loading
close
SON DAKİKALAR

Amerika’ya bak enayi kandırıyor sanki

Can Ataklı
Tarih: 25.01.2018
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı: Korkusuz

Can Ataklı: Deyin ki bu teröristler silahları IŞİD’e karşı değil de başka yerde, örneğin Türkiye’ye karşı kullandı. Nasıl toplayacaklar verdikleri silahları?

ANALİZ

Afrin soruları

Sokaklarda çok fazla etkisini görmüyorum ama medyaya baktığımızda adeta bir seferberlik yaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri vatan savunması için Suriye topraklarında. Kahraman askerlerimiz destan yazıyorlar. Dünya Türkiye’nin önünde diz çökmüş vaziyette. Amerika artık gıkını bile çıkaramıyor. Bir dünya lideri olan Erdoğan herkesin önünde saygı ile eğildiği bir kişi oldu. Türkiye’yi hiç bilmeyen biri son 5-6 günlük Türk medyasını izlediğinde zihninde belirecek algı budur. Bu tür önemli günlerde toplumun morale ihtiyacı vardır. Hepsi doğru olmasa da toplumun böyle bir algıyla yönetilmesi ülke çıkarları için gerekli de görülebilir. Bunların hepsini anlarım. Ancak bunlar olacak diye bazı sorular sormamayı anlamam. İktidar Suriye’de yürüttüğü operasyonu haklı, gerekli ve kaçınılmaz olduğunu göstermek iç in her türlü olumsuz merakı yasakladı biliyorsunuz. İktidar fedaileri ve muhbirleri sosyal medya üzerinden “hain avına” çıktı. Artık herkes aklına estiği biçimde birbirini ihbar ediyor. Muhalif kesimler bile “Sakın karşı çıkmayın, yoksa ezerim haaa” söylemi karşısında sinmiş durumda, “Biz de destekliyoruz hem de sizden bile fazla destekliyoruz” tavrı herkesi boyunduruğu altına almış durumda. Bugünlerin sıcaklığı geçtiğinde muhtemelen bunların çoğu pişman olacaklardır. Çoğu “Niye o kadar korkuya kapıldım da düşündüklerimi söyleyemedim” diye soracaktır kendi kendine. Kimileri de muhtemelen sosyal medyada yazdıklarını silmek için yoğun mesai harcayacaktır. Oysa hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, hepimiz biliyoruz ki bu ülkenin çıkarları aynı zamanda hepimizin çıkarlarıdır, o halde en iyisine ulaşmak için hepimiz üzerine düşeni yapmalıdır. Bunu yapabilmek için de bilgili olmalıyız. Bu bilgilerin verilmesini beklememeli ısrarla sormalıyız. “Bana ne derler?” paniğine kapılmadan bu görevimizi yerine getirmeliyiz. Bu nedenle başta Afrin operasyonu olmak üzere  bölgemizde yaşananlarla ilgili bazı soruları sormak istiyorum;

SAVAŞTA MIYIZ?

Suriye topraklarında bir askeri operasyon yapılıyor. Ama bu bir savaş mı yoksa terörle mücadele kapsamında suçlu takibi mi? Karşımızda düzenli bir ordu ve bu orduyu yöneten bir devlet kurumu var mı? Olmadığına göre operasyonu savaş gibi sunmak Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve Türkiye’yi küçültmez mi? Türkiye bir alay terörist çapulcu ile savaşa girer mi? Yoksa gücünü gösterip terörü etkisiz hale mi getirir?

AFRİN’İN ÖNEMİ NE?

Afrin’de biriken PKK- PYD- YPG teröristleri Türkiye’yi ne kadar tehdit ediyor? Buradaki teröristlerin bir devlet kurma, Türkiye’yi bölme parçalama kabiliyeti var mı? Arkalarında bir devlet var mı? Saray danışmanı İbrahim Kalın Afrin’den bir yıl içinde 700 saldırı olduğunu söyledi bir Amerikan televizyonuna. Bunların ne kadarı kamuoyuna yansıdı?

RUSYA NE YAPIYOR?

Haritada Afrin’in yerine baktığımızda bu bölgenin Suriye’nin denetimi altında olduğu görüldüğü gibi bu bölge aynı zamanda Rus kuvvetlerinin kapsamı içinde olduğu da anlaşılıyor. Buna rağmen Afrin’den Türkiye’ye sürekli terörist saldırı olması bunun arkasında Rusya ve Suriye olduğu kuşkusu yaratmıyor mu? Suriye ile diplomatik ilişki kurmuyoruz ama konuyu Rusya’ya hiç sormadık mı, sorduysak ne cevap verdiler?

AFRİN’DE AMERİKA VAR MI?

Suriye’deki Kürt siyasi yapılanması PYD-YPG’yi terörist olarak ilan ettik. Ancak buna bizden başka katılan yok. Öyle olmadığı gibi örneğin Amerika bu yapılanmaya silah, teçhizat ve mühimmat desteği veriyor. Afrin’deki PYD’liler de bu yardımdan yararlanıyor mu? Yararlanmıyorsa buradaki gruplara lojistik destek kimden geliyor?

ASIL TEHLİKE DAHA DOĞU’DA DEĞİL Mİ?

Türkiye Fırat Kalkanı Operasyonu ile güney sınırımızdaki bir terör koridorunu aylar önce kesmişti. Bu durumda Afrin’de sıkışan teröristlerin bu koridoru açmasına olanak var mı? Buna karşı doğuda kalan PYD yapılanmasının Amerikan himayesinde olduğu biliniyor. Bizzat AKP genel başkanı buradaki terör örgütlerine 4.500 TIR silah, teçhizat ve mühimmat verildiğini açıkladı. Afrin’e oranla sınırımızda çok daha büyük bir alanı kaplayan Amerikan destekli bu teröristlere şu an kadar neden bir şey yapılmadı? Yapılması düşünülüyor mu? Afrin operasyonu asıl tehdide yönelik bu operasyonları kolaylaştırılacak bir unsur olarak mı görünüyor?

OPERASYONUN BİTMESİNE NASIL KARAR VERİLECEK?

Afrin’e yönelik operasyon için “son teröristin imhasına kadar” tanımı kullanılıyor. Bunu nasıl saptayacağız? Afrin’in içine de girilmesi söz konusu mu? Kente girilmesi dünya kamuoyunda sivillere zarar verildiği iddialarını güçlendirebilir, bu da operasyonun çok uzamasına yol açabilir. Bunun Türkiye’ye hem lojistik hem de siyasi-diplomatik maliyetinin ne kadar olacağı düşünülüyor?

KÖYLERİ GERİ ALDIK NE ANLAMA GELİYOR?

Resmi açıklamalarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı köyleri “geri aldığı” belirtiliyor. Aslında yabancı bir ülke topraklarında yürütülen operasyonda “geri alınan köy” tanımı ile ne kastediliyor?

KARŞIMIZA SURİYE ÇIKARSA NE OLACAK?

Türk Silahlı Kuvvetleri uluslararası anlaşmalara ve Birleşmiş Milletler’in çeşitli zamanlarda aldığı kararlara dayanarak yabancı topraklarda bir askeri operasyon yapıyor. Ancak buna rağmen bir süre sonra karşımıza Suriye askeri güçleri çıkarsa ne olacaktır?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Amerika’ya bak enayi kandırıyor sanki
Pentagon dün bir açıklama yayınlamış. Demiş ki “Kuzey Suriye’deki müttefiklerimiz eğer kendilerine verdiğimiz silahları amaç dışında kullanırsa hemen geri alırız.” Çok güzel, belli ki Türkiye’nin öfkesini dindirmek için yapıyorlar bunu da kim inanır ki? Onca uyarıya rağmen şu ana kadar 4.500 TIR dolusu silah, teçhizat ve mühimmat verilmiş zaten. Deyin ki bu teröristler silahları IŞİD’e karşı değil de başka yerde, örneğin Türkiye’ye karşı kullandı. Nasıl toplayacaklar verdikleri silahları? Adı üstünde terörist bunlar. Düzenli bir ordu değil ki. Sen toplamaya kalktığın an hepsi ortadan toz olmayacak sanki. Gerçi buna bile gerek yok. Amerika sanki yapacak dediğini, enayi kandırdıklarını sanıyorlar.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Suriyeliler kimden kaçıp Türkiye’ye sığınmıştı?
Afrin operasyonu sürerken medyamız anı anına hepimizi bilgilendiriyor. Örneğin Türk askerinin girip de PKK’lı teröristlerden kurtardığı köylere dönüşler başlamış. Yani Suriye karıştığında kaçıp Türkiye’ye gelenler bu köyler kurtarıldıkça geri dönüyormuş. Ama burada insanın kafası karışıyor ister istemez. Bu Suriyeliler kimden kaçmışlardı zamanında da şimdi geri dönüyorlar? Bunlar “cani Esat’ın” saldırıları üzerine topraklarını terk etmemiş miydi? Yani bu kaçanlar bir anlamda Esat rejimine karşı oldukları için öldürülüyordu ve canlarını kurtarmak için bize sığınmıştı. Şimdi geri döndüklerine göre Esat’tan korkmuyorlar demektir. Bir anlamda cani Esat halkını öldürmekten vaz geçmiş mi oluyor?

ÖNERİ

“Beni de askere alın” diyeni hemen alın

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başarılı bir sınır ötesi operasyon yapması elbette ülke içinde “milliyetçi” damarı da güçlendirdi. Özellikle Mehmetçik’in başarısı için herkes seferber. Zihinlerde sadece zafer beklentisi var. Tabii ortam böyle olunca durumdan yararlanıp “milliyetçilik gösterisi” yapmaya kalkanlar da var. Bireysel olarak askerlik şubelerine koşup “Beni askere alın” diyen vatanseverleri elbette anlıyorum ve bu çok da hoşuma gidiyor. Ama kurumsal olarak ortaya çıkıp “Bizi askere alın” diyenlerin samimi olmadıklarını da görüyorum. Muhtarlar bir araya gelip “Bizi de askere alın” demişler örneğin. Bana kalsa hemen alırım onları askere. Nasıl olsa savaşa gönderilmeyeceğini bilenlerin böyle şovlara kalkışmasının da önüne geçilmiş olur böylelikle. Hem ayrıca belli ki güney sınırımız şu sıralar çok rahat. O kadar kahramanlık taslayanlar askerlik şubelerine falan gitmeden de Suriye tarafına geçip savaşabilir yani.ANALİZ

Afrin soruları
Sokaklarda çok fazla etkisini görmüyorum ama medyaya baktığımızda adeta bir seferberlik yaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri vatan savunması için Suriye topraklarında. Kahraman askerlerimiz destan yazıyorlar. Dünya Türkiye’nin önünde diz çökmüş vaziyette. Amerika artık gıkını bile çıkaramıyor. Bir dünya lideri olan Erdoğan herkesin önünde saygı ile eğildiği bir kişi oldu. Türkiye’yi hiç bilmeyen biri son 5-6 günlük Türk medyasını izlediğinde zihninde belirecek algı budur. Bu tür önemli günlerde toplumun morale ihtiyacı vardır. Hepsi doğru olmasa da toplumun böyle bir algıyla yönetilmesi ülke çıkarları için gerekli de görülebilir. Bunların hepsini anlarım. Ancak bunlar olacak diye bazı sorular sormamayı anlamam. İktidar Suriye’de yürüttüğü operasyonu haklı, gerekli ve kaçınılmaz olduğunu göstermek iç in her türlü olumsuz merakı yasakladı biliyorsunuz. İktidar fedaileri ve muhbirleri sosyal medya üzerinden “hain avına” çıktı. Artık herkes aklına estiği biçimde birbirini ihbar ediyor. Muhalif kesimler bile “Sakın karşı çıkmayın, yoksa ezerim haaa” söylemi karşısında sinmiş durumda, “Biz de destekliyoruz hem de sizden bile fazla destekliyoruz” tavrı herkesi boyunduruğu altına almış durumda. Bugünlerin sıcaklığı geçtiğinde muhtemelen bunların çoğu pişman olacaklardır. Çoğu “Niye o kadar korkuya kapıldım da düşündüklerimi söyleyemedim” diye soracaktır kendi kendine. Kimileri de muhtemelen sosyal medyada yazdıklarını silmek için yoğun mesai harcayacaktır. Oysa hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, hepimiz biliyoruz ki bu ülkenin çıkarları aynı zamanda hepimizin çıkarlarıdır, o halde en iyisine ulaşmak için hepimiz üzerine düşeni yapmalıdır. Bunu yapabilmek için de bilgili olmalıyız. Bu bilgilerin verilmesini beklememeli ısrarla sormalıyız. “Bana ne derler?” paniğine kapılmadan bu görevimizi yerine getirmeliyiz. Bu nedenle başta Afrin operasyonu olmak üzere  bölgemizde yaşananlarla ilgili bazı soruları sormak istiyorum;

SAVAŞTA MIYIZ?

Suriye topraklarında bir askeri operasyon yapılıyor. Ama bu bir savaş mı yoksa terörle mücadele kapsamında suçlu takibi mi? Karşımızda düzenli bir ordu ve bu orduyu yöneten bir devlet kurumu var mı? Olmadığına göre operasyonu savaş gibi sunmak Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve Türkiye’yi küçültmez mi? Türkiye bir alay terörist çapulcu ile savaşa girer mi? Yoksa gücünü gösterip terörü etkisiz hale mi getirir?

AFRİN’İN ÖNEMİ NE?

Afrin’de biriken PKK- PYD- YPG teröristleri Türkiye’yi ne kadar tehdit ediyor? Buradaki teröristlerin bir devlet kurma, Türkiye’yi bölme parçalama kabiliyeti var mı? Arkalarında bir devlet var mı? Saray danışmanı İbrahim Kalın Afrin’den bir yıl içinde 700 saldırı olduğunu söyledi bir Amerikan televizyonuna. Bunların ne kadarı kamuoyuna yansıdı?

RUSYA NE YAPIYOR?

Haritada Afrin’in yerine baktığımızda bu bölgenin Suriye’nin denetimi altında olduğu görüldüğü gibi bu bölge aynı zamanda Rus kuvvetlerinin kapsamı içinde olduğu da anlaşılıyor. Buna rağmen Afrin’den Türkiye’ye sürekli terörist saldırı olması bunun arkasında Rusya ve Suriye olduğu kuşkusu yaratmıyor mu? Suriye ile diplomatik ilişki kurmuyoruz ama konuyu Rusya’ya hiç sormadık mı, sorduysak ne cevap verdiler?

AFRİN’DE AMERİKA VAR MI?

Suriye’deki Kürt siyasi yapılanması PYD-YPG’yi terörist olarak ilan ettik. Ancak buna bizden başka katılan yok. Öyle olmadığı gibi örneğin Amerika bu yapılanmaya silah, teçhizat ve mühimmat desteği veriyor. Afrin’deki PYD’liler de bu yardımdan yararlanıyor mu? Yararlanmıyorsa buradaki gruplara lojistik destek kimden geliyor?

ASIL TEHLİKE DAHA DOĞU’DA DEĞİL Mİ?

Türkiye Fırat Kalkanı Operasyonu ile güney sınırımızdaki bir terör koridorunu aylar önce kesmişti. Bu durumda Afrin’de sıkışan teröristlerin bu koridoru açmasına olanak var mı? Buna karşı doğuda kalan PYD yapılanmasının Amerikan himayesinde olduğu biliniyor. Bizzat AKP genel başkanı buradaki terör örgütlerine 4.500 TIR silah, teçhizat ve mühimmat verildiğini açıkladı. Afrin’e oranla sınırımızda çok daha büyük bir alanı kaplayan Amerikan destekli bu teröristlere şu an kadar neden bir şey yapılmadı? Yapılması düşünülüyor mu? Afrin operasyonu asıl tehdide yönelik bu operasyonları kolaylaştırılacak bir unsur olarak mı görünüyor?

OPERASYONUN BİTMESİNE NASIL KARAR VERİLECEK?

Afrin’e yönelik operasyon için “son teröristin imhasına kadar” tanımı kullanılıyor. Bunu nasıl saptayacağız? Afrin’in içine de girilmesi söz konusu mu? Kente girilmesi dünya kamuoyunda sivillere zarar verildiği iddialarını güçlendirebilir, bu da operasyonun çok uzamasına yol açabilir. Bunun Türkiye’ye hem lojistik hem de siyasi-diplomatik maliyetinin ne kadar olacağı düşünülüyor?

KÖYLERİ GERİ ALDIK NE ANLAMA GELİYOR?

Resmi açıklamalarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı köyleri “geri aldığı” belirtiliyor. Aslında yabancı bir ülke topraklarında yürütülen operasyonda “geri alınan köy” tanımı ile ne kastediliyor?

KARŞIMIZA SURİYE ÇIKARSA NE OLACAK?

Türk Silahlı Kuvvetleri uluslararası anlaşmalara ve Birleşmiş Milletler’in çeşitli zamanlarda aldığı kararlara dayanarak yabancı topraklarda bir askeri operasyon yapıyor. Ancak buna rağmen bir süre sonra karşımıza Suriye askeri güçleri çıkarsa ne olacaktır?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Amerika’ya bak enayi kandırıyor sanki
Pentagon dün bir açıklama yayınlamış. Demiş ki “Kuzey Suriye’deki müttefiklerimiz eğer kendilerine verdiğimiz silahları amaç dışında kullanırsa hemen geri alırız.” Çok güzel, belli ki Türkiye’nin öfkesini dindirmek için yapıyorlar bunu da kim inanır ki? Onca uyarıya rağmen şu ana kadar 4.500 TIR dolusu silah, teçhizat ve mühimmat verilmiş zaten. Deyin ki bu teröristler silahları IŞİD’e karşı değil de başka yerde, örneğin Türkiye’ye karşı kullandı. Nasıl toplayacaklar verdikleri silahları? Adı üstünde terörist bunlar. Düzenli bir ordu değil ki. Sen toplamaya kalktığın an hepsi ortadan toz olmayacak sanki. Gerçi buna bile gerek yok. Amerika sanki yapacak dediğini, enayi kandırdıklarını sanıyorlar.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Suriyeliler kimden kaçıp Türkiye’ye sığınmıştı?
Afrin operasyonu sürerken medyamız anı anına hepimizi bilgilendiriyor. Örneğin Türk askerinin girip de PKK’lı teröristlerden kurtardığı köylere dönüşler başlamış. Yani Suriye karıştığında kaçıp Türkiye’ye gelenler bu köyler kurtarıldıkça geri dönüyormuş. Ama burada insanın kafası karışıyor ister istemez. Bu Suriyeliler kimden kaçmışlardı zamanında da şimdi geri dönüyorlar? Bunlar “cani Esat’ın” saldırıları üzerine topraklarını terk etmemiş miydi? Yani bu kaçanlar bir anlamda Esat rejimine karşı oldukları için öldürülüyordu ve canlarını kurtarmak için bize sığınmıştı. Şimdi geri döndüklerine göre Esat’tan korkmuyorlar demektir. Bir anlamda cani Esat halkını öldürmekten vaz geçmiş mi oluyor?

ÖNERİ

“Beni de askere alın” diyeni hemen alın
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başarılı bir sınır ötesi operasyon yapması elbette ülke içinde “milliyetçi” damarı da güçlendirdi. Özellikle Mehmetçik’in başarısı için herkes seferber. Zihinlerde sadece zafer beklentisi var. Tabii ortam böyle olunca durumdan yararlanıp “milliyetçilik gösterisi” yapmaya kalkanlar da var. Bireysel olarak askerlik şubelerine koşup “Beni askere alın” diyen vatanseverleri elbette anlıyorum ve bu çok da hoşuma gidiyor. Ama kurumsal olarak ortaya çıkıp “Bizi askere alın” diyenlerin samimi olmadıklarını da görüyorum. Muhtarlar bir araya gelip “Bizi de askere alın” demişler örneğin. Bana kalsa hemen alırım onları askere. Nasıl olsa savaşa gönderilmeyeceğini bilenlerin böyle şovlara kalkışmasının da önüne geçilmiş olur böylelikle. Hem ayrıca belli ki güney sınırımız şu sıralar çok rahat. O kadar kahramanlık taslayanlar askerlik şubelerine falan gitmeden de Suriye tarafına geçip savaşabilir yani.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları