Aklına esen tehdit savuruyor

Bu başıma ikinci kez geliyor. Birkaç ay önce bir sabah Twitter hesabımı açtığımda “Twitter şifrenizi doğrulayın” mesajı ile karşılaştım. Doğal olarak ve tabii twitter teknolojisini fazla bilmediğim için “güncelleme yapılıyor herhalde” diye düşünerek şifremi girdim.
Bir anda ekran karıştı ve Twitter hesabımı göremez oldum. Bir mesaj atmaya çalıştım o da olmadı.
Yine bilgisizliğimden “belki bir süre geçmesi gerekiyordur” diyerek internetten ayrıldım.
Bir süre sonra bir arkadaşımdan telefon aldım “Twitter hesabın hacklenmiş” dedi.
Kendilerine “Ayyıldız tim” diyen Erdoğan hayranı bir hacker grubu muhalefet etmemin bedeli olarak hesabımı ele geçirdiklerini söylüyordu. Bu grup benim adıma “Erdoğan'dan hakaretlerim nedeniyle özür dilerim” türü mesajlar atmışlardı.
Elbette takipçiler hesabımın hacklendiğini hemen anlamıştı. Ancak hesabı geri almam neredeyse bir ayı buldu. Bu sürede çok sayıda takipçi kaybettiğim gibi takip ettiğim birçok kişi de yok olmuştu.
Şimdi başıma yine bir hacker saldırısı geldi.
Ama bu çok farklı. Amaç sadece benim hesabımı ele geçirmek ve beni küçük düşürmek değil.
Bu kez hesabımı alanlar itibarımı ve 772 bin takipçiyi kullanarak bir şirket aleyhine kara propaganda başlattılar.
Dijiturk aleyhine benim adımı kullanarak birçok tweet atıldı. Bu tweetlerde Dijiturk yönetiminde bir FETÖ'cü olduğu, bu kişinin kurduğu örgütün birçok kişiye ait kişisel bilgileri ele geçirerek şantaj amaçlı kullandığı belirtiliyordu.
Yine benim de tehdit ve şantaj altında olduğum, ancak durumu emniyete bildirdiğim anlatılıyordu.
Bu hırsızlığı yapanlar bir de üstüne benim adıma Dijiturk aleyhine “aboneliği iptal ettirme kampanyası” da açmışlardı.
Tweetlerin hiçbiri mantıksız değil. Bu nedenle 772 bin takipçimin büyük bölümü bu tweetlerin benden geldiğini düşünerek “canataklıyalnızdeğildir” veya “dijitürkskandal” gibi bölümler açarak bana destek olmaya, tweetlerimi RT'lemeye başladılar.
Ben durumu fark edip Facebook üzerinden açıklama yapana veya bazı dostlarıma “lütfen hesabımın hacklendiğini, gelen tweetlerin hiçbirinin bana ait olmadığını kendi takipçilerinizle paylaşın” diyene kadar bu mesajlar yüz binlerce kişiye ulaşmış oldu.
Daha sonra durumu bir mesajla Dijiturk'e bildirdim. Ardından güvendiğim bilgisayar uzmanı dostlarımdan yardım rica ettim. Hemen müdahale ettiler ama ancak önceki gece yarısına doğru bana ait olan hesabı askıya aldırmayı başardılar ve tweetler kesildi.
Şimdi Twitter merkezinden hesabın yine bana devredilmesini bekliyorum.
Bilgisayar uzmanı dostlarım “Böylesi ile ilk kez karşılaşıyoruz” dediler. Bugüne kadar hep çeşitli görüşlere sahip ünlü isimlere saldırıldığını söyleyen bilgisayar uzmanları “Bu yeni bir yöntem, sizin kişisel itibarınızı ve takipçai sayınızı kullanarak bir şirketi zora sokmak için operasyon yapmışlar, bu çok vahim bir durum” diye konuştular.

Referandumda evet oylarının yüzde 50'nin altında kalacak gibi görünmesi iktidar ve destekçilerinde ciddi paniğe neden oluyor.
Bu da bazılarının bugüne kadar kullandıkları devlet gücüne güvenerek daha saldırgan ve tehditkâr bir hava takınmalarına yol açıyor.
Kimi ergenlerin ellerinde tabanca ile “Hayırcıları meydanlara bekliyoruz” fotoğraflarını paylaşarak diye meydan okumasından sonra şimdi de Ülkü Ocakları adına “evet” diyenler tehdit edilmeye başlandı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, MHP'nin ve liderinin bugüne kadar Erdoğan ve istediği başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkan demeç ve konuşmalarını paylaşan ve “Bu nasıl iş?” diye soran gazetecileri ağır dille tehdit etti.
Kılavuz “Medya adı altında bilgi kirliliği yaratan bu hastalıklı yapı, asılsız ve olayları gerçek kimliğinden saptıran haberlere devam etmesi halinde, vereceğimiz cevaplar kendilerini üzecektir. Israrla ahlaksızlığa ve aymazlığa dayalı habercilik anlayışını devam ettirenler, bunun sonuçlarına katlanacaklardır” dedi.
İyi de ülkücü başkan Bahçeli'nin başkanlık isteyen Erdoğan'a yönelttiği “alçak, namussuz, hain” gibi suçlamalar hakkında ne düşündüğünü de söylese bu arada.

Kimliklerini henüz bilemediğimiz kişilerin hesabımı çalmalarından sonra benim adımı kullanarak attıkları tweetler görünüşte beni zora sokan değil bir ticari şirketi hedef alan kara propaganda ürünleri.
Her kimseler asıl dertleri Dijiturk'ü benim itibarım ve takipçilerim üzerinden karalamak ve eğer mümkün olursa ciddi maddi hasar verdirmek.
Aşağıda bu rezil kampanya sırasında benim adıma atılan tweetlerden bazılarını paylaşıyorum.
Görüleceği gibi bu tweetleri benim atmadığımı anlamak kolay değil. Zaten bu nedenle on binlerce kişi tehdit altında olduğumu, bir şantaja maruz kaldığımı düşünerek tepki gösterdi.
Neyse ki hasar çok büyümeden müdahale edebildik.
İşte o tweetlerden örnekler;
Şahsımı özel mesaj yoluyla tehdite devam ediyorlar cyber warrior hack tim ait hesaplar @EmniyetGM
Cyber Warrior adlı yasa dışı hack grubu lideri çalıştırıyorsunuz aboneliğimi sonlandırıyorum Boykot ediyorumDigiTürk
#DigiTurkSkandal kişisel bilgilerimiz kimlerin ellerinde? Boykot ediyorum ve açıklama bekliyorum
Cyber Warrior adlı yasa dışı hack grubu üyeleri şuanda beni tehdit etmeye başladılar. Beni tehditler yıldırmadı yıldırmaz #DigiTurkSkandal
Cyber Warrior adlı yasa dışı hack grubu üyeleri şahsıma hakaret tehdit ve iftiraya başladılar suç duyurusunda bulunuyorum @EmniyetGM
DigiTürk #DigiTurkSkandal kişisel bilgilerimiz kimlerin ellerinde ? Bilgilerimiz kimlere servis ediliyor?
DigiTürk #DigiTurkSkandal Bilgilerimiz Fetö terör örgütüne mi servis ediliyor? @Digiturk @DigiturkDestek
Cyber Warrior adlı yasa dışı hack grubu üyeleri şahsımı tehdide devam ediyor bunlar bu gücü nerden alıyor ? @EmniyetGM
Bu Bir Suç Duyurusudur! Şahsıma ve aileme yapılacak en ufak saldırıdan Cyber Warrior adlı yasa dışı hack grubu sorumludur. @EmniyetGM
Şahsımı tehdit eden cyber warrior ait hesapları engellediğimi ve @EmniyetGM bildirdiğimi beyan ediyorum.
Şahsımı özel mesaj
yoluyla tehdite devam ediyorlar cyber warrior hack tim ait hesaplar @EmniyetGM
Ünlüleri tehdit edip şantajla para alan Cyber Warrior adlı yasa dışı hack grubunun lideri nasıl DigiTürk'te çalışıyor?

Her gün medyadaki tartışma programlarında yeni anayasa paketinin maddeleri tartışılıyor. Kim ne kadar anlıyor veya içine sindiriyor bilemiyorum.
Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk İşleri Başkanı Mahir Akkar partisi için hazırladığı bir bilgi notu göndermiş.
Bu bilgi notunda yeni paketin özetle ne getirdiği maddeler halinde sıralanmış.
Herkese kolaylık olur diye düşünerek bu maddeleri sizlerle de paylaşmak istedim;
Bugün yapılmak istenen anayasa değişikliği de 12 Eylül dönemindeki uygulamalardan esinlenilmiş gibi bir görüntü vermektedir.
Başbakan ve Bakanlar Kurulu kaldırılmıştır.
Gensoru ve Meclis soruşturması askıya alınmıştır.
Cumhurbaşkanı yasa hükmünde kararnameler çıkaracaktır.
Cumhurbaşkanı 600 kişilik Meclis'te yüksek oy oranları ile korumaya alınacaktır.
Cumhurbaşkanı yürütmeyi kendi belirleyeceği sekreterler ile alıp götürecektir.
Güvenoyu ve güvensizlik olanağı olmayacaktır.
Bu anayasa adeta bir “Af Kanunu” dur. Geçmiş yıllarda görev alan başbakan ve bakanlar hakkında Meclis'in soruşturma yapma ve komisyon kurma hakkı yok edilmektedir. Mevcut anayasa maddelerinde yer alan Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri için soruşturma hakkı Meclis'ten alınmaktadır.
Siyasi iktidar bir cumhurbaşkanı otoritesine teslim edilmektedir. Anayasa değişikliği yürürlüğe girdiği takdirde cumhurbaşkanı derhal devlete el koyacaktır. Yürürlük maddeleri son derece açıktır.
Anayasa da yapılmak istenilen değişiklik “ŞEKİL” bakımından anayasaya aykırıdır: Başlıca sorun ”Gizli oy” ilkesinin ihlaline ilişkindir. “Değiştirme teklifinin kabulü Meclis'in üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.” (Md.175/1)
Anayasa bir üst kanundur. Torba maddelerle değiştirilemez. Torba madde ile anayasa değişikliği şeklen geçersizdir.
Bu anayasa paketi ile çok partili düzen ve siyasi partiler “Düzen” dışına çıkarılmıştır. Partiler “Kongre partilerine” dönüşmüş olacak, siyasi program ve ideolojilerini iktidara taşımak, bir iktidar ve yürütme gücüne kavuşturma olanağını kaybedeceklerdir.