Afrika’da tarım yapma hayali suya düşmüş
Can Ataklı; İşte CHP’nin soru önergesi verme rekortmeni Ömer Fethi Gürer de bu konuyu merak etmiş ve Dışişleri Bakanı’na sormuş. “Bir” demiş Gürer, “Sudan’da kiralanan arazi için her yıl yapılan ödeme miktarı ne kadardır? Ürün yetiştirilmesi sağlanmış mıdır?”
DEDİKODU
Saraya müjde; Biden her an arayabilir
Tam iki ay oldu Biden resmen Amerikan başkanlık koltuğuna oturalı.
Trump’ı devirip başa geçen Biden geldikten sonra, doğal olarak diğer ülkelerin önde gelenleri tarafından kutlama yağmuruna tutuldu.
Ankara’daki saraydan da kutlama için arandı elbette.
Tabii Biden, her telefon edene anında çıkmadı.
Birkaç büyük ülkenin kutlamalarını belki ilk aramada karşıladı ama onlarca ülkenin liderine vakit buldukça cevap verdi.
Biden, bugüne kadar kutlamak için kendisini arayan neredeyse her ülkenin liderini aradı, teşekkür etti.
Hatta bazılarıyla birkaç kere görüştü, daha sonra liderler toplantısında birçoğu ile yüz yüze de görüştü.
Aramadığı bir tek kişi var.
O da Tayyip Erdoğan.
Neden?
Tam bilinmiyor ama geçenlerde yazdığım gibi ana neden Halkbank davası olabilir.
Türkiye’de önemli siyasi isimlerin de bu davada adının geçmesi ve duruşma tarihinin çok yakın olması Biden’i daha hassas davranmaya itiyormuş.
Trump’ın, Erdoğan’a destek olmak için mahkemeye baskı yaptığı iddialarının bu hassasiyette etkili olduğu söyleniyor.
Bir diğer konu ise Doğu Akdeniz sorunu…
Beyaz Saray, tüm Avrupalı ülkeler gibi Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’de tek başına davranmasının yanlış olduğunu düşünüyor.
Bu sorunla ilgili biraz mesafe almadan Erdoğan’la görüşmek istemediği ileri sürülüyor.
Biden’in aramaması sarayda büyük sıkıntı yaratıyor.
Erdoğan’ın danışmanlarına her gün baskı yaptığını duyuyorum.
Sırf Biden, Erdoğan’ı arasın diye milyonlarca dolar harcanarak lobi şirketlerinden medet umulduğu da söylentiler arasında.
Saray, Amerika Başkanı ile tıpkı Trump’la olduğu gibi çok yakın ilişki kurmak amacıyla şu ana kadar pek çok taviz verdi ya da Amerikan yönetiminin hoşuna gidecek adımlar atıyor.
Örneğin, “İnsan hakları, özgürlükler konusunda adımlar atılacağı” açıklandı.
Hukuk reformundan söz edildi.
Avrupa Birliği’ne bağlılık açıklaması yapıldı.
Elbette bunlar hapisteki muhalif görüşlü olanların sayısının artması, Kavala ve Demirtaş’la ilgili hiçbir şey yapılmaması, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali nedeniyle biraz bozuldu.
Buna karşın çok ciddi tavizler var.
S-400’lerin gömüleceği bildirildi.
İdlib’ten çekilme başladı.
Libya’daki Suriyeli savaşçılar geri çağrılıyor.
Doğu Akdeniz’de hak iddia edilen bölgelerdeki arama çalışmaları durduruldu, araştırma ve koruma görevi yapan gemiler, limanlara döndürüldü.
Son olarak da Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na, Amerikan Morgan Stanley’in Türkiye Müdürü getirildi.
Erdoğan, tüm bu taviz ve olumlu adımlara rağmen, Biden’in hâlâ aramıyor olmasına hayli öfkeleniyor ve danışmanlarını da her gün azarlıyormuş.
Ancak saraya müjdeli bir haber vereyim.
Tabii kesin değil ama Biden bu hafta içinde Erdoğan’a “Alo” diyebilir.
Biden, iki üç gün önce Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile telefonda görüştü.
Yarım saati aştı bu görüşmenin süresi.
Beyaz Saray açıklamasında klişe söylem; “iki ülke arasındaki olumlu gelişmeler olduğunun” belirtilmesinden sonra, Doğu Akdeniz konusuna vurgu yapıldı.
Açıklamanın bu konu ile ilgili bölümünde “Başkan, Doğu Akdeniz’de istikrar umudunu iletti. İki lider ayrıca enerji güvenliği, Çin, Rusya ve Batı Balkanlar gibi ortak çıkarlarının olduğu konularda koordinasyon içerisinde hareket etme konusunda anlaştılar” denildi.
Beyaz Saray’la iyi ilişkileri olan Amerika’daki dostlarım, “Aldığımız duyumlara göre Biden, Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’den çekilmesinin ve Yunanistan’la görüşmeye hazır
olduğunu söylemesinin olumlu olduğunu ve artık kendisini aramanın zamanın geldiğini düşünüyor” dediler.
Haydi hayırlısı bakalım.
Tabii Doğu Akdeniz’i nasıl anlatacaklar kamuoyuna onu bilemem.
Bunca tavizden sonra “Bir Mavi Vatan destanı” yaratabilmek için bir şeyler arıyordur herhalde saray danışmanları.
ŞAŞIRDIM
Merkez Bankası’na yapılan atama çok tuhaf
Merkez Bankası’nda yine bir gece operasyonu yapıldı.
Erdoğan bir kararname yayınlayarak Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya’yı görevden aldı. Yerine özel bir Amerikan finans kurumu olan Morgan Stanley Türkiye Direktörü Mustafa Duman atadı.
Bu kez yapılan operasyon piyasalarda paniğe ve aşırı tepkiye neden olmadı.
Çünkü Merkez Bankası’na getirilen kişi Amerika’nın ve finans çevrelerinin pek hoşuna gidecek bir isimdi.
Tabii böylelikle Merkez Bankası başkanlarının yardımcılarını bile seçemeyecek kadar yetkisizleştirildiğini de öğrenmiş olduk.
Birini bankanın başına oturtuyorsunuz ama yardımcısını da siz belirliyorsunuz.
Anladığım kadarıyla asıl Merkez Bankası Başkanı Mustafa Duman olacak. Zaten bankacılık kariyeri pek parlak olmayan Şahap Kavcıoğlu, göstermelik başkan olarak oturacak.
Bu arada mesleğe başladığımda benim üzerimde çok emeği olan sevgili Olcay Girgiç ağabeyimin attığı bir tweet çok ilgimi çekti.
Yılların verdiği engin deneyimle bazı “tuhaf” ilişkileri çok iyi analiz eden Girgiç şöyle demiş;
“Ucube ‘şahsım rejimi’nin yine bir gece yarısı fermanıyla, asırların Musevi tefecilik ahtapotu Rothschild sülalesinin finansal uzantısı Morgan Stanley’in ‘Constantinople Komiseri’ Mustafa Duman, Merkez Bankası’na atandı. Yeni ‘Guvernör vekili’ne yer açmak için eski başkan çıkarıldı.”
Vardır bir bildiği Olcay ağabeyin…
YENİ ÖĞRENDİM
Afrika’da tarım yapma hayali suya düşmüş
Erdoğan bir Afrika gezisinde Sudan’a da gitmişti, yıl 2014’tü yanılmıyorsam ve bu ülkede kiralanan topraklarda tarım yapılacağını söylemişti.
Afrika’nın gıda sorunu vardı ve Türk uzmanlar Sudan topraklarında tarım yaparak bu açığa bir parça ilaç olacaklardı, eh para da kazanacaktık hesapta.
Bu amaçla Sudan’a çok ciddi paralar aktarıldığı yazılıp çizilmişti o zamanlar.
Aradan bunca yıl geçti, peki ne oldu?
İşte CHP’nin soru önergesi verme rekortmeni Ömer Fethi Gürer de bu konuyu merak etmiş ve Dışişleri Bakanı’na sormuş.
“Bir” demiş Gürer, “Sudan’da kiralanan arazi için her yıl yapılan ödeme miktarı ne kadardır? Ürün yetiştirilmesi sağlanmış mıdır?”
Sonra “ikinci” soru gelmiş; “Sudan’da halen işin yürütülmesi için görevlendirilen personel var mıdır? Sudan ile yapılan anlaşma başlangıç tarihinden günümüze kadar olan süreç içerisinde, Sudan’a kaç kez heyet gönderilmiş olup kayıtlara geçen masraf ve harcırah tutarı ne kadardır? Halen Sudan’da ülkemiz adına konuyla ilgili görevli var mıdır? İlk üretilen ürün ülkemize ne zaman gelecektir?”
Ömer Fethi Gürer’in üçüncü sorusu da şöyle; “Sudan’a göre daha uzak sayılan Nijer’de üretilecek ürünler hangileridir? Arazi için kiralama bedeli ödenmekte midir? Arazi araştırması ve konu ile alakalı farklı nedenlerle Nijer’e kaç kez heyet gönderilmiştir? Tarım arazisi için Nijer’de bulunan görevli var mıdır? Tarım anlaşmasından sağlanması düşünülen faydalar nelerdir?”
Çavuşoğlu bunlara cevap vermiş.
Ama ne cevaplar.
Dişe dokunur tek cümle şu; “Söz konusu iş birliği kapsamında zirai faaliyetler için öngörülen arazi tahsisi, Sudan’da yaşanan iç gelişmeler nedeniyle henüz gerçekleşmemiştir ve bir faaliyet başlamamıştır.”
Yapılan masraflar ne kadar, bu ülkeye gidip gelen görevli kadrolar var mı, bunlardan hiç söz etmemiş bile.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Nijer’le ilgili soruya ise bu ülkede 1000 hektar arazi kiralanması için proje hazırlandığı bilgisi vermiş.
Gürer de bu duruma tepki göstererek, “Ülkemizde tarım arazileri boş dururken, belli olmayan bir Afrika yatırımına ne gerek var, buradaki çiftçiyi kalkındırmak için çabalasanıza” diyor.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Bunların hepsi tesadüf olamaz
Kokainci AKP’li genel merkez personelini ister istemez parti de reddediyor.
Gerçi hâlâ “belki bir tarafından kurtarırız” diye yayın yapanlar var ama bu iş artık dikiş tutmaz, yakalandı bir kere.
Ancak şimdi de bu gencin aslında partide pek önemli olmadığı, kimi önemli isimlerle tesadüfen fotoğraflar çektirdiği anlatılmaya çalışılıyor.
İlk konuşan İçişleri Bakanı’ydı; “Her gün pek çok kişi gelip yanımıza fotoğraf çektiriyor, herkesin GBT’sini mi isteyeceğim?” demişti.
Ancak Soylu’nun sözleri, fotoğraf çekilen yerin makam odası olmasıyla havada kalmıştı.
Demek ki kokainci genç, sokaktan geçen biri gibi değil.
Ama bu gencin sadece Soylu ile fotoğrafı yok ki.
AKP’liler tepeden tırnağa fotoğraf çektirmişler bu gençle.
Şimdi hepsi “Biz tanımayız, tesadüfen çekilmiş bu fotoğraflar” demeye başladı. Oysa hiçbiri de öyle yoldan geçerken gibi görünmüyor.
Hatta Erdoğan’la da fotoğrafı var da buraya koymadım, cumhurbaşkanı makamında oturan Erdoğan’ın, bir kokainci ile yan yana görülmesine gönlüm elvermedi.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
İnternet üzerinden oynanabilen 444 bin oyun varmış
Bazen benim bile oynadığım oyunlar var internette.
Metroda, metrobüste telefonundan oyun oynayanları da görüyorum.
Hesapta oyunlar çocuklar için ama çoğu kez büyükler de oynuyorlar.
Ne kadar çok oyun var bilemezsiniz.
Ben de bilmiyordum.
Ama dün 2021 Türkiye Mobil Oyun İstatistikleri geldi önüme.
42matters yapmış raporlamayı.
Çok şaşırdım, hiç bilmiyordum hatta tahmin bile etmiyordum internet üzerinden oynanan tam 444 bin oyun varmış.
İnsan inanamıyor.
Bir inanılmaz bilgi daha, bu oyunların 8 bini Türk yapımıymış.
444 bin arasında, 8 bin küçük bir rakam gibi gelebilir ama öyle değil, çünkü bu oyunların oyuncular tarafından indirilme sayısı, verilen notlar çok önemli.
Bütün oyunların puan ortalaması 3.78 iken Türk oyunlarının ortalaması ise diğer 436 bin oyunun ortalamasından daha yüksek; 3.94 çıkmış.
Türk oyunları, oyun başına ortalama 767 bin kez indirilmiş, diğerlerinin ortalaması ise 456 bin olmuş.
Google Play’den indirilebilen 444 bin oyun, 173 bin 421 oyun yayıncısı tarafından sunuluyormuş. 8 bin oyun sunan Türk yayıncıların sayısı ise 2 bin 797 olmuş.
İnsan her gün bir şey öğreniyor işte.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları