loading
close
SON DAKİKALAR

Aman fıkradaki yiğide benzemeyelim

Can Ataklı
Tarih: 01.07.2012
Köşe: Günlük Yazılar

Suriye’nin uçağımızı düşürmesinden sonra iktidar ''itidalli'' yani ''ılımlı'' davranmayı tercih ediyor ve sadece esip gürlüyor...

Bugün, izniyle Yıldırım Tuna’dan biraz rol çalmak istiyorum. Suriye’nin uçağımızı düşürmesinden sonra iktidar “itidalli” yani “ılımlı” davranmayı tercih ediyor ve sadece esip gürlüyor.

Daha önce Amerikalılar subaylarımızın başına çuval geçirmişti.

Tık bile çıkmadı bizden.

İsrail Mavi Mamara gemisini basıp 9 vatandaşımızı katletti. Bağırdık çağırdık, sonra oturduk.

Rumlar Kıbrıs’ın güneyinde petrol aramaya başladı, “Orası münhasır bölgedir, biz de ararız” dedik. Bir araştırma gemisi yolladık, peşine de donanmayı taktığımızı söyledik. Gemimiz şimdi Urla’da iskeleye bağlı, donanma ise yerine çekildi.

Rumlar petrol çıkardı, satıyor bile.

Rumlar’a yardıma giden İsrail’e dünyayı dar edeceğimizi söyledik, “Doğu Akdeniz’de seyrüsefer hakkımızı” kullanacağımızı bildirdik. İsrail gemileri hala bölgede, bizim gemiler kenarda bekliyor.

Libya’dan herkes pay koparmak için olmadık işler yaparken biz muhalefete bavul içinde para götürdük. Libya karşılığını otelimizi basarak ve Türk işadamlarını ülkeden çıkararak verdi, sustuk oturduk.

Suriye uçağımızı düşürdü iktidar sadece gürültü çıkardı, gazabımızdan falan bahsettik, yandaşlar ise eleştirilere “Savaş mı istiyorsunuz?” gibi akla ziyan çıkışlar yaptı.

Ama aynı yandaşlar şimdi umut pompalıyor “Göreceksiniz, yakında öyle bir cevap verilecek ki, parmağınızı ısıracaksınız.”

Aklıma eski bir hikaye geldi.

Bir tarihte, haydutlar kervanların baş belası olmuş. Kentin en büyük kervan sahibi haber salmış “Gözüpek adamlar arıyorum” diye.

Demişler ki “Falan köyde bir yiğit vardır ki, kimse baş edemez.” Kervan sahibi haber etmiş, adamı bulmuşlar getirmişler. Adam da adam hani. 2 metre boy, dev gibi cüsse, müthiş pazular, pala bıyık da cabası.

Anlaşmışlar, kervan yola düzülmüş.

Yolun ortasında 40 haydut yolu kesmiş. Herkesin gözü kervanı koruyan yiğitte. Ama ondan ses yok.

Haydutların şefi duymuş önceden bu yiğidin ününü de zaten onun için 40 kişiyle gelmiş.

“Sen misin bu kervanın koruyucusu?” diye sormuş. Cevap alamayınca “Soyun şunu” diye emretmiş adamlarına. Gömleğini çıkarmışlar yiğidin, haydutların şefi geçmiş karşısına “Şimdi” demiş “Her adamım göğsüne bir çizik atacak, bundan böyle de sakın ola boyunu aşan işlere kalkışmayasın.”

Sonra haydutlar çıkarmışlar kamalarını, birer birer çizik atmaya başlamışlar yiğide. Kan revan içinde kalmış göğsü.

39 hayduttan sonra şef almış hançerini eline “Heyt be” demiş “Yiğide bak, sen ne mıymıntı bir şeymişsin”

Tam çiziği atacakken yiğit birden gürlemiş “Sen bana mı mıymıntı dedin?” dedikten sonra sağlı sollu tokatlarla girişmiş haydutlara, sonra kapmış bir palayı doğramış hepsini birden.

Kervandakiler şaşkın bakışlar içinde yiğidin etrafını sarmışlar, yaralarını temizlemişler, kervan güvenle yola düzülmüş tekrar ve sağ salim yerine varmış.

Bir süre sonra kervan sahibi yeni bir kervanı yola çıkaracakmış ki yiğit dikilmiş karşısına “Geldim” demiş. Kervan sahibi “Yok” demiş, “Bu sefer olmaz, 15-20 adam kiraladım sana ihtiyacım yok.”

Yiğit sinirlenmiş “O kadar adama ne ihtiyaç var” demiş “Ben tek başıma yetmedim mi?”

Kervan sahibi “Öyle olmasına öyle ama” demiş “Ben her seferinde seni çizecek 39 haydut ve mıymıntı diyecek bir haydut başını nereden bulacağım?”

Gani Yıldız’dan

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Komşularla ilişkilerde geldiğimiz yer sıfır politikadır” demiş. Olabilir! Hatta belki de, “Para yok, dert yok” misali, “Politikamız olmayınca sorun da olmaz” diye düşünülmüştür!

***


İstanbul trafiğinin son kurbanı Başbakan olmuş; konvoy 15 dakikalık yolu 40 dakikada almış. Şimdi o meşhur şarkı daha bir anlamlı sanki: “Aynı yolda kalmışız biz!”

***


Ehliyetler değiştirilip AB standartlarına uygun hale getirilecekmiş. Zihniyet AB’ye uygun hale getirilmediği sürece ehliyetler değişse kaç yazar!

***


Angajman değişikliği sadece Suriye’yi mi kapsıyor? Hiç sanmıyoruz! Uzun bir süredir TSK da birilerinin gözüne “hedef” olarak gözüküyor...

***


Yunanistan’da ekonomi bakanı olmak, “elektrikli sandalyeye oturmak” gibiymiş. Aslında iyi fikir! Seçilmişlerin koltuklarında elektrik tesisatı olacak; o zaman kiminki “koltuk sevdası”, kiminki “ülke sevdası”, ortaya çıkacak!

***


Düşürülen uçağımız bir kez daha gösterdi ki, uluslararası krizlerde ezber cümlemiz, “Türkiye büyük bir devlettir” oluyor. Umarız bu “büyüklük” gerekli adımların atılmasını engellemez de işin içinden, “Büyüklük bizde kalsın” diyerek çıkmayız.

*****


Yıldırım Tuna’dan fıkralar

Bu hafta Yıldırım Tuna’dan yine çok hoş fıkralar geldi. Hepinize güzel pazarlar dilerim.

Fenerbahçe Forması

Eve geldim karım “Bu gün Fenerbahçe formanı yıkadım” dedi. “Ne Fenerbahçe forması?” diye sorunca kadım cevapladı; “Sarı Lacivert olan.. Çalışma odanın duvarında çerçevenin içine asmışsın.. Haa, git o arkadaşın Alex kimse söyle ona öyle gömleklerini, fanilanı falan ispirtolu kalemlerle karalayıp durmasın..! Deli mi ne?..”

Milli Piyango Rüyaları

Milli piyango çekilişini gazeteden kontrol ederken karım “Bir çıksın hemen gidip yüzümü gerdireceğim, yağlarımı aldıracağım” dedi, bana da “Sen ne yapacaksın?” diye sordu. “Bizim emektar arabanın motorunu rektifiye ettireceğim” diye cevap verdim. “Aa?.. deli” dedi, “Eskisiyle uğraşıp durana kadar fıstık gibi yenisini alsana?..” Gözlüğümün üzerinden sinsice bakarak “Şaka yaptım şaka..” dedim “Doğrusu o tabii.. Hele bi çıksın yapılacak ilk şey o..”

Saygısız Komşu

Yan komşum gecenin 02.30’unda gelip kapımın zilini çalmaz mı?.. Bu nasıl duyarsızlıktır arkadaş, bu nasıl saygısızlıktır?.. O saatte kapı zili çalınır mı?.. Allahtan uykum kaçmıştı da kendi kendime biraz bateri çalıyordum..

Balıkçılık Sırrı

Bu sabah balık avlamaya gittim, tam yanına kamp kurduğum adamın en az tepeleme 10 sepet balık avlamış olduğunu gördüm, “Vay vay vay.. Bu ne arkadaş ya?” dedim şaşırarak, “Bu işin sırrı ne?” Adam “Oltamı sudan tam çıkarırken karımı düşünüyorum” dedi, “Onun hayali gözümde canlanıyor.” Tekrar sordum “Bu olay avı artırıyor mu?” Adam “Tam olarak değil” dedi, “Ama en az 2 haftadır eve gitmiyorum, buradayım, sürekli av mav buralarda oyalanıyoruz işte..!”

Park Özürlü karım

Karımın arabasıyla çarşıya gittik, artık dayanamayıp açtım ağzımı, “Park etmesini bilmiyorsun itiraf et!” dedim. “Nasıl yani?.. Çizgilerin arasındayım bak işte..!” dedi. “Evet hayatım biliyorum, ama ufak bir fark var.. Bunlar binanın cephesinin çizgileri, şu anda parapeti aştık, alt kata doğru lastiklerin üzerinde aşağı sallanarak duruyoruz..!”

Avukatın Böylesi

Belediyelere karşı kazandığı yüksek “Şahsi Kaza Tazminat Davaları” ile milyoner olmuş avukatı ziyaret etmek istedim, telefonda randevu alırken adresini sordum, Metrodan ana istasyonda inince kendinizi yere atıp inlemeye başlayın” dedi, “Çok kısa bir süre sonra bizim bürodan biri sizi bulur ve bana getirir..!”


Can Ataklı - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları