Akşener neden gerçek dışı konuşmayı seçti?
Can Ataklı; Akşener safını belirledi.
ANALİZ
Akşener safını belirledi
İktidarıyla muhalefetiyle herkesin hedefinde Kemal Kılıçdaroğlu var.
Şu sıralar Kılıçdaroğlu’na vurmak çok moda.
Tabii ayrıca bir yaptırımı da yok.
Bunun da ötesinde Kılıçdaroğlu’na saldırmak yapana prim de kazandırıyor.
Dünkü yazımda tek suçlunun Kılıçdaroğlu olmadığını ayrıntılı biçimde yazmıştım.
Seçim gününe kadar kampanyanın tam ortasında olup çalışan pek çok kişinin sonuçlara bakarak bir anda ters dönmesinin ne kadar tuhaf olduğunu anlatmıştım.
Bu kervana son olarak İyi Parti genel başkanı Meral Akşener de katıldı.
Kılıçdaroğlu’nu adeta yerden yere vurdu.
2018 seçimine girebilmek için CHP’den 15 milletvekili almalarının büyük hata olduğunu ve bundan derin pişmanlık duyduğunu söyledi.
Bunun da ötesinde bundan sonra CHP ile bir seçim ittifakı yapmayacağının sinyalini verdi.
Dikkatli okurlar hatırlayacaktır; Akşener’in beklenmedik bir anda Erdoğan’ın yanında yer alabileceğini kendisinin de partisinin de bu meşrebe uygun olduğunu dile getirmiştim.
Sonunda bu gerçekleşti.
Akşener ve İYİ Parti için şunları söylemiştim daha önce;
“Akşener ne yaparsa yapsın iktidara gelemeyeceğini biliyor. Ama iktidarın bir parçası olma şansı var. Şu anda CHP ile iş birliği yapabilir, eğer bir başka alternatif bulursa bunu anında bozar. Bu seçimler çok önemli. Akşener seçim öncesi iş birliğini bozmaz. Ama oluşacak meclis aritmetiğine göre anında AKP’nin yanında yer alabilir.”
Bu görüşümü şuna dayandırıyordum; “MHP uzun süre muhalefette kaldı, hatta Erdoğan’a diğer muhalefet partilerinden daha fazla ve ağır eleştiriler yöneltti. Ama bir gün baktı ki, muhalefetin ne kendisine ne partisine bir hayrı yok. Taraf değiştirdi, iktidarın ortağı oldu, o ana kadar hiçbir iş alamayan MHP’li müteahhitler ihale almaya başladı, polisin itip kaktığı MHP’li ve Ülkücü gençler tekrar kıymetli hale geldi. Akşener de duruma göre aynısını yapacaktır.”
Akşener genel başkan seçildiği son genel kuruldaki konuşması ile MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin tavrını takındı.
Henüz çok açık söylemese de bundan sonra iktidarın yanında olacağının sinyalini verdi.
Sanıyorum ilk adımı türbanı anayasaya sokma operasyonunda atacaktır.
Zaten Ankara kulislerinde İYİ Parti’nin anayasa değişikliğine destek olacağı söyleniyor.
CHP’nin sırtından meclise giren Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Partinin bu desteği vereceği biliniyor.
Ancak hepsi toplansa bile AKP-MHP oylarını 360’a çıkaramıyorlar.
İYİ Parti desteği ile sayı, anayasa değişikliğini referanduma götürme sayısı olan 360’a ulaşıyor.
Tabii CHP yerel seçim öncesi ya da yerel seçim günü bir de “türbana evet mi hayır mı” referandumuna gitmeyi tehlikeli bulup değişikliğin referanduma gitmeden geçmesi için 400 sayısının bulunmasını sağlayabilir.
Ama sonuçta Akşener safını belirlemiş ve iktidar nimetlerinden yararlanmaya hazır olduğunu açıklamıştır.
ŞAŞIRDIM
Akşener neden gerçek dışı konuşmayı seçti?
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener 24 hazirandaki parti genel kurulunda “En büyük pişmanlığım CHP’den ödünç milletvekili almak oldu. Kemal Beye teşekkür ederim ama o günden bu yana diyet ödemekten bıktık” demişti.
Açık söyleyeyim Meral Akşener ve İYİ Parti nasıl bir diyet ödedi, ben bilmiyorum, bilen var mı, onu da bilmiyorum.
Tam tersine İYİ Parti verilen desteği çok iyi kullandı, CHP’li belediyelerde çok etkin hale geldi, dilediği gibi iş aldı, eleman soktu.
Orasını bırakalım, “ödünç milletvekilleri konusunda neden gerçeği söylemediğine” çok şaşırdım.
Akşener’in sözleri daha kulaklardan gitmeden Ümit Özdağ gerçeği ayrıntıları ile anlattı.
O dönemin etkili isimlerinden Aytun Çıray da bunu teyit etti.
Ümit Özdağ “CHP bir bedel istemedi. İktidar İYİ Parti’yi seçime sokmamakta kararlıydı. Bunu Akşener’e anlattım. O da CHP’den 15 milletvekili istedi” dedi.
O dönemde İYİ Parti’de olan Özdağ’a göre Kılıçdaroğlu bu talebe çok sıcak bakmamış, bunun üzerine Akşener “Bunu basına açıklarım” diye tehdit savurmuş.
Demek ki
BİRİNCİSİ; Fikir CHP’den değil İYİ Parti’den gelmiş.
İKİNCİSİ: Kılıçdaroğlu bunu pek gönülden yapmamış.
ÜÇÜNCÜSÜ: Kılıçdaroğlu Akşener’den hiçbir karşılık istememiş.
Akşener’in aralıklarla öfkeye kapılması, sonradan düzeltemeyeceği sözler söylemesi kendisine olduğu kadar partisine de zarar veriyor.
Akşener bir umut olarak Erdoğan’a destek vererek ayakta kalacağını düşünebilir, ama tam olarak iktidara gelmeden bu tür oyunlarla iktidar parçası olanların sonu hep hüsran olur.
BUNU YAZMAK GEREK
Seçimde kaç yabancının oy kullandığı sorusuna hâlâ cevap yok
Bu seçimlerin sonucunu AKP iktidarının pek çok ülkeden getirdiği ve vatandaş yapıp oy kullandırdığı sözde sığınmacılar belirledi.
Ancak bu gerçeğin sayısal sonucuna bir türlü ulaşamıyoruz.
Muhalefet bu konuda sessiz.
Sanki böyle bir şey yokmuş gibi davranmayı sürdürüyor.
Size bu köşeden sürekli okurlarımdan Abdullah Cenkçiler’in CİMER’e seçimde oy kullanan yabancıların sayısı hakkında sorduğu soruları sunmuştum. Abdullah Cenkçiler 3 Haziran 2023’te CİMER’e şu soruları sormuştu.
2018 ve 2023 Cumhurbaşkanlığı (+milletvekili ) seçimlerinde aşağıda belirttiğim parametrelerin ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ çerçevesinde tarafıma iletilmesini arz ederim.
– 2018 yılı Türkiye genelinde toplam seçmen sayısı ve katılım oranı,
– 2018 ve 2023 de yapılan iki seçim arasında Türkiye genelinde vefat sayısı ile 18 yaşını doldurup seçme hakkı kazanan seçmen sayısı,
– 2018 ve 2023 seçimlerinde T.C. vatandaşı olup seçme hakkı kazanan yabancı seçmen sayısı,
– 2023 yılı Türkiye genelinde toplam seçmen sayısı (cumhurbaşkanlığı+milletvekili) ve katılım oranı.
Saygılarımla, Abdullah Cenkçiler.
Sonraki gelişmeleri şöyle anlatmış Cenkçiler;
“CİMER sorularım sizin köşenizde yayınlanır yayınlanmaz sayfama engelleme koydu ve gelişmeleri takibim önlendi. Daha sonra ise bu engellemenin işe yaramayacağı düşünülmüş ki kaldırılmıştı. Son durum şu: 03 haziran ayında yaptığım başvuru otomatik olarak saniyesinde İçişleri Bakanlığına aktarılmıştır. Sonra? Sonrası yok Aradan 20 (15 iş günü) geçti. Cevap yok. ‘SALDIM ÇAYIRA MEVLAM KAYIRA’ misali her şey. Ama pes etmek yok söz uçar, yazı kalır. Kayıtlara geçsin istedim.”
BAŞIMDAN GEÇENLER
Abdüllatif Şener olayı CHP için bir lütuftur
Birkaç dostla sohbet ediyoruz.
Hangi konudan başlarsak başlayalım laf ister istemez siyasete ve muhalefetin seçimi kazanamamasına geliyor.
Arkadaşlardan biri söz Abdüllatif Şener’e de gelince “Biliyor musunuz” dedi “Ben Abdüllatif Şener vakasını Allah’ın CHP’ye bir lütfu olarak bakıyorum” diye devam etti.
Herkes gülüştü tabii.
Ama arkadaşım devam etti; “Bakın Can defalarca yazdı muhalefeti uyardı, bizler de ulaştığımız yetkili kişilere uyarı ve önerilerimizi ilettik bunlar bir işe yaramadı, buna karşı Abdüllatif Şener hiç birimizin yıllardır yapamadığını yaptı.”
Arkadaşım ardından Abdüllatif Şener’i şöyle tanımladı;
“Şener bize dedi ki; Ey CHP’liler bizden bir şey olmaz, bize kanmayın, sizinle bizim dünya görüşümüz temelde çok farklıdır. Biz milli görüş gömleğini giymiş insanlarız. Ara sıra gömleğin rengini beğenmeyip değiştiririz ama giydiğimiz de yine milli görüş gömleğidir. CHP bir tramvaydır, Erdoğan’ın demokrasi tramvayı gibi, biz buna bineriz, belli bir yere kadar gideriz, durağa gelince de ineriz. Bu yüzden bize kanmayın, bizi iyi tanıyın. Bizim için partiye gerçekten gönül vermiş, bizim gibi milletvekili olmak için değil, gerçekten hizmet etmek için uğraşan öz çocuklarınızı küstürmeyin, bizim için değmez. CHP sönmüş bir yıldız değil bu ülkenin kutup yıldızıdır. Sadece yön gösterir. Bizim gibi adamlar CHP’ye yolunu öğretemez, CHP’nin yolu zaten bellidir. Bizim için kazanımlarınızı, insanlarınızı feda etmeyin, bizim için değmez inanın. Bizden size oy gelecek gibi safiyane bir düşünceye kapılmayın. Bizim seçmen size ölse bile oy vermez. Zaten son cumhurbaşkanı seçiminde bunu da gördünüz. Bunu anlayın artık. Bizden bir şey gelmez size. Ancak biz sizi kullanırız.”
Arkadaşım sözlerini “Aslında Abdüllatif Şener ve benzeri kişilere şükran duymalıyız. Belki bunlar sayesinde biz yine bize döneceğiz.”
Masadaki herkes “Valla haklısın, biraz ağır bir ders oldu ama bari bundan sonrasını kurtaralım” görüşünde hemfikir oldu.
OKURDAN MESAJ
İktidar gençliğimizi ve gelecek yıllarımızı çaldı
Elektronik posta hesaplarımdan birine emekli bir okurumdan gelen mesaj beni çok hüzünlendirdi.
Üniversite mezunu bir gencin yakınması AKP iktidarı ile yaşadığımız dönemin ibret verici bir analizi çünkü.
Bakın okurum ne yazmış;
Dün üniversiteyi bitirmiş ancak iş bulamadığından taksi şoförlüğü yapan 25 yaşlarında bir gençle konuşuyordum.
Laf döndü dolaştı, politikaya geldi.
Kendisine “Esasen çok ümitliydim artık bu iktidarı başımızdan defedecektik ama olmadı ömrümün geri kalan yılları da hüzün ve perişanlıkla geçecek” dedim.
Cevaben “Amca sizin bunlardan önceki yıllarda iyi-kötü güzel günleriniz olmuştur, ancak bu iktidar ve başındaki kişi benim bir daha asla geri gelmeyecek olan gençliğimi ve gelecek yıllarımı çaldı” dedi.
Ben de sadece “Çok haklısın” diyebildim.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları