden uzaklaşmış ve yine annenin marifeti ile yurtdışına çıkmış.

Sadece bu bayramın 4 gününde trafik kazalarında 26 kişi öldü.

Çarpışmalarda ölenlerin çoğu karşı tarafın hatası yüzünden yok yere can verdiler muhtemelen.

Her trafik kazasında suçu ve ölüme neden olanları katil olarak nitelendiremeyiz.

Buna karşı Eylem Tok ve oğlu olayında ahlaka ve vicdana sığmayan bir durum var.

O anne tüm ülkenin vicdanında derin bir yara açmıştır.

Ancak oğluna “katil” damgası vurmak da vicdana sığmaz.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları